Yazımın başlığı olarak bu ata sözümüzü seçtiğim için özür dilerim. Fakat ata sözlerimizin öyle denk düştüğü durumlar oluyor ki o durumu başka türlü anlatmak veya izah etmek imkanınız bulunmuyor.
Kısa ve öz anlatmak istersek bunun gibi yüzlerce atasözlerimiz mevcuttur. Kahraman Maraşlının dediği gibi ataların araya gitmiş sözü yoktur. Yani atalarımızın boş yere söylenmiş manasız, değersiz hiçbir işleri ve sözleri olmamıştır demek istemişlerdir . İtten post, gavurdan dost olmaz atasözümüzde gene aziz Türk milletinin içinde bulunduğu durumları izah için atalarımız tarafından söylenmiştir. Gene Şeyh Şamil hz.leri tarafından söylenen bir cümlede şu anki ve gelecekteki hallerimiz için düstur olacak bir cümledir. Ne demiş koca mücahit” Savaşla kaybedilen vatan toprakları ancak ve ancak savaşla alınır” .
Bu gün Azerbaycanın ermenistanla görüşmeler yapması sebebi ne olursa olsun kaybettiği vatan parçasını başka bir yolla, agitle, magitle, havlamakla, zırlamakla geri alması hiç mümkün değildir. Af edersiniz Türk yetkililerin bu tür görüşmeleri Ermeniler ile yapmalarını bu meselenin Ermeniler dışında bütün Avrupalı dostlarımızın bize kin ve düşmanlığının eseri olduğunu unutup sanki sadece Ermeniler ile meselemiz varmış gibi görüşmelerini hele içime hiç sindiremiyorum. Kendimi aptal hissetmeme sebep oluyorlar.
Düne kadar lütfumuzla hayatta kalabilmiş, sadık bendemiz olmağa çabalamış bir nankör milletle masaya oturmak zul,ü bu millete yeter zul, dür. Doğu Türkistan da, kırımda, Kerkükte, Batı trakyada, Balkanların her yerinde, Bosnamızda, gönlümüzün saraybosnasında bize uygulanan muameleleri hak ettiğimizi düşünmüyorum ama bu muameleleri görme sebebimizi kendimizde aramamız gerektiğini düşünüyorum.
Atalarımızın veciz sözlerini dinlesek bu günkü durumların yarısını yaşamazdık. Srebrenitsada silahlı ve savaş boyunca kendini iyi kötü savunmuş Boşnak kardeşlerimiz itin iti ısırmayacağı atasözümüzü unutup silahların asla teslim edilmeyeceğini bilseler (silah,at,avrat teslim edilmez), gavur kelimesinin manasını unutup her ecnebiye gavur denmediğini hatırlasalar idi bu günkü katliamlara uğramazlardı. Hollandalıların neden böyle davrandığını anlayamayanlara bir çift sözümüz var. İtten post, gavurdan dost olmaz. Ne demiş Aziz peygamberimiz siz onların dinine girmedikçe onlar sizden razı olmazlar. Dinimizin terakki emirlerini, muamelat emirlerini, atasözlerimizin manalarını unuttukça bu gibi acıklı durumlara düşmemiz devam edecek demektir.
Daha dün denecek kadar yakın bir zamanda Kıbrıs Türklerinin gördüğü zulümlere rağmen ,önemli bir kısmının Rumlarla beraber yaşayabiliriz demeleri bizim çok çabuk unutan ve düştüğü çukura bir daha düşen bir millet olduğumuzu ve balık hafızalı insanlar topluluğu haline geldiğimizi gösteriyor. Göktürk abidelerinde atamız bilge kağanın ikazlarını ve çeşitli Türk boylarının düştüğü elim durumları anlatan kıssalarını unutan yakın atalarımızın halleri ortadadır.
Kendine aşırı güvenip, çeşitli yabancı kavimlere cömertçe kendini yağmalatan atalarımızın, yaptıkları hatalarını bu gün torunları ödemektedir. Çini kime şikayet ediyoruz. Daha dün denecek yakın bir zamanda azerbaycan lı Türk kardaşlarımızı doğrayan ermeniye arka çıkan Avrupalı gavurlaramı? Yurdumuzu parçalamak için her türlü insan müsveddeleri ile anlaşan Amerikalı gavur dostlarımızamı? Bizi ingilizin parasına satan kuzey ıraklı Molla mustafa Barzani ve avanesinemi? Yeni ismi ile pkk militanlarını besleyen kiliseler birliğinemi?.
Müslümanın müslümandan başka gerçek dostu yoktur, ama sahte Müslümanlar da gavurlar kadar tehlikeli düşmanlarımız olduğuna göre, dostumuz olarak çok uzaklardaki Afgan, ve Pakistan gibi eli ayağı hiçbir yere yetmeyen gardaşlarımızamı şikayet ediyoruz.
Haberlere bakarsanız Barzani itinin, asalanın yeni adı olan pkk itlerini beslediği ve silahlandırıp suriyede konuşlandırdığı ve bizim olmamız gereken yerlerde olmadığımız ( mit buralarda Türkmenler ve Sünni arap kardeşlerimiz ile çalışmalı ve aziz Türk devleti ve milletinin geleceği için zemin oluşturmalı değimlidir.Mit ne işe yarar ve ne için vardır.) için boşluğu bu Türk düşmanlarının doldurduğu haberlerini okuyoruz. Hükümet edenlerin kurt postunu değiştirir fakat huyunu değiştirmez ata sözümüzü bilmediklerini eski ve azılı Türk düşmanları ile görüşmeler yaparak aziz Türk milletinin kanını el ile beraber dökenlerden medet umduklarını görmekteyiz. . Aziz Türk milletine kan gibi düşman Leyla Zana gibi ermeni ve diğer Türk düşmanlarının uşaklarını muhatap alıp görüşmeleri atasözlerimizin boşa gittiğini göstermektedir. Yıllardır kanımıza ekmek doğrayan barzaniyi ve Leyla Zana gibi azılı Türk düşmanı olan Zerdüşt inançlı yaratıkları muhatap alanların it iti ısırmaz atasözümüzü unutmuş olduklarını ve bu görüşmelerden aziz Türk milletinin menfaatına bir sonuç almalarının mümkün olmadığını aksine bu yapılanların aziz milletimizin mücadele ruhunu yaralayacağını unutmuş görünmektedirler. Kılavuzu karga olanın burnunun boktan çıkmayacağı atasözümüz tamda bu günler için söylenmiş gibidir.
Türk milleti Allahın kendisine yüklediği misyonu elbette yerine getirecektir evvel Allah. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Ama yaptığı yanlışlarında bedelini ödemek şartı ile. Türk olmak zordur. Mazlumlar sana elini açar,ama çabuk unutur. Bunlara kızmayacaksın. Zalimler seni sevmez, çünkü dünya üstünde zulmün tek engelleyicisi olmak gibi bir ayrıcılığın var. Abarttığımı zan edenler olabilir ama tarih meydanda. Ne zamanki Türk tökezlemiştir. Müslüman veya değil birçok kavim zulüm altında inlemeye başlamıştır. O bakımdan bizim ağlamak ve şikayet etmek gibi bir lüksümüz yok. Biz kendisine ağlanan ve yardım istenen bir büyük milletiz. Kendimizden başka bize yardım edecek kudrette bir başka millette yok. O zaman bize yapılan zulümleri eski ve yeni düşmanlarımıza anlatıp, onlardan merhamet dilenmek ve yardım talep etmek bize yakışmadığı gibi tarihimize ve geçmişimize de ayıptır.
Çağın gerektirdiği her türlü teknik ve imani donanımı kuşanmış bir Türkiye hem kendi kardeşlerine ve hem de diğer milletlere yapılan zulümlere dur diyebilir. Geçmişimiz buna misallerle doludur.
O zaman Ey Türk titre ve kendine, aslına(seni halk eden yaratıcının halk etme sebebine) dön. .
sevgi ve selamlarımla