Elazığ ve Malatya depreminin ardından İzmir depremi ile sarsıldık. 26 Ocak 2020 tarihli “ Elazığ ve Türkiye Depremine Çözüm” başlıklı yazımla önemli hususlara değinmiştim. Deprem, Allah’ın takdiri deriz ve tedbir almayız.
Görülen o ki, “Su uyur, düşman uyumaz” düsturundan hareketle teknolojiyi kötü amaçlar için kullanan devletler veya zengin aileler Rockfeller-Roschildler zorbalıkla dünya düzenini değiştirmeye çalışıyorlar. Güçlü olan her zaman haklı konuma yükselip zulmünü devam ettirmektedir. Menfaatleri için çevreye ve insanlığa büyük zarar vermekteler. Belki kıyametin kopmasını hızlandırmaya çalışmaktadırlar.
19.Yy. ve 20.Yy. modern çağın getirdiği zulüm yılı olmuştur. Ancak 2023 den sonra umudumuz; Müslümanların lehine olmasıdır. Önceki yazımda;
Amerika’ da Nikola Tesla’nın 100 yıl önce geliştirdiği HAARP (High Frequency Active Auroral Research Program) Projesi’nin ‘Dünyanın en büyük ve en güçlü radyo verici (iletici) birimini imal etme projesi olarak bilinmektedir. Proje, Amerikan Hava ve Deniz Kuvvetleri tarafından ortaklaşa finanse edilmektedir. Amerika bir deprem silahı yapabilmek için sürekli çalışmalar yapmakta ve Dünyada açıklanmış 7 adet HAARP tesisi olup, açıklanmayanlarla birlikte bu sayının 20’yi geçtiğinden bahsetmiştim.
1999 depreminde; Gölcük Deniz Üstündeki devir teslim törenine üst düzey Amerikan ve İsrailli subayların ilk defa gelmiş olması, depremden sonra bölgenin dalışa yasak ilan edilmiş olması şüphe çekmiştir. CIA belgelerinde geçmişte yapılan gizli deneylerin yer aldığı ortaya çıkmıştır.
İzmir depreminde 2 gün önce HAARP gemisinin sismik araştırma için geldiği ve halen Girit Adası yakınlarında görüldüğü bilinmektedir. Daha önce de İran depremi olduğunda bu HAARP gemisinin İran tarafından füze ile vurulduğu bilinmektedir.
Bu HAARP gemisine karşı devletimiz tedbir almakta geç mi kaldı? Bunu zamanla göreceğiz. Başka bir deprem uzmanımız tarafından İzmir depremi beklenen bir fay hattının olmayıp, farklı bir hat olarak görüldüğünü belirtmiştir. Sanki önceden tetiklendiği, zamanından önce harekete geçirildiği vurgulanmaktadır.
Diğer taraftan İzmir depreminde devletimiz ve AFAD yaptığı çalışmalarla takdir toplamıştır. Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin. Ancak kendini bilmez densiz kişilerin, dinimizi alaya alarak yaptığı hakaretler de unutulmayacaktır. Gün, birlik saygı zamanıdır. Yılların birikmiş sorunu bir kalemde elbette çözülemez. 30-50 yıllık binaların yıkılması ve yeniden yapılması büyük bir bütçedir. Bu hususta belediyelere de çok iş düşmektedir. Mesela fay hattı olan yerlere bina izni verilmesin veya az katlı verilsin. Fay hatlarının kontrollü kırılması da denenebilir.
Eğer Biden seçilirse, açıktan ülkemize düşmanca tavırlara gireceği görülmektedir. Yine İstanbul depremi de önceden tetiklenir mi? Zira bu kez İstanbul’da şiddetli bir deprem beklenmektedir. Belki eski İstanbul hariç diğer yerler büyük yıkım yaşayacaktır.
Ülkemiz düşmanlarına karşı uyanık ve birlik olmalıyız. Saygılar