Türk Ordusu, tarihin hiçbir döneminde halka zulmeden zalimlerin yanında yer almamıştır. Her zaman zulme uğramış, haksızlığa uğramış, mağdur edilmiş kimsesizlerin yanında saf tutmuş, güçlü ama haksız olan zalimlerin korkulu rüyası, güçsüz ama haklıların umudu olmuştur.
Müslüman Türk’ün bulunduğu yerde zulüm yapamayacağını bilen haçlı askerleri, Yüzyılın başında tüm varlıklarıyla yok etmek için Osmanlıya saldırırlar. Yokedemezler ama kolumuzu kanadımızı keserler.
Müslüman Türk yurdunu parçalayan kuduz it sürüleri burnumuzun dibinde suni devletçikler kurarlar. Bu devletlerin yönetimlerini ise Allaha ihanet eden, Türklere ihanet eden hainlerin en zalimlerine verirler.
Bu zalimlerin zulmü Irak’ta, Suriye’de ve tüm Ortadoğu’da yüz yıla yakın bir süreden beri devam etmektedir. Buralarda bırakılan Osmanlı tebası, Osmanlıdan ayrı düştüğü günden beri zulüm görmektedir…
ABD tarafından yüzyılın başında bu coğrafya da yeniden yapılandırma çalışmaları başlatılır. Bu çalışmalar esnasında Filistin, Irak, Libya, Yemen ve Suriye yerle bir edilir. Yanı başımızdaki Suriye de Taş üstünde taş bırakılmaz. Milyonlarca insan bir yandan öldürülür, bir yandan göçe zorlanır…
Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk Ordusunun bu zulme müsaade etmeyeceğini çok iyi bilirler. Bu yüzden Türk Devleti ve Türk Ordusunu ele geçirmek için akla hayale gelmedik komplolar ve kumpaslara başvururlar…
Allahın yardımıyla başarılı olamazlar. Devlet ve Ordu içerisindeki hainleri birer birer temizler ve asli yapısına tekrar dönerler. Hasta yeniden dirilir. Üzerine can gelir. Kim olduğunu, niçin var olduğunu yeniden hatırlar. Türk Ordusu 20 Ocak 2018 tarihinde Suriye’deki zulmü durdurmak için sınırdan içeriye girer…
İçerdeki birkaç hainden başka olumsuz ses çıkmaz tüm dünyadan. Peygamber Efendimizin övgüsüne mazhar olan Mehmetçik dualarla girer Suriye’den içeriye. Köpeklere sahip çıkamaz hamileri…
Ordumuzun kaybedilen barışı tesis etmek amacıyla Suriye’ye girdiği ikinci günde Kahramanmaraş’ımızda faaliyette bulunan altmış’a yakın Sivil Toplum Örgütünün (Dernek ve Vakıf) üye olduğu Tarih ve Kültür Platformunu temsilen Platformun Başkanı Ahmet Kolutek’in başkanlığında bir gurup arkadaşımızla Kahramanmaraş Garnizon Komutanımızı ziyaret ettik.
Garnizon Komutanımız Albay Adnan Köşker’e Silahlı Kuvvetlerimizin; Devletimizin Bekası, Milletimizin Sefası için Suriye topraklarında yürüttüğü operasyon için desteklerimizi sunduk. Askerimiz için ne yapabileceğimizi sorduk. Ordumuzun duadan gayrı hiçbir şeye ihtiyacının olmadığı cevabını aldık.
Oluşan kısa bir sessizliğin ardından söz alan Platform başkanımız Ahmet Kolutek; ‘Değerli Komutanın, Allah Devletimize ve Milletimize zeval vermesin. Ordumuzun tüm ihtiyacı Devletimiz tarafından karşılandığını biliriz. Lakin Kahramanmaraşlı hemşerilerimiz Türk Ordusuna ve Mehmetçiğe şükranlarını sunmak isterler’ diyerek hissiyatımıza tercüman oldular.
Yapılan istişarelerin sonunda Tarih ve Kültür Platformu tarafından bir yüzünde İstiklal Mücadelesi sonrasında TBMM tarafından Kahramanmaraş halkına verilen İstiklal Madalyasının kompozisyonu diğer yüzünde Genel Kurmay Başkanlığımız tarafından Suriye’ye yapılan Zeytin Dalı Operasyonunun kompozisyonu bulunan bir madalyanın hazırlanmasına karar verildi.
Hazırlanan bu madalyanın Garnizon Komutanımız Albay Adnan Köşker tarafından Genel Kurmay Başkanlığımıza sunulmasına, Platform Başkanımız Ahmet Kolutek tarafından Başbakanlığımıza sunulmasına ve gerekli izinler alınarak Afrin Operasyonuna katılan Askerlerimize takdim edilmesine karar verildi.
Alınan karar hayırlara vesile olsun inşallah. Kahramanmaraş Tarih ve Kültür Platformu Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan ve gerekli izinlerin alınması için yetkililere sunulacak olan ‘Cesaret ve Kahramanlık Madalyasının’ belki maddi bir değeri olmayacaktır. Ancak, yüz sene önce işgal edilen yurtlarını hiçbir dış yardım almadan kurtaran Kahramanmaraşlıların PKK ve DAİŞ tarafından işgal edilen AFRİN’i kurtaran Mehmetçiğine sunduğu çok değerli bir teşekkür abidesi olacaktır.
Biz Kahramanmaraşlılar, bu hayırlı projenin tamamlanması için Başbakanlığımızın ve Genel Kurmay Başkanlığımızın istenen onayı bir an önce vermelerini bekliyoruz. Allah Devletimize ve Milletimize Zeval Vermesin…