İlimizin büyük şehir olması hususunda görüş alışverişinde bulunmak için belediye başkanı Sayın Mustafa Poyraz’dan iki defadır randevu talep ediyorum, maalesef şu ana kadar davet edilmedim. İşlerinin yoğun olduğu söyleniyor. Amacım doğru bilgilenmek ve okuyucuya doğru bilgi aktarmaktı.
Son günlerde büyükşehir olmanın hayalleri kurulmaya başlandı.
Yazanlar, konuşanlar, yol gösterenler oldu, heyecanlandık. Bazı köşe yazarları da başbakanın mitingindeki sayılara takılmış. Az mı, çok mu diye. Lütfen teferruatı bırakın da işin özüne gelin. Başbakandan nasıl faydalanmak lazım siz ona yoğunlaşın ve yol gösterici olun.
Kahramanmaraş ilk defa bir konu üzerinde birleşmeye başladı. Bu, umut verici bir durum. İnşallah akamete uğramaz.
25 gün önce bu yazıya böyle başlamıştım. Ama devam etmedim. Gelişmeleri beklemeye karar verdim. Bazı Maraşlılar’la bu konuyu konuştum. Birkaç kişi dışındakiler yani çoğunluk habersiz, bilgisiz ve duyarsız. Demek ki bu konu yeteri kadar informe (information) edilememiş. İzlediğim kadarıyla, konuyu gazete ve internet sitelerine taşıyarak halka duyuran yazarların dışında kimsede tık yok. Herhalde, artık onlarda halkın bu duyarsızlığından dolayı ısrardan vazgeçip pes etmişlerdir. Sayın Ökkeş Şendiler konuyu medyaya taşıdı ancak ne yazık ki bu konu saman alevi gibi söndü gitti. Maraş’ta sivil toplum örgütlerinin görevleri sadece Filistini mi hatırlamaktır? İlimizde hatırlanması gereken başka konular yok mudur? Bu yazının konusu değil ama, değinmeden geçemeyeceğim Maraş İli’nin üniversite sınavlarındaki başarısızlığını hangi sivil toplum kuruluşu irdeledi ve masaya çözüm sundu? Duyan var mı? Ne demek istediğimi umarım anlayan olmuştur. Garip olan şu; bakıyorum da herkes referandum hakkında her türlü ahkamı kesebiliyor. Fakat halk, yaşadığı şehrin kazanımlarından ve önceliklerinden habersiz. Siyasetçiler halkı duyarsız ve talepkar olmayan şehirlere ne yazık ki hizmet götürmek için yarış yapmazlar. Bu sizin milletvekilleriniz de olsa böyledir.
İçişleri bakanı Sayın Beşir Atalay referandum öncesi Urfa’ya gidiyor ve müjdeyi veriyor. “Sizi büyük şehir yapacağız.” Bunların yanına da Malatya ve Denizli’ yi de ilave ediyor. Tamam da bunların yanında neden Kahramanmaraş yok? Kahraman olmak bir işe yaramıyorsa eğer kaldırın gitsin. İktidarda olan adalet ve kalkınma partisine seçimde Maraşlılar Türkiye’nin ikinci en yüksek yüzdesini (% 70’e) yakın oy vermediler mi? Bu defa da %80 verirler. Peki Urfa ne yaptı? Bunu herkes biliyor. Yazmaya gerek var mı? Büyükşehir yapılarak Urfa ödüllendirilecekse, Maraş cezalandırılmış olmayacak mı? Maraşlılar bunu mu hak ediyor? Sizce bu adil bir durum mudur? Sakın Urfalı kardeşlerimiz alınmasın. Sözümüz Urfalı’ya değil. Bir tesbiti desteklemek için örnek verilmiştir. Güle güle büyük şehir olsunlar. Tebrik ederim. Bu arada onlar siyasetin nasıl yapılacağını da Maraşlılara öğretmiş oldular. Anlayan olduysa!!!
Beklerdim ki; veya ben olsaydım Akp il, ilçe teşkilatı, vekiller ile özellikle belediye başkanı Sayın Mustafa Poyraz, büyükşehir belediyesi hususunda önceden, yani yumurta kapıya gelmeden derslerine iyi çalışıp altyapı oluştursunlar. Ankara daki Maraşlı bürokratlardan destek alsınlar.
Başbakan Sayın R. Tayyip Erdoğan referandum için Maraş’a gelmeden önce bu çalışmalar Ankara’da kendisine verilmesi gerekirdi. Başbakan da Maraş’a gelince halka miting meydanında duyururdu. İçişleri bakanının Urfa’ya duyurduğu gibi. Kötü mü olurdu dostlar?
Şimdi soruyorum: Siyasal iktidardan nasıl iş koparılır? Merak edenler bu hususta bugün gazetesinde yazdığım makaleyi internet üzerinden okusunlar lütfen. Esas okuyup öğrenmesi gerekenler siyasetçiler; yani il ve ilçe başkanları, milletvekilleri, belediye başkanlarıdır. Okuyamayanlar için de aynı konuyu ilerde tekrar ele alacağım.