Kahramanmaraş’ın gelecek 5 yılına baktığımızda, yeni Oda Başkanları, yeni Büyükşehir ve ilçe Belediye Başkanları, 2015 Genel seçimleri ve yeni milletvekilleri ilk göze çarpan değişiklikler olarak hafıza defterimize şimdiden not edebiliriz.
Kahramanmaraş’ın geçmiş 5 yılına baktığımızda değişim ve değişime inat edenlerin yaptığı mücadele olarak kendini hissettirdi.
Kente siyaset hizmet etmek adına geçen dönemde görev alan parlamenterler ile bu gün iş başına gelenleri karşılaştırdığımızda bir çok farklılığı görüyoruz.
Geçmiş ve gelecek olarak 2008-2018 yılları arasında köprülerin altından çok suların geçtiği bir on yıl olarak hafızamızda yer alacaktır.
Dün Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odasında son Meclis Toplantısı yapıldı.
23 Şubat 2013 tarihinde yapılacak olan seçimler sonucu yeni bir yönetim ortaya çıkacaktır. Dün ile yarın arasında bir karşılaştırma yapmamız için seçim sonrası işbaşına gelen yönetimi ancak bir dört yıl sonra mercek altına alıp, analiz yapma imkanımız olacaktır. KMTSO noktasında dün ve yarın anlamında şimdi yapacağımız bir analiz ve karşılaştırma sağlıklı sonuçlar almamızı engeller diye düşünüyorum. Allah nasip ederse üç dört yıl sonra eleştiri ve tespitlerimizi yaparız.
Dünkü son meclis toplantısında yeniden başkanlığa aday olan Kemal Karaküçük’ün konuşmasından bir bölümü alarak konuyu devam ettirmek istiyorum.
“Türkiye’nin ekonomik potansiyeli bakımından Kahramanmaraş’ın çok büyük önemi bulunmaktadır. Kahramanmaraş tarım ve hayvancılığa dayalı bir ekonomiden gelerek; bugün sanayi üretiminde kullanılan enerji bakımından, Adana, Kayseri, Denizli, Mersin, Manisa, Eskişehir gibi üretim merkezlerini geride bırakmıştır.
Girişimciliği ile övünen Kahramanmaraş bu unvanını rakamlara da yansıtarak son on yılda 7,5 milyar TL özel sektör yatırımına imza atmıştır. Yılda 6 milyar TL sanayi hasılası ve 2 milyar doların üzerinde dış ticaret hacmi üretmektedir. Bu rakamları göz önüne aldığımızda Türkiye’nin en stratejik ilk 10 şehri arasında olduğumuzu söyleyebiliriz.”
Sayın Karaküçük aslında bu sözleri ile geçmiş ve bu gün arasında bir bağ ve ilinti kurarak, daha büyük hedefler ortaya koymaya çalışıyor. Kahramanmaraş’ın 2023 vizyonunda sanayicilerin hedefi yıllık 5 milyar dolar ihracattır.
Bu gerçekleşir mi, gerçekleşmez mi? Zaman gösterecek. Benim şahsi kanaatim, Türkoğlu’na yapılacak olan Lojistik Merkez ve sonrasında o bölgede kurulacağına inandığım Serbest Bölge bu hedefi sağlayacaktır. Bunun sağlanabilmesi için yeni Organize Sanayi bölgelerine ihtiyaç vardır.
Kahramanmaraş’ta nitelikli tarımsal faaliyetler ve hayvancılık da büyük önem taşımaktadır.
Bu konuda müteşebbislerimizin Kahramanmaraş’ın dört bir yanına yaptıkları yatırımlarda azımsanmayacak ölçüdedir.
**
Kahramanmaraş’ın dün olduğu gibi gelecekte de en büyük handikapı olarak siyaset, sivil toplum ve medya birlikteliğinin sağlanamayacak olması olarak görüyorum.
Bir şehirde toplumsal dinamikleri sürekli hareket ettirecek tek güç medyadır.
Ne yazık ki bu şehirde medya algısı çok zayıftır. Bir şehirde kamuoyu gücü oluşturulamıyorsa o şehirde siyaset ve hizmet hep geri kalmıştır.
Bu gün Kahramanmaraş’ta lider yetiştiremiyorsak, bunun sebebini de sorgulamak zorundayız.
Bu kentin özel sektör yatırımları dışında devlet odaklı hizmetlere baktığımızda bu hizmetlerin mazisi çok yeni ve sağlık, ulaşım, eğitim ve sosyal yaşam anlamında alacağımız mesafelerde çok çok fazladır. O halde, önceliğimiz kollektif aklı çalıştırmak olmalıdır.
Bireysel başarılar o şehir ve toplumu ancak belli yerlere kadar götürür.
Bu gün şehrimizde siyaset noktasında isim sayacak olsak, birkaç eski isim dışında yeni isimler bulamıyoruz.
Çünkü toplum siyasete yeni isimler çıkartılması noktasında isteksiz ve ilgisiz kalıyor.
Bunun sebebi de kamuoyu gücüdür.
Kamuoyu gücü oluşturulmayan şehirlerde yarın değil dün konuşulur.
Kahramanmaraş’ta bizler yarını değil hep dünü konuşuyoruz. Sonuç ise ortadadır.
**
KMTSO’da, Ticaret Borsasında ve diğer sivil unsurlarda yapılacak seçimler ve iş başına gelecek olan yeni yönetimlere büyük sorumluluklar düşüyor.
Parayı elinde tutan güç, kentin her alanında proje üretmeye ve katkı yapmaya kendini sorumlu hissetmelidir.
Benim görevim değil şeklindeki ifadeler, ilgisizlikler şu anda var olan pozisyonları da daha geriye götürecektir.
Komşu Kentlerin siyasi isimlerine baktığımızda, Ticaret Odaları, Holdingleri elini taşın altına koyarak yapması gerekeni yapıyor ve kenti, kent kültürünü daha yükseklere taşıyor.
Bizde başta KMTSO olmak üzere parayı elinde tutan insanlardan bunu istemeyi hakkımız olarak görüyoruz.
Ya bu işe gönüllü olarak, gönüllerini koyacaklar, ya da bu görevlere talip olmayacaklardır.
**
Çünkü Kahramanmaraş’ın bir gün dahi kaybedecek zamanı kalmamıştır.
Kentte, kentin tapusunu elinde tutan ve sorumlu hisseden herkes gelecek dönemde elini taşın altına koymalıdırlar.
Bunlar,
Siyasetçiler,
Sanayiciler,
Sivil Toplum kuruluşları,
Akil insanlar ve BASIN’dır…
Yoksa iflaf olmaz bu günkünden daha da geriye gideriz…