Bu yılki düzenlenen 12 Şubat merasimlerinde ilk defa Mevlevi kıyafetleri ile Kahramanmaraşlı semazenler resmi tören geçitlerinde yer aldılar. Ulvi ve uhrevi bir hava katarak bu kutlu günümüze daha da mana kazandırdılar.
Günümüzde Mevleviler ve Semazenler denilince, Konya da yapılan sema gösteriler akıllara gelir. Zannedilir ki Semazenler hep beyaz tennureleriyle devamlı kendi etrafında dönüp dururlar. Hal bu ki onlar yeri geldiğinde vatan savunmasında görev alan, bu vatan için canlarını feda eden şehit ve gazilerde olurlar.
Tıpkı birinci dünya savaşı'nda olduğu gibi; 1914 yılında Osmanlı Devleti Cihâd-ı Ekber ilan ettiğinde, Sultan Mehmet Reşad (1909-1918), Suriye-Filistin cephesindeki askerlerin maneviyatını artırmak amacıyla gönüllülerden oluşmak üzere bir “Mücâhidin-i Mevleviyye Alayı” kurdurmuştu.
Bu amaçla Konya Mevlana Dergâhı Şeyhi Veled Çelebi Anadolu’daki Mevlevi dergâhlarından gönüllüler toplamaya başlar.
VATAN SAVUNMASINDA MARAŞ MEVLEVİHANESİ GÖREV ALDI
Bu çağrıya Maraş Mevlevihanesi de katkı verir. Yum baba Mevlevi zaviyesi şeyhi Mehmet Selim Dede Efendi de fiilen böyle bir faaliyetin içinde olmak için bizzat hazırlıklara yapar. Dervişleri ile birlikte bu cihada katılmak için Konya çelebilik makamına müracaat eder. Ancak cevap gecikmiştir. Bunun üzerine;
11 Mart 1913 ( 26 Şubat 1328)’de “ Maraş Gönüllü Reisi Nakibü’l eşraf Ziyai-zade ed-Dai es-Seyyid Muhammed Emin “ imzasıyla ( yazar mütefekkir Nuri Pakdil beylerin dedeleri, Dayızade Hacı Ahmet Efendinin babaları) Konya’ya Çelebilik makamına Maraş Mevlevihanesi adına bir arz yazısı gönderirler.
“ Huzur-ı Ali-Reşadet-penahilerine
Ma’ruz-ı Daiyanemdir.
Düşmanlarımızın din ve memleketimize taarruz ve tecavüzü ehl-i İslam’ı Cenab-ı Hakk’ın emr-i ilahisi vechile cihada teşvik-i daiyanem semeresiyle livamızdan kaydolunan gönüllülerin bikeremihi teala ikmal-ilevazımatını müteakip (ihtiyaçlarını tamamlamasından sonra) hareketimiz musammem (kesin olarak kararlaştırılmış) olmağa meşayih-i Mevleviyeden Şeyh Selim Efendi daileride bir gayret-i dindarane ile kafile-i mücahidini teşci (cesaretlendirmek) için hahiş-kar (istekli) olduğundan tensip edilmiş (münasib görülmüş) ve müma-ileyh (Şeyh Selim Efendi) mukaddema (önce) taraf-ı reşadet-penahiye (Konya Çelebilik Makamına) arz-ı keyfiyet etmiş ise de henüz cevabını alamamışdır.
Ruhsat itasına tavassut-ı daiyenem münasip görülmüş olmağla bu emr-i celil-ilahi uğrunda isar-ı dem (canını verme) ve ila-yı kelimetullah farz olduğundan irade-i reşadet-penahilerinin muma-ileyhe tebliği reca olunur efendim hazretleri.
İmza -mühür
Maraş Gönüllü Reisi Nakibü’l eşraf Ziyai-zade ed Dai es-Seyyid Muhammed Emin Efendi”
MEVLEVİHANE ŞEYHİ SELİM DEDE VE DERVİŞLERİ ŞAM YOLLARINDA
Çelebilik makamından olumlu cevap gelmiştir. Maraş Mevlevihane Şeyhi Selim Dede ve on üç dervişi ile vatan savunmasında görev almak üzere Konya’ya giderler.
Mevlevî Alayı'nın gönül erleri, başlarında Mevlevî sikkeleri, sırtlarında derviş cübbeleri, ellerinde silahlarıyla 3 Şubat 1915 tarihinde birliklerine katılırlar.
Gönüllü Mevlevî Alayı'na; içerisinde Maraş’ında bulunduğu, 47 Mevlevîhaneden katılan 1026 civarındaki Mevlevî dervişleri, 26 Şubat 1915 tarihinde, Cuma namazını müteakip Mevlana Dergâhı önünde yediden yetmişe Konya halkının, esnaf ve yöneticilerinin de hazır bulunduğu bir uğurlama merasimi ile, dualarla cepheye gönderilirler.
14 Mart 1915 tarihinde Şam-ı Şerife ulaşırlar. Mevlevî Alayı burada Şam Mevlevîhanesi ve diğer misafirhanelere yerleştirilir. Daha sonra Cebel-i Lübnan'da karargâh kurmuş olan 4. Ordunun emrine verilir.
OSMANLI ASKERİNE SAĞLIK VE MORAL DESTEĞİ VERDİLER
Şam'da kaldıkları üç sene zarfında lojistik ve sağlık hizmetleri yanında Osmanlı askerine moral desteği verirler. Ordunun maneviyatının yükseltilmesinde, canlı tutulmasına dair önemli görevler üstlenirler.
27 Ekim 1917 tarihinde Osmanlı Devleti'nin Suriye cephesindeki yenilgisinden sonra, ordunun kuzeye çekilmesi üzerine, Mevlevî Alayı mensubu Mevlevî şeyhleri ve dervişleri vazifeleri tamamlandığından tekrar Mevlevîhanelerine geri dönerler. Şeyh Selim Dedede bu çekilme ile birlikte dervişleri ile birlikte tekrar Maraş’a gelir.
MEVLEVİ KÜLTÜRÜ KAHRAMANMARAŞ’TA YENİDEN DOĞUYOR
Bu seneki 12 Şubat kurtuluş törenlerine katılan Mevlevi Semazenleri Kahramanmaraş Hz.Mevlana Kültürünü ve Türk Tasavvuf Musıkisini yaşatma Derneği mensuplarıdır. Bünyesinde semazenler yetiştirerek şehrimizde Mevlevi kültürüne ve Türk tasavvuf musıkimize büyük katkılar sağlamaktadır.
12 Şubat kurtuluş törenlerine katılan Semazen gençlerimize: Abdulkadir Tekerek, Ahmet Arif Adanır, Mustafa Kaptanoğlu, Ejder Canpolat, Alaattin Öter, Mesut Boz, Mehmet Hopur’ada bu gayretlerinden dolayı teşekkür ederiz.
Maraş Mevlevihanesi bilindiği üzere Yum baba zaviyesi olarak 1510 tarihli Alaüddevle bey vakfiyesi olarak 500 yıldan beri hizmet yapmakta iken, Kurtuluş mücadelesinde 1 Şubat 1920 tarihinde Fransızlar tarafından yakıldı. Daha sonra 1937 yılında Vakıflar şahıslara satarak bir süre köy garajı oldu. Daha sonra 1965 yılında betonarme dükkanlar yapılarak şimdiki halini aldı. ( Kapalı çarşıda, bedestenin doğu tarafında, Saatçılar pasajı olarak bilinen yer.)
Selam ve Sevgilerle.