6 Şubat 2023 tarihinde Pazarcık ve Elbistan merkezli iki depremi üst üste yaşadık.
Kahramanmaraş genelinde 20 bine yakın vatandaşımız hayatını kaybetti. Belki de 50 bin vatandaşımız yaralandı. Ne kadar insan sakat kaldı, sakatlandı bunu bilmiyorum. Ama bayağı sayının yoğun olduğunu ta tahmin edebiliyorum.
Kahramanmaraş bu depremi bekliyordu. Hatta bizler 1998 Gölcük ve Düzce depremleri sonrasında Kahramanmaraş için 2000 yılında büyük bir deprem yaşanabilir şeklinde yazı yazdığımızı ve gündem oluşturmaya çalıştığımızı hatırlıyorum.
Ne var ki, işin esasında bizler deprem konusunda uyarı yazılarımızı 1983 yılından itibaren yazmaya başlamıştık.
Ne yazık ki merhum Ali Sezal ile zirve yapan gecekondulaşma ve yeni yerlerin imara açılması bu da yapılırken çok kat verilmesi bir bakıma bu işi körükledi.
Dulkadiroğlu Bölgesine yapılan ilk kooperatif evleri. Bizler o yıllarda şehir batıya ilerler, o bölge deprem bölgesi buralara çok katlı bina izni verilmemelidir diye yazdığımızı ve Belediye Meclis toplantılarında konuştuğumuzu iyi hatırlıyorum.
Eski Otogar bölgesi yani Stadyum ve o civarı bataklıktı. O bölgelere de iskân ve çok kat izni yine o yıllarda verildi.
Zaman zaman yazıp çizdik, dedik ki: Türkiye’de en çok imar tadilatı yapan belediye Kahramanmaraş Belediyesidir. Yazıktır etmeyin dedik. Kimi tadilat projeleri Belediye Meclisinde tartışılırken kalkıp söz istediğimi ancak Belediye Meclis üyelerinin itiraz ettiğini ama Belediye Başkanlarının bu mecliste herkes konuşur diye söylediklerini ve benim konuşmalarım üzerine bazen tadilatlarda değişikliklerin olduğu da herkesçe malumdur.
Kahramanmaraş’ın beton yığınlarına dönüştürme sürecinde özellikle 1984 yılında Belediye Başkanı seçilen Hacı Ali Özal ile başlayan süreçten bu güne kadar bu şehirde imara açılan alanlar, kat yükseltiler, imar tadilatları, imar afları 6 Şubat Depreminde ortaya çıkan bilançonun sorumlularıdır.
Kahramanmaraş 2014 yılında Büyükşehir oldu. Merkezde kurulan Dulkadiroğlu ve Onikişubat ilçe Belediye Başkanları ve şimdiki Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör için sebep ve sonuç ilişkilerine baktığımda en az sorumlu insanlar olarak görüyorum.
Son dönemde yaşanan depremin faturası müteahhitlere ve şimdiki Belediye Başkanlarına kesilmeye çalışıldığını görünce buna üzülüyorum.
Doğukent ve Dulkadiroğlu ilçesine kim bu kadar kat izni verdi? Kahramanmaraş’ta Belediye Başkanı Mustafa Poyraz döneminde yapılan yeni imar planı ve bu planın ortaya çıkardığı dehşet…
Hatta bu imar planı öyle bir garabet ki şu ana kadar hala geçerli olup olmadığı bile belli değil. Çünkü birçok Belediye Meclis üyesinin ıslak imzası olmadığı ve her önüne gelenin planı istediği gibi yorumladığı şeklinde eleştirilerde var.
Bu gün için meseleyi derinlemesine incelediğimizde Necati Okay, Hanefi Mahçiçek ve Hayrettin Güngör başkanları süreç itibariyle eleştirmek ve suçlamanın çok anlamsız ve ahlaki olmadığını düşünüyorum.
Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın kanı şehri beton yığınlarına dönüştüren, bataklıklara imar izni veren, binlerce imar tadilatı ile şehri yılan eğrisi sokaklara dönüştüren 2014 yılı öncesi bu şehirde görev yapan Belediye Başkanları, Meclis üyeleri, imar komisyonu başkan ve üyelerinin ellerine bulaşmıştır.
Bu insanlar çıkıp Kahramanmaraşlıdan özür dilemelidir. Binlerce imar tadilatı ile Rantsal dönüşüm ile kenti beton yığınlarına dönüştüren herşeye para gözü ile bakan bu insanlar şu anda nasıl bir vicdani hesap içindedirler bilmiyorum.
Bildiğim bir şey var o da; bu şehirde bütün suç konut yapan müteahhitler değildir.
Bataklıklara konut izni veren, çok kat veren, imar affı çıkartan zihniyet ve her şeyi para olarak gören sakat anlayış ve onun temsilcileridir.
İnşallah bundan sonra herkes bu musibetten ders alır diye umuyorum.
Böyle gelmiş böyle gider diyen anlayış son bulur. Şehirde yaşayanlar şehrine sahip çıkar.
Bunlar olmazsa Kahramanmaraş koca bir köy haline döner ve şehir biter…