Bize n’oldu?
“Kalesinde Fransız Bayrağı dalgalandığı için Cuma namazı kılınmayan bir Maraş”tan, “kalesinde kendi çocukları tarafından namazla dalga geçilen bir Maraş”a nasıl geldik?
Bu, üzerinde durulup uzun uzun düşünülmesi gereken bir konu!!
***
Malum…
Konu şu, Kale’de namazla dalga geçen çocuklar.
Tamam, içlerindeki “kazık kadar” olanı saymazsak hepsi çoluk çocuk.
Ama bunlar bizim çocuklarımız. Hepsinin kimliğinde “Müslüman” yazıyor.
Muhtemeldir ki; birçoğunun dedesi de “hacı”dır, “hoca”dır! En azından ailelerinde, dini vecibelerinin bir kısmını yerine getirenler insanlar vardır.
***
Peki neden böyleyiz?
Konuştuk mu mangalda kül bırakmayız. En “koyu” Müslüman biziz. Suyu bile okumadan içmeyiz. Hemen her konuda “fetva” vermekten geri de durmayız.
Ama gel gör ki sokaklar söylediklerimizle örtüşmüyor. Kale’de yaşanan bu rezalet en bariz bir örnek..! Daha kendi çocuklarımıza namazın ve diğer dini değerlerin ciddiyetini anlatamamışız!
Sonra da kalkıp suçu yine onlara atıyoruz.
Doğru, “namazla dalga geçmek” tasvip edilecek bir davranış biçimi değil. Ama çocukları linç etmek yerine toplum olarak daha çok kendimizi hesaba çekmeliyiz. Çünkü “o çocuklar” başka bir memleketten ışınlanmadı!
***
Hadi hepsini darağacında sallandıralım!
Her şey düzelir mi zannediyorsunuz?
İmam-Hatip okullarının, Kur’an kurslarının falan çözüm olacağı kanısında değilim. (İtiraz edenlere çocukların yaş ortalamasını hatırlatmak isterim!! Ne söylemek istediğimi anlayan anladı!)
Biz nerede kaybettik biliyor musunuz?
Çocuğun kulağını çektiği için okula gidip öğretmene kafa tuttuğumuz gün!!..
***
“Çocuklar”ın birkaçının sosyal medya hesabını inceledim. Karşıma çıkan tabloya hiç şaşırmadım doğrusu. Cahilce yapılan bu densizliğin cevabı yine aynı hesaplarda gizli aslında.
Namazla dalga geçenlerle, yine onlara tepki gösterenler aynı “familya”dan!
Şöyle ki;
Güya şuurlu gençlik yapılana tepki gösteriyor.
Ne tepki ama…
Küfürler hakaretler havada uçuşuyor. Hadi erkekleri geçtik, kızlar bile çoğumuzun ağzına almaya çekindiğimiz, yüzümüzün kızaracağı galiz küfürleri savuruyor.
Ne adına?
Sözde, “kutsal değerleri savunmak” adına!
Sözde, “namazı savunmak” adına!...
Hadi oradan canım.
Küfür ederek namaz mı savunulur?
Eğer namazı savunmak; ağzı küfürlü kızlı erkekli cahillere kaldıysa vay halimize!
Namazı savunmak; arabaları pusturup, egzozları böğürterek trafik kurallarını hiçe sayıp caddelerde, mahalle aralarında fink atanlara kaldıysa vay halimize!!
Namazı savunmak; isyan ve küfür kokan rock-metal türü müzik dinleyen şuursuz gençliğe kaldıysa vay halimize..!
Namazı savunmak; öğretmenine saygısızlıkta sınır tanımayan zırtapozlara kaldıysa vay halimize!
***
Önümüz Ramazan…
“Namaz olayı”na tepki gösteren, dini değerlerine laf ettirmeyen babayiğitleri göreceğiz bakalım. Sokaklarda nasıl oruç yiyecekler!! Nasıl sigara tüttürüp gezecekler.
Çok değil! Sadece birkaç hafta sonra…
Hoşçakalın.