Kamusal – Özel Alan Ayrımı Tarihçesi
Kamusal alan ve özel alan ayrımı, ilk defa, Eski Yunan Toplumu’nda görülmüştür.
Keskin Ayrım
Keza, Eski Yunan Toplumu’nda, kamusal alanı ifade eden “polis” ile özel alanı ve bu özelliğiyle birlikte, mahrem yaşantıyı ifade eden “oikos” sözcükleri arasında, keskin bir ayrım, söz konusuydu.
Ev Yaşantısı, Nasıl Yaşanılmaktaydı?
Ev yaşantısı, bir zorunluluk olarak yaşanılmaktaydı.
Yani, bir özgürlük olarak yaşanılmamaktaydı.
Kısacası, ev yaşantısı, bir özgürlük olarak değil, bir zorunluluk olarak yaşanılmaktaydı.
Toplumsal Sorunların Tartışımı
Özgürlük alanında, kendilerini eşit düzeyde temsil eden yurttaşlar, toplum ile ilgili sorunları tartışırlardı.
Roma Uygarlığı’nda, Kamusal – Özel Alan Tanımı
Roma Uygarlığı’nda da Yunan Uygarlığı’nda olduğu türden bir ayrım, söz konusuydu.
“Res Privatus” ve “Res Publica” terimleriyle, kamusal alan ve özel alan tanımlanmıştı.
“Res Publica” ve “Privati,” Nasıl Kullanılmaktaydı?
“Res Publica,” halka ait ortak mülkler olarak kullanılmaktaydı.
“Privati” ise, ticaret dışı ve özel mülkler olarak kullanılmaktaydı.
Ortaçağ’da, Otoritede, Şekilleniş
Ortaçağ’da, toprağa bağlı toplum yapısı içinde, kamusal ve özel yetkiler, tek bir otorite etrafında şekillenmişlerdi.
Prensler ve Beyler
Öyle ki; bu otorite, feodal toplumun üst seviyesini oluşturan prenslerdi. Ayriyeten, beylerdi.
Egemenlik Simgeleri
Bu toplumlarda, kamusal olarak sayılan, kabul edilen şeyler, birer egemenlik simgesiydiler.
Kamusal Sunum
Dahası, otoritenin bir statü belirleyicisi olarak, kamusal sunumu vardı.
Ortaçağ’da, Kamusal Alanın Kullanımı
Zira, Ortaçağ’da, kamusal alan, toplum için değil, prensliğin otoritesinin, statüsünün sunumu için kullanılmaktaydı.
Ayrılma, Ayrışma
18. yüzyıl sonunda, feodal otorite bünyesinde örgütlenen yapılar, özel alan ve kamusal alan olarak, ikiye ayrılmışlardı. Ayrışmışlardı.
Özel Alana Dönüşüm
Din alanı, dinsel reform hareketi sonucunda, özel bir alana dönüşmüştü.
Kamusal Alana Dönüşüm
Yasal kurumlar, bürokrasi ve ordu ise, birer kamusal alana dönüşmüştü.
Mesleki Zümrelerin Güçlenişi
Ortaçağ toplumlarının mesleki zümreleri de devletin gücü karşısında, iyice güçlenmişlerdi.
Burjuva Toplumunun Oluşumu
Dolayısıyla, mesleki zümreler, burjuva toplumunu oluşturmuşlardı.
Farklılıklardan Kurtuluş
Ki; bu süreçte, kamusal otorite, feodal düzlemdeki farklılıklardan kurtulmuştu.
Kamusal Otoritenin Temsil Edilişi
Bunun üzerine, kamusal otorite, ulus-devlet yapısı içinde, temsil edilmeye başlanmıştı.
Burjuva Kurumları
17. ve 18. yüzyıllarda, Fransa’daki salonlar, İngiltere’deki kahvehaneler ve daha az önemli olmakla birlikte, Almanya’da, sohbet amacıyla bir araya gelen topluluklar, burjuva kamusal alanının başlıca kurumları arasında sayılmaktaydı.
Ortak Özellikleri
Zaten, bu üç kurum yani Fransız salonları, İngiliz kahvehaneleri ve Alman sohbet toplulukları, birbirinden tamamen farklı gibi görünse de bazı ortak özellikler taşımaktaydı.
Ne Gibi?
Bu özelliklerden birincisi, bu üç toplumsal etkileşimde de statü dikkate alınmamaktaydı.
İkincisi, tartışmalarda, ortak sorunlar, ele alınmaktaydı.
Üçüncüsü ise, bu örgütlenmelerde, kamu kavramı, dışlayıcı bir unsur olmaktan çıkarılmıştı.
Tartışma Ortamlarına Yoğun Katılım
Böylelikle, herkesin tartışma ortamlarına katılımı sağlanmıştı.
Kitle İletişim Araçlarının Yaygınlaşması
Özellikle, 18. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, gazete ve dergi gibi kitle iletişim araçları yaygınlaşmıştı.
Kamusal Tartışmalar Gündemde
Dolayısıyla, kamusal tartışmalar, basın yoluyla, gündeme getirilmeye başlanmıştı.
Günlük Gazetelerin Görevleri
Günlük gazeteler, özellikle, politik konularda, önemli görevler üstlenmeye başlamıştı.
Kamuoyu Taşıyıcılığı ve Liderliğine Yükseliş
Öyle ki; günlük gazeteler, kamusal tartışmaların aracısı ve yoğunlaştırıcısı rolüyle, sadece haber yayma aracı olarak değil, bunun dışında, kamuoyu taşıyıcılığına ve liderliğine dek yükselmişlerdi.
Kitle İletişim Araçlarının Güçlenişi
20. yüzyılda, özellikle, televizyon ve radyo ile güçlenen kitle iletişim araçları, siyasal tartışmalara kaynaklık etmişlerdi.
Başlıca Etkinlikler
Bu bağlamda, kitle iletişim araçları, birer etkinlik olarak, başta yer edinmişlerdi.