Kahramanmaraş’ta, bu şehrin insanlarının taraf olmadığı ancak provokatörler tarafından tezgahlanan ve onca insanın yaşamını yitirdiği olayların üzerinden 33 yıl geçti.
Bu geçen süre içinde bu güzel kentimize yönelik o kadar çok haksız saldırılar oldu ki, hak edilmeyen bu saldırılar karşısında hep sessiz kalındı. Ve Kahramanmaraş’ta da aynı duyarlılık devam ediyor.
Ne var ki, Kahramanmaraş ile ilgisi olmayan, bu şehirde yaşayan insanların taraf olmadığı bu olayların yıl dönümü ile ilgili etkinlikler düzenlenmek isteniyor.
Geçtiğimiz yıl bir ilk denendi. Emniyet kuvvetlerimizin geniş güvenlik önlemi alması ve vatandaşların sağduyusu sayesinde her hangi bir olay olmadı. Ancak bir grup insanda sokaklara indi.
33 yıl önce meydana gelen bu olay zaman zaman birileri tarafından kaşınmakta, üzeri küllenen bu yaranın yeniden açılması için çabalar olmaktadır. Lütfen buna, bu düşünce içinde olanlara pirim vermeyelim.
Sevgili kardeşim Ünal Ateş’in Bugün gazetesinde çıkan açıklamasında; bu olayların 12 Eylül’e giden bir yol olduğunu ifade etmektedir. Çünkü 12 Eylül sonrasında hemen Yunanistan’ın NATO’ya alınması bir tesadüf değildir. Sivil hükümetler karşılıksız ve koşulsuz bir şekilde bu konuya onay vermezlerdi. O gün Yunanistan NATO’ya alınmamış olsaydı, biz yıllar önce AB’ye girerdik.
Beyler, bu şehirde Alevi, Sünni, Türk, Kürt kardeş kardeş yaşıyor. Eskiden yaşananları bizler unuttuk. Kız alıp, kız veriyoruz. Aynı apartmanlarda yan yana yaşıyoruz.
24 Aralık 2011 tarihinde Kahramanmaraş’ta bir etkinlik yapılacağı yönünde açıklamalar yapılıyor.
PKK’nın bu etkinliği sabote etmek için düğmeye bastığı yönünde haberler çıkıyor. Çıkan haberlerin doğruluk derecesini bilmiyorum. Ancak her türlü önlem alınmalıdır.
Son iki yıldır Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odasının öncülüğünde başlatılan hoş görü ve barış ortamına katkı yapacak ise, söz konusu yapılması planlanan etkinlikte Alevi ve Sünni önderler mikrofona çıkarak, kardeşlik ve barış vurgusu yapılacak ise, bu etkinliğin yapılması yerinde olur.
Ancak geçmişte yaşanan bu elem verici olayları hatırlatacak, pankart, döviz ve sağduyuya zarar verecek afişler asılacaksa, bu etkinliğe bir gazeteci olarak sıcak bakmadığımı ifade etmek istiyorum.
Değerli yazar arkadaşlarımız Mehmet Fiskeci, Tuncay Kazancı bu konuyla ilgili iki güzel yazı yazmışlar. Bizlerin görevi bütünlük, bölmek ve parçalamak değildir.
Sevgili Tuncay Kazancı köşe yazısında yurt dışı kaynaklı kimi internet sitelerinde yazılanlara, çizilenlere bakmış ve bir korku içinde.
Sayın Fiskeci ise yerelden örnekler vererek meseleyi kendi üslubunca değerlendirmiş.
Sayın Vali, Sayın Belediye Başkanı, Sayın KMTSO Başkanı, Alevi ve Sünni önderler Kahramanmaraş kent merkezinde yapılması planlanan etkinliğe geçen yıl yaşanan kötü örnek nedeniyle sıcak bakmıyorlar.
Nitekim geçen yıl yapılan etkinliklere de bu şehirde yaşayan vatandaşlarımızda pek ilgi göstermedi. Bunu da unutmamak gerek. İlle de bir etkinlik yapmak istiyorlarsa da bunu yukarıda izah etmeye çalıştığımız haliyle yaparlarsa barışa ve sevgiyi katkı yaparlar.
Şehrimizde sağlanan barış ve sevgi havasının artarak devam etmesini diliyor, barışın tesisinde katkı yapan bütün insanlara da teşekkür ediyoruz.
Yaşasın sevgi ve barış, yaşasın kardeşlik ve huzur!...