Benim yıllar önce dile getirdiğim konunun bugün tartışılıyor olması sevindirici ama anlaşıldığını söylemek pek mümkün değil. Aslında bunda “niyet” de önemli. Siz ne istiyorsunuz, petrolden pay mı, pay adı altında statü mü?
Meselemiz petrolden paysa, bu petrol veya onun gibi zenginliği olan bütün kentlerin hakkıdır, verilmelidir.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gülten Kışanak’ın, “Diyarbakır’da çıkan petrolden, Diyarbakır’a pay verilmesi” talebine, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın gösterdiği reaksiyonu anladığımı söyleyemem.
Bakan Yıldız, “Devlet hakkı içerisinde ayrı bir devlet hakkı söz konusu olmaz.” diyerek, bunun mümkün olamayacağını söylerken bile kendisiyle çelişkiye düşerek, “O zaman Antalya’ya da turizm gelirinden pay vermeliyiz” demiş…
Antalya, zaten turizmden payını alıyor
Bu talep, hem yabana atılacak bir talep değil, hem de kentlerin en tabii hakkıdır.
Üstelik de bu yeni bir talep değilken…
Birçok kentin bu tür talepleri var ve ben de bunu yıllar önce dillendirmiş birisiyim; kentler, doğal zenginliklerinden pay almalı…
Kovboy filmlerinde görürdük, bahçesinden petrol fışkıran, beş parasız kovboy, milyarder olurdu.
Elbette kanun olan yerde tam böyle değildir ama bunun bir getirisi olmalıdır.
Altın çıkan kentle, altın çıkmayan kent aynı olmaz.
İnsanlar yaşadığı yerin altında petrol bulunmasına sevinir ama bu sevinç, kentine fayda getirmez.
Bunun en güzel örneği Adıyaman ve Batman’dır…
Her iki kentte de çok uzun yıllardır petrol çıkarılır.
Batman, hem üretir, hem işler…
Adıyaman ise sadece toprağından fışkıran petrolün, işlenmeye götürülmesini seyreder.
Başka illerde de petrol çıkar, bazılarında bor, bazılarında bakır, bazılarında altın veya daha başka kıymetli maden…
Ancak dışarıdan gelen bir kişi, o kentin “Yerüstü” veya “yeraltı zenginliğinin” şehre yansımadığını görür.
Adıyaman, bu açıdan çok dikkat çekici bir örnektir.
Uzun zaman Türkiye’de çıkan petrolün yüzde 60’ı Adıyaman’dan karşılanırdı.
Sonra bu rakam, üretimin düşmesiyle azaldı ve halen yüzde 25 seviyesinde bir oran, Adıyaman’dan karşılanıyor.
Ama daha düne kadar da Adıyaman’ın “asfalt yolu” bile yoktu.
Komşu illerle bağlantısı “takır tukur” şekilde yürürdü.
Şehrin tek ana arteri olan Atatürk Bulvarı, AK Parti döneminin ilk yıllarında tamamlandı.
Duble yol, en son bu kente geldi.
Yönlendirme levhaları olmayan nadir illerden birisiydi Adıyaman…
Hiç üst geçidi olmayan, hiç alt geçidi bulunmayan ve hiçbir doğru dürüst yatırımı alamayan kentti.
Kentin işsizlik oranı, Türkiye ortalamasının çok üzerindeydi.
Hem istihdam sorunu vardı, hem de kalifiye eleman sorunu.
Bu nedenle halkın çoğunluğu, daha önce ellerinden alınan tütünden dolayı “ırgat” olmaktan başka çıkar yol bulamamıştı.
Kaysı toplanacaksa Adıyamanlı toplardı, fındık toplanacaksa Adıyamanlı, pamuk toplanacaksa da Adıyamanlı toplardı.
Devlete ödenen vergiye oranla yatırımın en düşük olduğu kentlerden birisiydi Adıyaman…
Buna rağmen de yoksul olan halkının zengin bir kaynağı vardı; petrol…
Petrolün Adıyaman’a tek faydası, TPAO’nun “bozduğu yol karşılığında” belediye ve İl Özel İdaresine verdiği asfalt yardımıydı.
Oysa bu kentte petrol çıkıyorsa, bu kent onu hissetmeli.
Belli bir oranı, o kentin İl Özel İdaresine, Belediyesine verilmeli.
Ve o kent, en azından petrolden aldığı payla, daha çok okul yapmalı, daha çok sağlık tesisi inşa etmeli, daha çok yatırım yapmalı, daha güzel yol, daha kullanışlı köprü ve daha güzel sosyal alanlara kavuşmalı.
Petrol çıkan yerle petrol çıkmayan yerin bir farkı olmalı, bu açıkça hissedilmeli.
Tıpkı doğal turizmden faydalanan kentler gibi…
Devlet hiçbir zaman “Antalya’nın denizi güzel, güneşi hoş, o zaman vergi yetmiyor, hepsini biz alalım” diyemez, demiyor da…
Çünkü, bu güzellik, Antalya’daki turizmcilerin çabalarıyla, devletin yatırımıyla sağlanıyor.
İnsanlar turizm nedeniyle aç ve açıkta kalmıyor, yoksul düşmüyor, kimseye muhtaç olmuyorlar. Bir köylü de, bir şehirli de turizmdeki pastasından, yatırımı ve zekâsı oranında payını alıyor.
Ama petrolün böyle bir şansı yok.
Devlet de çıkarsa, özel sektör de çıkarsa, alıp götürmekten başka bir şey yaptıkları yok.
Yer altından petrol fışkırıyor ama ne Batman gelişiyor, ne Adıyaman, ne Diyarbakır.
O zaman burada bir sorun var.
Özellikle doğu ve Güneydoğuda petrol çok çıktığı halde, petrol hiç çıkmayan kentlerden daha gerideyse siz bunu “devlet içinde ayrı pay” diye tarif etme hakkına sahip değilsiniz.
O zaman, kazanç havuzda toplanıp, adil dağıtılıyorsa söyleyin o adile, Adıyaman’a da uğrasın, Batman’a da…
Tweetimden seçmeler
Tacizler, tecavüzler, sapkınlıklar, çocuk kaçırma, şiddet, kavga ve vahşet görüntüleri..toplumda çok ciddi bir cinsel ve ruhsal sorun var.