Kâinatta hiçbir şey sadece kendisi için yaşamaz ve yaşayamaz.
Örneğin;
-Güneş kendini ısıtmaz,
-Yağmur kendini ısıtmaz,
-Ağaçlar kendi meyvelerini yemez,
-Nehirler kendi suyunu içmez,
-Rüzgâr kendi için esmez,
En yakınlarımız, annelerimiz ve babalarımız kendileri için mi yaşadılar?
Ya siz kendiniz için mi yaşadığınızı düşünüyorsunuz?
Çoluk çocuğunuzu geçtim, mahalle bakkalınız için bile yaşadığınızın farkında mısınız?
Geçmişte bu toprakları vatan yapan şehit ve gazilerimiz sadece kendileri için mi mücadele ettiler?
Daha çoğaltabileceğimiz örneklerle cevabınızı duyar gibiyim.
Elbette hayır
Herkes ve herşey birbiri için yaşar.
Ben sen olduğunda ben olurum.
Sen ben olduğum için sen olursun.
***
Mademki yaşam döngüsü birbirimiz için devam ediyor, öyleyse birbirimize karşı sadece evlerimizde değil, sokakta, cadde de dahi nazik olup, kırmadan dökmeden yaşamak mümkün olmalı. Birbirimizi selamlayabilmeli, saygı duyabilmek ütopik bir düşünce olmamalı.
Yalnız değil toplumla birlikte yaşadığımız için, toplumsal kuralların en önemlisi de insana duyulan saygıdır. Evlerimiz de birbirimizle ve eve gelen misafirlerle nasıl hoş olabiliyorsak, milletimizin parçası olan dışarıda ki, sokaktaki, semtimizdeki insanlara da hoş görümüzü kullanıp bir selamı esirgememeliyiz.
Dostça yaşanılan cümle yerlerde huzura kavuşur. Huzurun olduğu yerlerde dost insanlar, dost olabilen insanlar mevcuttur. İnsan yalnız yaşamaz. Topluluk halinde yaşayan bir canlıdır. Hepimiz birbirimiz için varız. İhtiyaçlarını bir tek kendisi karşılayamaz. Toplumda ki fırından ekmeğini, kasaptan etini, marketten çayını… alır ve zamandan tasarruf eder. Oysa her ihtiyacın kendi karşılamaya kalksa bunun altından kalkamadığı gibi bezgin ve yorgun düşer, mutsuz olur.
Birbirimizin kıymetini bilip, huzurlu ortamlar oluşturmak nasip olsun.
Kalın sağlıcakla…