Günler günleri, haftalar haftaları, aylar ayları kovalıyor. Bahar geldi, yaz geldi derken ömür hızla akıp geçiyor. ‘On Bir Ayın Sultanı, Rahmet ve Bereket Ayı’ olarak bilinen mübarek üç ayların sonuncusu olan Ramazan ayına erişmek çok şükür ki bu senede nasip oldu bizlere.
Baş döndürücü bir hızla değişen ülke gündemine dair söylenecek o kadar çok şey olmasına rağmen bu mübarek ayın hürmetine konuşmak yerine artık susmak gerek. Okumak ve dua etmek daha iyi olur sanırım. Saliha SULE ‘cemaat com.’ da yazan bir usta kalem. Ara sıra okunmasında yarar var. Son yazısında;
“Söylenilecek çok şey var
Ve hiçbir şey…
Kırk kere söylense de
Ve hatta kırklarca kez, kırklar hatırına.
Olmayacak şeyler var.
İhtimal dairesinin dışına
Ulaşmak isteyen
Sözler var bir de
Hani Sen ‘OL!’ dersin
Tüm imkânsızlıklar
İmkân olur
Tüm mümkünsüzlükler
Mümkün.
Akıl-sır ermez bir şekilde
Bir ‘OL!’ desen keşke” diyor…
Ey mahlûkatı yoktan var eden, hata ve kusurlarımıza bakmaksızın biz kullarına mağfiret kapısını açan, zayıfların yardımcısı, günahların bağışlayıcısı, âlemlerin tek sahibi olan Yüce Allah’ım! Ramazan-ı Şerif hürmetine ülkemdeki tüm mümkünsüzlüklerin mümkün olması için bir ‘OL’ desen Allah’ım…
Bağışlanmamız adına, imanda, İslam’da, ibadette, hayır ve hasenatta daim olmamız adına, ilâhi rahmetine erişen, iki cihan saadetine kavuşan kullarından olmamız adına, rahmetin, merhametin, affın adına bir ‘OL’ desen Allah’ım…
Geleceğimizin teminatı olan ve her şeyimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızı, gençlerimizi, İslam inancı, Allah ve insan sevgisiyle, İslam’ın ruhuna uygun, Türklüğün asaletine yakışır bir şekilde yetiştirebilmemiz adına, vatan ve milletimiz için; ana-babaları ve tüm insanlık için hayırlı birer evlat olmaları adına bir ‘OL’ desen Allah’ım…
Bilhassa eğitimlerine devam eden yavrularımızın akıllarını ilimler, fikirlerini iyilik ve güzelliklerle doldurup el ele, gönül gönüle, birlik ve beraberlik içerisinde kardeşçe yaşamaları adına bir ‘OL’ desen Allah’ım.
Milletimizi bölmek, devletimizi yıkmak, cennet vatanımızı parçalamak isteyen iç ve dış düşmanlarımızın kahrolması, ülkemizin savaşlardan, sel, yangın, deprem, kıtlık ve her türlü afetlerden muhafazası, ulusumuza esenlik, milletimize birlik ve beraberlik, ülkemize de dirlik düzenlik adına bir ‘OL’ desen Allah’ım…
Bir ‘OL’ desen Allah’ım; ülkemin insanları bir birini çok sevse, kimse işsiz, aşsız ve aşksız kalmasa. Sevgi hâkim olsa yurdumun sokaklarında. Etnik kökeni, milliyeti ne olursa olsun herkes yaratandan ötürü kardeş oluverse, herkes devletini, milletini, cumhuriyetini, askerini, polisini çok sevse, tüm sıkıntılarımızdan kurtuluversek. Hastalar şifa, borçlular eda bulsalar.
Son yıllarda çok bunaldık yarabbi. Üç koldan üzerimize saldıran PKK, KCK, BDP belalarının kahrı için. Her türlü milli ve manevi sıkıntılar karşısında dalmış olduğumuz gaflet uykusundan uyanmamız, dünyanın kirleriyle kararmış olan kalplerimizin iman ve Kur’an nuru ile nurlanması, görünür ve görünmez kazalardan güç yetmez ve takat yetişmez belâlardan muhafazamız, devletimizin, milletimizin payidar olması, ordularımızın daima mensur ve muzaffer olması adına bir ‘OL’ desen Allah’ım…
Dualarımızın Kâbe-i muazzama ve Ravza-i Mutahhara da yapılan dualardan olması adına bir ‘OL’ desen Allah’ım… Bunlarda bir şey mi ki Allah’ım? KUN FE YEKÛN ‘OL DERSİN VE OLUR’ Ramazanı Şerif’in hürmetine, Kadir Gecesinin Hürmetine, Peygamber Efendimizin Hürmetine bir ‘OL’ dersen saniye bile sürmez, hemen olur Allah’ım…