Geçenlerde, Ulu camiinin önündeki Katibin hanının, hali pür melalini Mehmet Fiskeci üstadımız köşesine taşımıştı. Hanın sekerat haline, acıklı manzarasına, hayatta kalma mücadelesine çok üzülmüştük.
Şehrimizde üzüleceğimiz konuların hayli fazla olduğunu biliyoruz. Ne yapalım, Tatyos efendinin şarkısında dediği gibi “ Mani oluyor halimi takrire hicabım “ diyoruz.
“Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır” düsturuyla, sevgili dostum gazeteci A.Rezzak Akbaba ile birlikte şehrimizde güzellikler aramaya çıktık.
Güzergahımız; Kayabaşı semtindeki Kocabaşlar konağı, yada şimdiki adıyla “MARAŞ KÜLTÜR KONAĞI”
Tarihi konak geçtiğimiz yıllarda, fiziksel ömrünü tamamlayacağı sırada, Kahramanmaraş Valiliği tarafından kamulaştırılmış, İl Özel idaresi ve Doğaka Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı tefriş projesiyle aslına uygun olarak restorasyonu yapılmış, kurtarılmış konaklar arasına sokulmuş.
Kuruşçu Ali Paşa tarafından 1910 yılında yapılan konak, daha sonra Kocabaş ailesine geçmiş. Kuruşçu Ali Paşa konağı olarak anıldığı gibi, uzun müddet Kocabaş ailesine ev sahipliği yaptığı için, Kocabaşlar konağı olarak ta biliniyor.
İçerisinde birçok anıların yaşandığı tarihi konakta, kurtuluş savaşında mahalle çetelerine kazanlarla yemekler pişirilip dağıtıldığı anlatılır.
Şimdi ise, işletmeciliğini ihaleyle Kadriye KANTARCI hanımefendi almış.
Kadriye Kantarcı hanımefendi; Kahramanmaraş’lı iş kadınlarımızdan. Kendisi Zonguldak Devrek doğumlu. 20 yıl önce Akdeniz Üniversitesi Turizm İşletmecilik bölümünde okurken, Alparslan Kantarcı beyefendi ile tanışmış ve Kahramanmaraş’lıların gelini olmuş. Kadın girişimciler derneği kurucu üyeliği, Ticaret ve Sanayi odasında kadın kurulunda görev almışlar. İki çocuk sahibi bir anne olmasına rağmen, büyük bir cesaret göstererek, heyecanla bu işe girişmişler.
Geçtiğimiz günlerde konağın işletmeciliğini resmen teslim almış. Ticari gayeden ziyade, daha çok mahalli kültürümüze ve bölge turizmimize katkı vermek amacıyla, bu tarihi mekana sahiplendiği görülüyor.
Erken saatlerde gitmemize rağmen kapıyı çaldığımızda Kadriye Kantarcı hanımefendiyle karşılaştık. Bazı marka işletmelerin cesaret edip işletmeciliğine giremediği bu mekanın açılışını, 18 Nisana yetiştirebilmek için, neredeyse tüm zamanını bu konakta geçirdiğini ifade ediyor.
Sohbetimizde, burada neler yapmak istediğini, projesini, hayal ettiklerini konuştuk.
Kadriye Kantarcı hanımefendi, konağı ilk gördüğünde resmen aşık olduğunu, burasını bir Osmanlı sarayı zerafetinde tanzim edeceğini, iyi bir hizmet ekibiyle anlaştığını,
Kahramanmaraş’ın kültürünü özellikle dışarıdan gelen insanlara tanıtmak. Konak içerisinde Kahramanmaraş’la ilgili yayınlanan eserlerin tümünün yer alacağı bir kütüphane, sohbet odası, musıki odası, süsleme sanatları ve yöresel nakışların sergi odaları ile Kahramanmaraş’a dışarıdan gelecek olan misafirlere, Maraş mutfağı yemek çeşitlerinden ikram edileceğini, ara salonlarında sanatla ilgili sergiler, bahçesinde çeşitli kokteyllerin, nişan ve kına geceleri gibi organizasyonlara ev sahipliği yapılacağı bir mekan olarak, konağın hizmet vereceğini söyledi.
Anlattıklarını heyecanla dinliyoruz. Kadriye Kantarcı hanımefendinin bir bayan girişimci olarak, bu hizmetleri üslenmesini önemsiyoruz. Temennimiz arzuladığı gibi işleri büyür. Başka konakları da bünyesine katar. Belki, gün gelir “ Kadriye Kantarcı Konaklar Kraliçesi ” olarak bu sektörde marka olur.
Tarihi mekanlarımızın kurtarılması kadar amacına uygun olarak işletilmesinin de mühim bir konu olduğunu düşünüyoruz. En azından yapılış amacına hürmeten, mekanın içerisinde soluduğumuz tarihi havayı kirletmeden, geçmişe gerekli saygı göstererek bu tip mekanların işletilmesi temennimizdir.
İşletme sahibi Kadriye Kantarcı hanımefendinin, bu konulardaki heyecanı ve hassasiyeti, kısa sohbetimizde bizleri yeterince memnun etti. Maraş Kültür Konağının, şehrimize ve bölgemiz turizmine hayırlar getirmesini temenni ediyoruz.
Katibin hanı gibi kurtarılmayı bekleyen tarihi mekanlarımıza üzülürken, Maraş Kültür Konağı gibi konaklarımızın, kurtarılıp yaşatılmasından da gurur duyuyoruz.
Selam ve sevgilerle.