Bu haftaki köşemi daha önce konuşmacı olarak katıldığım Hitit Üniversitesi’nde gerçekleştirilen bir kongrede tanıştığım, Aktif Yaşam Kulübü olmak üzere sivil toplum kuruluşlarına topluma dokunan önemli projelere imza atan, çalışkanlığına, disiplinine, sorumluluklarına olan bağlılığına gıpta ettiğim Tuğba Demir’den gelen bir e-mail ile haberdar olduğum bir kampanyaya ayıracağım.
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi Evri köyündeki Evri Pınarbaşı İlkokulu’na kütüphane inşa edebilme gayesi ile gerçekleştirilen bir kampanya.
Kütüphanesiz bir okul, üniversite, kent, ülke tekerleksiz bir otomobile benzer. Diğer aksesuarlar ne kadar geliştirilirse geliştirilsin mütemadiyen olduğu yerde kalmaya mahkûmdur. Okulların, üniversitelerin, kentlerin ilerlemek için gelişmiş Avrupa kentleri ile yarışabilmeleri için kütüphanelere ve kütüphanelere ilgi gösteren bireylere ihtiyacı var.
Başta Tuğba Demir olmak üzere kampanyaya emek veren, katkı sunacak olan tüm duyarlı vatandaşlara şimdiden şükranlar.
Kampanya ile ilgili bilgi almak için İletişim:demirtuba@outlook.com.tr adresine başvurabilirsiniz.
Yazıma Tuğba Demir’den gelen e maili aktararak son veriyorum.
“Yapılan araştırmalara baktığımızda Türkiye’de 100 kişiden sadece 4 kişi kitap okuyor. Dünyada çocuklara özel günlerde kitap hediye edilmesi sıralamasında Türkiye 180 ülke içerisinde 140. sırada yer almaktadır. Bir ülkenin geleceğinin okumakla ve okutmakla kurtulacağını gerçeği karşımıza çıkar. Okumanın sayesinden toplum için bilinçli, üretken nesiller yetişmeye başlar. Bunun sağlam temelleride küçük yaşta atılacağını hepimiz bilmekteyiz. Şuan ki okullarımıza baktığımızda kütüphanesi olmayan köy okulları karşımıza çıkmaktalar.
Ki Kahramanmaraş ili Pazarcık ilçesindeki Evri köyündeki Evri Pınarbaşı ilkokuluda bunlardan birisi... Aslında bu okul herkesin gözü önünde uzak olmayan bir okul fakat kütüphanesi olmayan, çalışma kitapları bulunmayan zor şartlarda bir okul. Burada bulunan çocukların öncelikle ihtiyaçları hazırlandıkları TEOG sınavı için gerekli olan test kitapları. Bu koşullarda bulunan çocuklar ile Ankara, İstanbul vs imkanı bulunan öğrencileri birlikte yarışması adil sayılmıyor. Ve bu nedenle buradaki çocuklar akranlarına göre okullarına, hayatlarına, yaşama 1-0 geride başlamaktalar. İçlerinden kıymetli cehverlerin bulunduğu öğrencilerle yetişkinlerin gönüller arası köprü kurabilmesi kitap yardımları yapmak gerekir. Minik öğrencilerin hayallerini gerçekleştirmek, aydınlık gelecekleri için gerekli olan kütüphanelerin kurulmasını sağlamaktır. Herkesin bildiği meşhur deniz yıldızı hikayesi vardır:
Yazı yazmak için okyanus sahillerine giden
bir yazar, sabaha karşı kumsalda dans eder
gibi hareketler yapan birini görür.
Biraz yaklaşınca , bu kişinin sahile
vuran denizyıldızlarını, okyanusa atan genç bir
adam olduğunu fark eder. Genç adama yaklaşır:
- Neden denizyıldızlarını okyanusa atıyorsun?
Genç adam yanıtlar;
- Birazdan güneş yükselip, sular çekilecek.
Onları suya atmazsam ölecekler. Yazar sorar;
- Kilometrelerce sahil , binlerce denizyıldızı var.
Ne fark eder ki?
Genç adam eğilir, yerden bir denizyıldızı
daha alır, okyanusa fırlatır.
- Onun için fark etti ama...
Eğer bizlerde deniz yıldızlarının hayatında küçükte olsa “fark yaratmak” istiyorsak eğer belkide bir kitapla buna başlayabiliriz.”
Not: Geçtiğimiz günlerde Maraşgündem haber sitesi Gazeteci Mehmet Taş’ın amcası Mustafa Taş’ın geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybettiği haberini aldık. Başta Mehmet Taş Bey olmak üzere yakınlarına sabırlar dilerim.
Allah rahmet eylesin.