“Tarih, geleceğin sorunlarına çözümler bulma kapasitemizi geliştiren, kendi kavrayış ve bilincimizi binyılların bilinci ve potansiyelleri ile bütünleştiren bir çalışma alanıdır. İşte bunun için tarihi geçmiş olarak değil, geleceğimiz olarak görüyorum. “
Öncelikle Osmanlı İmparatorluğun yönetimde ki sistem yapısına bakalım. Osmanlı idari düzeninde eyaletler sancaklara, sancaklar kazalara, kazalar da nahiyelere ayrılmış bulunmaktaydı. Bunların alt birimlerini ise, köyler ve mezralar oluşturmaktaydı. Ancak yapılan araştırmalarda görüyoruz ki 20 Temmuz 1522 tarihinde bu bölgenin beş sancağa ayrıldığı kayıtlarda belirtilmektedir. Bazı tarihçiler Dulkadır ülkesinin Beylerbeyliğine dönüşmediğini yazarken bazılarıda, buranın Beylerbeyilik olduğunu yazmaktadır.
1523 yılında bu bölge“Vilayet-i Dulkadriyye”adıyla kaydedilmiştir. Vilayet kelimesinin”Eyalet veya “Beylerbeylik” anlamında değil, bölge manasında kullanıldığı anlaşılmaktadır ve bu vilayet Maraş ve Bozok sancaklarından oluşmaktaydı.
Osmanlıların başta Elbistan ve Maraş’ta Dulkadirlilerin gücünü kırmak amacıyla Maraş, Elbistan ve Bozok’un birer sancak ittihaz edilerek bölgeyi ilk olarak Rum (Sivas) Beylerbeyliğine bağladılar. Elbistan Sancak Beyi olarak Koçi Bey isimi geçmektedir. Elbistan, Rum Beylerbeyliğine Elbistan sancağı olarak bağlanmıştır.
Bu idare düzenleme uzun sürmemiş, kısa bir süre sonra 17 Nisan 1523 tarihinde Maraş ve Elbistan sancakları Rum Beylerbeyliğinden ayrılarak, Karaman Beylerbeyliğine bağlanmıştır. 1523 tarihli Maraş Tahrir Defteri’ne göre Dulkadir Vilayeti, Maraş ve Elbistan sancaklarından oluşmaktaydı. Elbistan Sancağı, Elbistan, Göksun, Gedik ve Çubuk olmak üzere dört nahiyeden oluşmaktaydı. Maraş sancağı ise Maraş, Keferdiz (Sakçagöz), Pazarcık, Güvercinlik (İslâhiye), Tiyek (Hassa), Kargulık, Kars (Kadirli) ve Andırın nahiyelerinden meydana gelmekteydi.
Elbistan 1524 yılında itibaren kaza konumuna düştüğünü belgelerde görmekteyiz. 1526 tarihli Maraş tahrir defterindeki bilgilere göre: Elbistan sancaklıktan çıkartılmış kaza yapılmıştır. Bu tarihte Maraş sancağı’nın 4 kazası ve 15 nahiyesi vardı. Kazaları şu isimlerden oluşuyordu: Maraş, Elbistan, Kars, Zamantu.
Bölgede ki çıkan büyük isyanlar sonucunda, idari yapılanmada yeniden değişiklikler yapılarak, 1529 yılında Elbistan Kazası tekrar sancak konumuna getirilmiştir. Burada Elbistan’ın 1524’ten 1529 yılları arasında beş yıl kadar bir süre sancaklıktan ayrılarak kaza statüsüne geçmiştir. 1524 yılından 1529 yılına kadar geçen zaman içerisinde bu bölgede isyanların eksik olmayışı Elbistan için bir idari düzenleme durumunu ortaya çıkarmıştır. Nitekim 1526 yılında Bozok(Yozgat) bölgesinde başlayıp, daha sonra diğer bölgelere de yayılan “Baba Zünûn“ isyanıyla birlikte, 1527 yılında meydana “Kalender Çelebi” isyanı Elbistan bölgesini de içine alan çok geniş sahaya yayılmıştı. Arazi tahriri dolayısıyla ellerinden mallarının alınacağından korkan Dulkadır Türkmenlerine mensup aşiretlerin ayaklanmasıyla başlayan isyan çok kanlı bir şekle dönüşmüştür.
1531’de Elbistan ve Maraş, Karaman eyaletinden ayrılarak Vilayet-i Zulkadiriye adı altında Dulkadir Beylerbeyliği oluşturulmuştur. Vilayet ve Beylerbeylik Osmanlı Devleti’nde en büyük idare birimidir. Malatya Sancağı 1531’den sonra Maraş Eyaletine bağlanmıştır. Malatya Sancağı’nın 1830’lara kadar Maraş Eyaletine bağlılığı devam etmiştir. Ancak bu süreç içinde Malatya sancağının Maraş Eyaleti’nden ayrıldığı ve Diyarbakır Eyaleti’ne bağlandığı da olmuştur. 1531 yılında Dulkadır beylerbeyliği teşekkül edilerek Elbistan bu beyliğin içinde sancak olarak kalmıştır.
Sonuç olarak, idari bakımından Elbistan Osmanlıların 1515 yılından itibaren hâkimiyetleri altına girmiş ve 1522 yılına kadar Dulkadırlılar Osmanlıya bağlı olarak yarı özerk şekilde yönetilmişlerdir. Daha sonra Osmanlı idari düzeni kurularak sancak teşkil edilmiş, bu sancaklar başta Rum ve Karaman eyaletlerine bağlanmıştır. 1531 yılında Dulkadır Beylerbeyliğinin kurulması ile birlikte bu eyaletin içinde yer almıştır.
Maraş Ve Elbistan’ın Halep Eyaletine Bağlanması
Maraş sancağı 1866’da müstakil bir sancak iken Halep Eyaletine bağlandı. Bu idari düzenlenmesinin gerekçesi olarak Halep’in Maraş’a olan yakınlığı ve idaresinin daha kolay olacağı gösterilmiştir. Bu dönemde, Halep Vilayeti'in, Halep Merkez Sancağı ile Maraş Sancağı ile yanı sıra Payas (günümüzde Antakya ilçesi), Kozan (günümüz de Adana ilçesi), Urfa ve Adana olmak üzere dört sancağı daha bulunmaktaydı.
1867’de Halep Vilayet Salname’sine göre Maraş Sancağı’nın Elbistan, Andırın, Pazarcık, Zeytun, İslahiye ve Bulanık(Bahçe) olmak üzere altı kazası bulunmaktaydı. 1868’de ise Hassa’da Maraş’a bağlı kazalardan biri haline getirildi. 1878’de Maraş Sancağı’na bağlı olan Hassa, İslahiye ve Bulanık kazaları yeni kurulan Cebel-i Bereket (Osmaniye) Sancağı’na bağlandı.
HALEP VİLAYETİ’NİN NÜFUSU 1877-1878
Sancaklar | Nüfus | Hane (ev) | Bölgedeki Kazalar |
Halep | 80.000 | 25.000 | İdlip, İskenderun,Antakya, Babucebel, Bilan, Cısriuur, Harim, Barisa, Reyhanîye,Ayintap,Kilis, Maarretün-nu’mân |
Maraş | 67.000 | 14.000 | İslâhiye, Elbistan, Bulanık, Pazarcık, Hassa, Zeytin, Göksun |
Urfa | 29.000 | 17.000 | Birecik, Rumkale, Suruç |
Zor | 120.000 | 39.270 | Ebulkemal, Basire, Rakka, Resulayn, Seyhan, Sence,Aşare,Ganze,Kevkep, Meskene, Yenişehir. |
TOPLAM | 296.000 | 95.270 |
|
Kaynak: Osmanlı nüfusu (1830-1914), s.160
Maraş’ın Tekrar Eyalete Dönüştürülmesi
Fırka- İslahiye’nin kurulması ile Maraş, Kayseri, Adana ve Antakya bölgesinde yaşayan Türkmenlerin iskân edilmeleri için çıkarılan irade ile Ahmet Cevdet Paşa ve derviş Paşa Fırka- İslahiye ıslahatını gerçekleştirmek için bölgeye gönderildiler. Fırka-i İslahiye’nin önemli merkezlerinden biri olan Maraş, Halep Eyaletinden ayrılarak yeniden eyalet statüsüne alındı ve Ahmet Cevdet Paşa da valiliğe atandı. Cevdet Paşa’nın Maraş valiliği 18 gün sürdü. Bu sırada Balkanlarda başlayan isyanlar sebebiyle Cevdet paşa ve Fırka-i İslahiye ‘de görev alan askerlerin o bölgeye kaydırılması üzerine Maraş Eyaleti kaldırılarak tekrar Halep’e bağlandı.
MARAŞ’IN MÜSTAKİL SANCAK HALİNE GELMESİ
01.03.1910 tarihinde Halep Eyaleti’nin bir sancağı olan Maraş’ın müstakil bir mutasarrıflık haline dönüştürülmesi için yapılan müracaat değerlendirmeye alınmıştır. Ancak yapılan müracaat beş yıl sonra sonuca bağlanarak 03.03.1915 tarihinde Maraş’ın iktisadi yönden gelişmesi için ve iyi idare edilmesi için Halep’ten ayrılarak müstakil sancak haline getirilmiştir. Maraş’a bağlı kazalarda aynı statülerini devam ettireceklerdir. Bu idari yapılanmadan sonra Maraş livasına gönderilecek resmi evrakların yeni duruma göre düzenleneceği ifade edilmiştir. Ayrıca Maraş Sancağı ‘nın ayrı bir bütçesi hazırlanmıştır.
Cumhuriyet döneminde bir vilayet olan Maraş’ın Elbistan, Göksun, Andırın kazaları vardı. 1941’de Gaziantep’e bağlı Pazarcık Maraş’a bağlandı. Efsus adıyla Elbistan’a bağlı bir nahiye olan Afşin 1944’de kaza haline getirildi. Eloğlu nahiyesinin ismi Türkoğlu olarak değiştirilerek 1960’da kaza yapıldı. Elbistan’a bağlı Cela (Ekinözü) adıyla 1991’de kaza yapıldı. Yine Elbistan’a bağlı nahiye olan Nurhak ise 1990’da kaza yapıldı. Daha önce Bertiz’e bağlı köy olan Çağlayancerit 1987’de kaza yapıldı.