Mezopotamya’nın ve özellikle de Mardin’in en eski yerleşimcileri, Sümerlerden başka, Akadlar veya Akadlardan önce M.Ö. 3. bin yılın sonlarına doğru Kuzey Mezopotamya’da görülen ve Hurilerin ataları veya yakın akrabaları olan Subarulardır.
Ki; bunların Mardin’deki mevcudiyetleri bilinmekle birlikte, geçmişleri ve göç rotaları ile ilgili kesin ifadeler bulunmamaktadır ve şimdiye dek etkilerinin belirtilenlerden daha fazla olması kuvvetle muhtemeldir.
M.Ö. 4. ve 3. bin yıllardaki dönüşümlerle, tarih öncesi bitmek bilmeyen karanlık dönemler sona ermiş ve yazının mevcudiyeti ile ilerlemeler başlamıştır.
İsimler, konuşma ve hareketler; bütün olarak kelime ve heceleri temsil eden şekillerden oluşan bir sistemle ortaya konulmuştur.
M.Ö. yaklaşık 3000’de, Erech’teki merkezde muhtemelen Sümerler silindirik mühür ve yazının ortaya çıkışı dâhil olmak üzere, binalarda da taş kullanmaya başlamışlardır.
Akad Hanedanlığı’ndan (M.Ö. 2334 – 2154) önce yazılan hemen hemen tüm dokümanlar, Sümer dilinde yazılmıştır.