Makalemin başlığından bir şey anlamamış olabilirsiniz. Birçoğumuza yabancı gelen iki kelime ile
obezite arasında müthiş ve önemli bir ilişki var. Kısa ve öz olarak aktaracaklarımı okuyabilirseniz
meramımı anlamış olursunuz.
Melatonin beynimizin çok küçük bir bölgesinden gün ışığına göre salgılanarak uyku-uyanıklık
durumumuzu ayarlar. Bu öyle bir ayar ki, ne şaşar nede yanılır. Bundan dolayı ismine biyolojik saat
diyoruz.
Bu saat gece gündüz döngüsüne göre günlük ayarlanır. Akşam hava kararınca beynimizdeki
mercimek büyüklüğündeki bir bölge faaliyete geçerek bu hormonu kanımıza akıtmaya başlar.
Sabahın ilk ışıkları ile faaliyetini sonlandırır. Böylece uyanmamız gerçekleşir ve yeni bir gün de
başlamış olur. Bu ayar ile sade uyku düzenimiz değil , tüm hormonal sistemimiz de kalibre edilerek
sağlıklı ve zinde yaşamamız mümkün hale gelir.
Seratonine gelince ,adına mutluluk hormonu da diyebiliriz. Hem beyin hem de barsaklarımızdaki
görevli hücrelerimiz tarafından üretilerek kanımıza verilen bu hormon sayesinde de kendimizi mutlu
güçlü umutlu ve gelecek dolu olarak hissederiz. Sağlıklı ve zinde kalabilir ve düzenli uyku gıdasını
alırız.
Seratonin ve melatonin hormonlarının düzenli olarak üretilmesinin marifeti ile sağlıklı uyku gıdası
almayı garantiliyoruz. Uyku gıdasını bu iki hünerli hormonun düzenli ve sağlıklı üretilmesi ile yeteri
kadar alamıyorsak ki , günümüzün en önemli sorunu bu.
Bu sorunumuzun en önemli sonucu ise obezite yani şişmanlık. Cünkü uyku gıdasını iyi
alamayanlarda ise kişiyi fit ve zinde tutan başka iki hormonun düzenli salgılanması bozuluyor.
Bunlardan bir tanesi grelin diğeri ise leptin. Grelin metabolizmamızı yavaşlatır. Açlık duygusu yaratır.
Yeme dürtümüzü artırır. Yeme bağımlısı olmamızın en önemli sebeplerinden bir tanesi. Leptin ise
yeme dürtümüzü yavaşlattır. Doygunluk hissini ise artırır. Oburca yeme davranışının önüne geçer.
Birazcık olsun merakınızı çekebildiysem şimdi saadete gelmek istiyorum. Çağımızın en önemli sağlık
meselelerinin başında geliyor obezite. Öyle ki, maymuncuk gibi sebep olmadığı bir hastalık yok. Her
derdin altından çıkabiliyor. Şekerden tansiyona, kireçlenmeden kemik erimesine, damar
tıkanıklığından kalbe. Kanserden ülsere..
Başka bir çok hastalık içinde adı ilk sıralarda geliyor.
Son haftalarda üst üste yazdığım makalelerde önemli bulduğum için şişmanlık üzerinde biraz fazla
durdum. Farkındalık oluşturmaya çalıştım. Bazı okurlarımın takdirini kazanırken bazı okurlarım da
uzmanlık alanımla yazdıklarımın ilgisini soran mektuplar aldım.
Değerli dostlar . Bendeniz beyin ve sinir hastalıkları yanında tamamlayıcı tıp alanında da uzmanlığı
olan bir hekimim. Beslenme-sağlık -şişmanlık gibi önemli bir alanda aktardıklarım da 40 yıllık meslek
hayatımın bir nevi özeti.
Şişmanlık ülkemiz içinde giderek bir sağlık sorunu olma yolunda. Yanlışı yanlışla düzeltmek gibi bir
gerçekliklede karşı karşıyayız.
Şimdi özetleyeceklerim de bu evrensel gerçeklikler.
Uyku düzensizliği bir çok insanın farkında olmadığı ve üzerinde durmadığı bir şişmanlık sebebi. Ne
yersem yarıyor, su içsem kilo alıyorum diyorsanız uyku durumunuzu çek edin derim.
Seratonin seviyenizi yükseklerde tutmak için muhakkak günlük yürüyüş ve eksersizlerle
desteklemek gerekiyor. Mutluluk hapleri ile mutlu olunmuyor.
Zayıflamak istiyorum diyenler, salih bir kalple niyet ederek işe başlamalı, çok işinize yarayacağını
iddia edebilirim. Her hayırlı işin başında niyet nasıl önem arz ediyorsa ,kilo verme işinde de
niyetinizin işe yaradığını görürsünüz.
Şimdi moda olan 5-6 öğün takviye yeme stilinden vaz geçerek sünnete ve biyolojik yapımıza daha
uygun olan iki öğün yemeye çalışın. Ara öğün atıştırma gibi nefsimize hoş ancak sükutu hayale
uğramamıza da sebep olacak davranışlardan kaçınalım.
Perhiz ve oruçlar sağlıklı zayıflamada can simidimiz olabilir. Kaçamaklarla mide torbasını çöp
torbası haline getirmenin cezasını ayaklarımız çekmeli.
Kilo verme girişimi gayret , samimiyet ve sabır ister.
Pes etmek umutsuzlanmak en büyük düşmanıdır.
Lokmalar küçülmeli ,çiğneme süresi uzamalı ve şifa niyeti ile sofraya oturmalıyız.
Klasik bir bilgi. Üç beyaz diye tanımlanan şeker un ve tuz dan sakınmalıyız.
Hazır yemekler içinde barındırdıkları katkı maddeleri ile kilo vermemmizi oldukça zorlaştırabilirler.
Hedeflediğimiz kiloya ulaşıncaya kadar durmak yok yola devam demelisiniz.
Stres ve aşırı açlık kişiyi yemek canavarı yapabilir. Aman dikkat.
Susuzluğunuzu yemek ile gidermeye çalışma hatasına düşenlerden olmayın. Bol su için.
Mide küçültme balon ve mide bağlama gibi cerrahi yöntemlerden yararlanırım diyorsanız, en az
3-5 kez düşünmek gerekir.
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.