Güzel bir şarkı var, adı “Memleketim.”
Bu şarkı söylenirken duygulanırım.
Ben de mırıldanmaya çalışırım.
Bulutlara doğru uçar giderim.
Maraş sevgisi…
Anadolu sevgisi...
Doldurur içimi buram buram...
Çevremde bu ortak duyguları beraber yaşayabileceğim insanları ararım.
Şarkıyı beraber söylemek isterim.
Anadolu türküleri, Maraş türküleri, ılık ılık içimizi ısıtırlar.
Hele bir de birkaç ağız birlikte olursa, ateş olur yakar yüreğimizi.
Bütün bu duygularımızın temelinde vatan sevgisi vardır.
Doğa sevgisi, insan sevgisi vardır.
Yüce Allah'ın sunduğu nimetleri sevmekten söz ediyorum.
Anlatabiliyor muyum?
***
Şarkıyı hatırlayalım lütfen!
“Havasına suyuna taşına toprağına
Bin can feda tek bir dostuna
Her köşesi Cennetim ezilir yanar içim
Bir başkadır benim memleketim.
Anadolu bir yanda yiğit yaşar koynunda
Kuzusuna kurduna Yunus’una Emrah’a
Bütün alem kurban benim yurduma
Bir başkadır benim memleketim.”
***
Şairler, bestekarlar, yazarlar, ressamlar ve bir çok benzerleri duyguları dile getirir ve bizlere sunarlar.
Eğer sunulanları anlayanlar, hissedenler olmazsa hiçbir değer ifade etmezler.
Memleket, hissetmeyen için taş toprak yığınıdır.
Bilirsiniz ben bunlara “ot insanlar” diyorum.
Taş kalpli, dini Allah’ı para olan ot kafalılar
Eleştiri oklarımı hep onlara atıyorum.
Kalplerini yumuşatmaya çalışıyorum.
Önce Maraş’ı sevdirmeye çalışıyoruz.
Yavşan diyoruz, Başkonuş diyoruz,Yeşilgöz diyoruz.
Ne kadar direnseler de bizim gibi düşünenler çoğunlukta...
Onlar da sonunda bize ayak uyduracaklardır sanıyorum.
Fazla bir şey istemiyoruz bunlardan.
" Maraş’ı sevin" diyoruz.
Hem de damardan sevmelerini istiyoruz.
Biz Kahramanmaraşlıyız.
Sevda bizim yüreğimizde.
Hayırlı günler.