Ev kirasını, faturaları karşılamayan, hiçe dönen, söyleyeme utanılan, çalışanlar arasında en alt kesim olan MEMUR MAAŞLARI arttırılmalıdır.
Daha da ötesi yoktur.
Memurların dayanacak takati kalmamıştır.
İdeolojik hassasiyetlerde soluğu meydanlarda alan ama mevzu “memurların mali hakları” olunca “twit atmak” ve “teşekkür ziyareti yapmak” harici bir eylemde bulunmayan,
Buçuklu zamlara imza atan,
“Bütçeden hakkımızı refahtan payımızı aldık” diye her yere afişler asan,
Meli-dir / malı-dır harici cümle kuramayan,
İstediği zam miktarını telaffuz edemeyen,
Ağzını doldura doldura ZAM diyemeyip kısık seslerle “iyileştirme” diyebilen,
Talimatsız eylem yapamayan,
Tarihi kazanım diye diye “memuru ülkenin en yoksul kesimi haline getiren” sendikaları
UYARIYORUZ…
Toplu sözleşmede önerilen oranları müjde ile karşılayacağınızı şimdiden görüyor ve uyarıyoruz.
Daha önceki toplu sözleşmelerde yaptığınız hataları bunda da yapmayın.
Müjde ve tarihi kazanım olarak yansıtacağınız oran, enflasyon ve zamlar karşısında bir hiçtir.
İşçilerin ek ödemelerle 30 bini bulacak olan maaşları karşısında memura verilecek sus payı memurun bırak ihtiyaçlarını karşılamayı yarasına merhem dahi olmayacaktır.
TARİHİ KAZANIM diye her yerde paylaşmayı düşündüğünüz oranı, YOKSULLUK SINIRInın üstüne çıkarmaktan başka bir sözleşme düşlemeyin.
Öyle ya da böyle hangi pencereden bakılırsa bakılsın tek hakikat; memurlar; tarihin en büyük itibar kaybı ve mali krizine sürüklenmiştir.
Bu süreçte en büyük sorumlu; “twit atmak” ve “teşekkür ziyaretleri” haricinde hiçbir eylemsel faaliyette bulunmayan pasif, etkisiz sendikalar ve sendikalarını faaliyete geçiremeyen üyelerdedir.
Asgari ücretliler, hekimler, işçiler neredeyse ülkenin tüm kesimleri seslerini duyurmak için adımlar atıyor ve bir bir haklarını elde ediyorlar ama memur sendikalarından çıt yok.
Lisans mezunu memurun, ortaokul mezunu olmayan işçiden daha az aldığı,
Tek maaşla aile geçindirenlerin, çift maaşla ev kirası ve faturaları ödeyemediği,
Başka bir şehirde yaşam kurmanın hayal olduğu,
Ev, araba almanın imkânsızlaştığı,
Ortalama bir restoranda haftada bir kez yemek yemenin lüks olduğu,
Ortalama bir otelde birkaç gün tatil yapmak için aylarca çalışmak gerektiği,
Alım gücünün çöp olduğu,
Bir “itibar kaybı” ve “mali kriz”den söz ediyoruz.
Bu kayba ve krize son vermek için yapılması gereken ilk adım;
Memur maaşlarını yoksulluk sınırının üstüne çıkarmak ve itibarını vermektir.
Ve en önemlisi;
Kamuda tarumar olan gelir dengesi sağlanmalı ve memur-emekli-işçi-asgari ücret skalası yeniden revize edilmelidir.