Hepimizin zaman zaman çaresiz hissettiği dönemler olmuştur. Bazen dibi gördüğümüz olmuştur. Adeta kör bir kuyuda gibiyizdir. Bunlar hayatın akışı içinde olabilen şeyler.
En büyük yanılgımız bu durumu kişiselleştirmek.
Sadece kendimize odaklanmak, sorunları sadece biz yaşıyormuşuz gibi düşünmek, bizim dışımızdaki herkes için her şey çok yolundaymış hissine kapılmak bilişsel çarpıtmalar yapmamıza sebep oluyor. Bu düşünceyi değiştirmekle işe başlamamız lazım. Herkesin bir problemi var. Kimsenin her şeyi yok bu hayatta. Herkes başka bir şeyin yokluğunu yaşıyor, herkes başka başka imtihanlarda.
En ağır imtihanlar Peygamberlerin...
Kalplerimizin şifası Kur'an'a yöneldiğimizde şunu görüyoruz ki; Kur’an-ı Kerim'deki kıssaların her birinin ayrı hikmeti var. Özellikle peygamberlerin kıssaları alınması gereken ibretlerle dolu. Nitekim Allah Hz.Yusuf'un kıssası hakkında da şöyle buyurmuştur: Andolsun ki Yusuf ve kardeşlerinde almak isteyenler için ibretler vardır.
(Yusuf 12/7)
Beni o kadar etkiliyor ki bu sure. Üzerinde saatlerce tefekkür ediyor insan.
Hz Yusufun kardeşleri tarafından kuyuya atılması, onu kuyudan çıkaran kafile tarafından Mısır'da köle olarak satılması, bir iftira sonucu cezaevine girmesi, Mısır kralının gördüğü rüyayı yorumlaması sonucu cezaevinden çıkarılıp maliyeden sorumlu yüksek düzeyde yöneticiliğe getirilmesi, uzun bir ayrılıktan sonra babası ve kardeşleriyle tekrar bir araya gelmesi gibi ele alınan konular hayatımızda birçok şeye ışık oluyor.
Ben bu yazımda yakın çevre açısından ele almak istiyorum konuyu.
Hani bazen sevdiklerimizden, en yakınlarımızdan darbeler alıyoruz, yaralanıyoruz. Bana bunu nasıl yapar nasıl yapar diye bunalıma giriyoruz. Benim en yakınımdı, en sevdiğimdi, en güvendiğimdi bu nasıl olur diyor, karalar bağlıyoruz. Yıllarca içimizde intikam ateşleri yanıyor. Hatta bazen biz de kötülükle karşılık veriyoruz.
Olaylara Kur'an perspektifinden baktığımızda, bir peygamberin bile en yakınından ihanet görebileceğini görüyoruz.
Rabbimiz bize kişiselleştirme, sadece senin başında sanma, karalar bağlama, bana güven der gibi adeta. Ve yine Rabbimiz böyle durumlarda nasıl karşılık vermemiz gerektiğini de bizlere söylüyor. Ah ilahi mesaja kalbimizi bir açabilsek.
Hz. Yusuf'un kardeşlerine; Bugün size bir ayıplama ve azarlama yoktur. Allah, sizi mağfiretiyle bağışlasın. O merhamet edenlerin en merhametlisidir demesi ve affetmesi. Nasıl bir büyüklüktür. Allah hepimize affede affede, affa mazhar olmayı nasip etsin.
Ezcümle sevgili okur. İster başkası atmış olsun, ister kendimiz düşmüş olalım, ne zaman kendimizi bir kuyuda hissedersek aklımıza bu sure gelsin. Ne zaman sevdiklerimiz canımızı yakarsa, bize ihanet ederse, kötülük ederse aklımıza bu sure gelsin. Kendimizi yalnız hissetmeyelim. Ve Allah'a güvenelim.
Gün olur Yusuf kuyudadır, gün olur Yusuf Mısır'a sultan. Mesele Yusuf olabilmekte...
Harcamadan ve harcanmadan vaktinizin bereketi bol olsun.
Sevgilerimle.