MHP Balyozun mu altında kalacak barajın mı?

.

Yok yok…

Bu Devlet Bahçeli’nin gerçekleri görmeye niyeti yok.

Bir zümrenin elinde koca parti eriyip gidecek. Son zamanlarda yapılan bütün anketlere baktığımızda bu durum gayet açık ve net bir şekilde ortada.

***

‘Kürdistan dağları’na ve ‘başkaldıran yiğitlere’ Abdullah Öcalan’ın karargahından selam gönderen ‘Öcalan’ın kankası’ Yalçın küçük bir çağrı yapmıştı.

Neydi o çağrı:

Tutuklu Ergenekon sanıkları bazı partilere birer ikişer paylaştırılacak, milletvekili yapılacak ve hapisten kurtarılacak.

Yani bir diğer adıyla Ergenekon meclise girecek(!!)

Diğer tutuklulara da meclisten psikolojik destek sağlanacak ve dava ‘gümbürtüye’ gidecek.

MHP’nin böylesi bir çağrıya uyacağını (Bahçeli’nin son zamanlarda söylediği ‘ayağı yere basan’ söylemlerine bakarak) asla düşünmüyordum doğrusu. Ama yanılmışım!

‘Yalçın Küçük’ün çağrısına ilk ‘icabet’ eden Devlet Bahçeli oldu.

‘Ergenekon’un avukatlığına soyunanlar bile çağrı karşısında tereddüte düşerken hem de…

***

Eh, Ergenekon sanığı olmasa da, ‘Ergenkon’un amca oğlu’ sayılan ve alt kolu olan ‘balyoz’dan yargılanan Emekli Korgeneral Engin Alan dehal (!!) partiye davet edildi. Önce üye yapılan Alan daha sonra bizzat Bahçeli’nin kendisi tarafından milletvekili adayı ilan edildi.

Hem de ‘tehdit kokan cümleler’ kullanılarak.

'Kendisi ve ailesi önce Cenab-ı Allah'a, sonra MHP'ye emanet.'

Breh.. breh.. breh..

Bu cümlenin altında ‘Engin Alan’a dokunan bize dokunur…’ tehdidi yatmıyor mu?

***

‘Balyoz davası’ kapsamında ele geçen belgelere göre Engin Alan 2002 yılında Korgeneral olarak görev yaptığı dönemde başörtülüleri fena halde fişlemiş.

Aralık 2002'de kaleme aldığı ve altında kendi imzasının olduğu belgede Alan, başörtüsünü ‘irticai faaliyet’ olarak nitelendiriyor.

Alan, Balyoz'dan ilk tutukluluğunun ardından serbest bırakılınca bu belgeleri imha etti. Ancak bir kısmı kurtarılabildi. Bir gazete, bu belgeleri yayımlamıştı. Buna göre Engin Alan, imzaladığı bir emirde, komutanlıklara, personelin eşleri ve çocuklarıyla birlikte sıkı takipte tutularak giyim kuşamlarının not edilmesi talimatı veriyor.

Eşi başörtülü olan personele hiçbir müsamaha gösterilmemesini ve talimatların harfiyen yerine getirilmesini istiyor.

***

Peki her fırsatta ‘başörtüsü özgürlüğü’nden yana olduklarını ifade eden MHP’liler nasıl oluyor da bu duruma sessiz kalıyorlar?

(…)

İş Bahçeli’ye kaldıysa yandı gülüm keten helva!!

Zira, Bahçeli’nin geçmişte yaptıklarına bakılırsa bu durum ‘normal’ sayılabilir.

Hatırlar mısınız?

2000 yılında Devlet Bahçeli Başbakan Yardımcısı iken kendisine bağlı Devlet Planlama Teşkilatı’na (DPT) bir genelge göndermiş ve o genelgede DTP’nin sosyal tesislerine ‘başörtülülerin ve köpeklerin alınmaması’nı istemişti.

Hayır, hiçte abartmıyorum.

O vakitler bu genelge yüzünden epey fırtınalar kopmuştu.

Hatta bu konuda itirazı olanlar Akit Gazetesi yazarlarından Hasan Karakaya’ya sorabilirler.

 Yani, bu balyoz sanığı kor-general MHP’yi baraj altında “kor”.

Benden söylemesi!

***

Öte yandan MHP’nin balyoz; pardon baraj altında kalmasına yardım eden faktörlerin arasında ‘dil koparma sezonu’nun açılmış olması da yatıyor.

MHP’li bir milletvekilinin Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’yu ‘Dilini koparırım senin bakan’ sözleri partinin hanesine ‘artı’ olarak yazılmamıştır herhalde.

***

Sevgiyle kalın.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (24)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Yazarlar Haberleri