Modern dünyanın insanları, “Suyunuz çekiliverse, söyleyin bakalım, size kim bir akar su getirebilir?” âyetine (Mülk sûresi / 30) uymayıp, hazret-i suya ihânet ettiler. Suyun bütün insanlığa ve dünyaya karşılıksız aşk ve şevk ile hizmetini kötüye kullandılar.
“Hiç içtiğiniz suyu düşündünüz mü? Siz mi onu buluttan indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz? Eğer dileseydik onu tuzlu ve acı bir su yapardık. Şu halde neden hâlâ şükretmiyorsunuz” âyetine (Vâkıa sûresi,70) uymayan modern zaman insanları (vahşîleri demek lâzım) hazret-i suyu hor kullandılar ve tükettiler.
Modern kitlelerin çırpınışını ifade eden “Su hayattır” sloganı beyhude bir çırpınıştır. Çünkü Modern dünyanın insanları suyun seciyesine hürmet etmediler, bilmediler suyun mübarek bir emanet olduğunu. “Biz her şeyi sudan yarattık” diye buyuran Allah’ın âyetine bigâne kaldılar. “Allah’ım! Sana olan sevgimi soğuk sudan üstün kıl” ve “Bizi… suya kandıran… Allah’a hamdolsun!” duasıyla suya ehemmiyet veren Peygamber Efendimiz’in yolundan ayrıldılar.
ENDÜSTRİYALİSTLERİN ELİNDE SUYUN KÖTÜ KADERİ
Endüstriyalist modernlerin elinde suyun kötü bir kaderi var. Tanrısız modern kapitalist dünyanın endüstriyel hâkimiyeti için Levh-i Mahfuz’da yazılan kaderinden önce tüketildi. Oysa su insan için gönderilmişti dünyaya. Dünya Tanrısız modern vahşîlerin, yâni emperyalist sanayi patronlarının egemenliğine girince, su asaletinden koparıldı ve insan canının bir parçası olduğu unutuldu. İnsan gibi şen ve şakrak, berrak ve coşkun, hüzünlü ve nazenin olan su ruhsuz fabrikaların, kimyevî zehir saçan sentetik ve maden boruların hizmetine sunuldu.
SU KAPİTALİZMİN KAZANÇ METAINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Tanrısız modern insan suyun kendisi gibi “aziz” olarak yaratıldığını unuttu ve endüstriyel kapitalizmin metaına dönüştürdü. Rengini bozdu önce. Yaratılışını ve temiz varlığını kirletti. Sonra zehirli atık madde derekesine düşürdü. Kendi vatanından, kendi kaynağından koparıp, tabiat düşmanı endüstrinin mekânlarına götürdü ve kapitalizmin kazanç ürünü hâline getirdi. Bu vahşî hırstan dolayı hazret-i suyun kaynakları sanayi emperyalistleri tarafından daha da işgal edildi, Suyu vatanından alıp emperyalist sanayiin hizmetine sundular. Firavunların piramitlerine taş taşımak için varlığına el konulan esirler gibi kullandı. Böyle bir zulüm safahatından sonra su doğduğu vatanına, kaynağına yabancılaştırıldı.
SU MEDENİYETİNDEN GERİYE NE KALDI?
Osmanlı-İslâm medeniyetinin nâmından biri de “Su medeniyeti”ydi. Su vakıfları vardı asırlardır. Modern zaman insanlarının hırsı yüzünden su medeniyetinden, su vakıflarından geriye ne kaldı? Peygamber Efendimiz mülkiyeti bir Yahudi’ye ait olan ve Müslümanların faydalanmaması için ağzına kilit vurulan Rûme Kuyusu’ nu satın alıp vakfedene Cennet’in vaadedildiğini ve sadakanın “Hangisi hayırlıdır?” sorusuna da “su” diye buyurmuşlardır. Bundandır ki Rûme Kuyusu’nu satın alarak vakfeden Hazret-i Osman Asr-ı Saadet’te kuyu açtıran, çeşme yaptırıp vakfeden Müslümanların öncüsüdür.
Hz. Hüseyin'in Kerbelâ’da susuz can vermesi, Müslümanların yüreğinde derin bir su hassasiyeti oluşturmuş ve su ihtiyacını gidermek için kuyu açmak, çeşme ve sebil yaptırmak büyük sevaplardan sayılmıştır. “Hüseyin aşkına” su dağıtmayı, sebil yaptırmayı, susamış insanlara su vermenin günahlar için af vesilesi olduğunu bilirler mi endüstriyalist modernler?
Bunun bedeli elbette ağır olacak. Suya ihânet eden modern zaman insanları sular çekildiğinde ellerinde cep telefonları, önlerinde bilgisayarlar, altlarında arabalarıyla yavaş yavaş ölecekler. Irmaklar, nehirler, dereler, göller kuruduğunda modern dünyanın Tanrısız bilimi, makinaları, motorları, kuyu açan matkapları bir hiç olacak.
SU SAVAŞLARINDA ÖLECEK NESİLLERİ DÜŞÜNÜN!
Modern endüstriyalist insan gelecek neslin su savaşlarının gâlibi olmak için öldürecek veya ölecek olmasını düşünüyor mu? Su savaşlarının mağlûplarının senin, benim ve onun çocukları olabileceğinin ıztırabını yaşıyor mu? Su savaşlarında gâliblerin durumu daha acı. Çünkü bitmek üzere olan suyu kan dökerek içebilecekler mi? Ne kadar zaman içebilecekler kan bulaşmış suyu?
Ey modern zaman insanları! Kendi milletinden de, başka milletten de olsa, su yüzünden katliam yapan ve ölen torunlarınızın akıbetini gözünüzün önüne getirdiniz mi hiç? Susuzluğun kıyısında bir kez olsun “su olduğunuzu düşünün” ve suya “dostum” deyiverin. Bakın, dünyada neler değişecek.(ilbeyali@hotmail.com)