Mü’minin Vasıflarından:Sihir Ve Büyüden Uzak Durur

.

Değerli Kardeşlerim Sihir Göz boyama ve hile yoluyla insanları yanıltma anlamlarına gelir.Büyü ise gelecekten haber verme, tılsımla tedavi etme, cincilik ve falcılık yapmak sûretiyle kehanette bulunma gibi davranışlar biçiminde bir çıkar vasıtası olarak kullanılmıştır. İslâm'dan önceki toplumlarda ve dinlerde de kullanılan bu yöntem ile insanların ruhsal durumlarından istifade edilerek bazı insanlar tarafından rant kapısı haline getirilmiştir. Sihir ve büyünün asıl amacı, hayali bir şeyi hakikat zannettirecek şekilde insan ruhu üzerinde aldatıcı bir tesir meydana getirmesidir

Bizleri Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de Hz. Musa kıssası bizlere aktarırken sihrin göz boyama olduğunu ve sihir yapanların asla iflah olmayacağını şöyle bildirmektedir:

“Sihirbazlar: “Ey Mûsâ! Ya önce atmayı tercih edersin, ya da ilk atan biz oluruz” dediler. Mûsâ: “Yok, (önce) siz atın” dedi. Bir de ne görsün, onların ipleri ve değnekleri yaptıkları sihirden dolayı kendisine hızla sürünür gibi görünüyor. Bunun üzerine Mûsâ içinde bir korku hissetti. Şöyle dedik: “Korkma (ey Mûsâ!). Çünkü, sensin en üstün olan.” “Sağ elindekini (değneğini) at ki, onların yaptıklarını yutsun. Şüphesiz yaptıkları bir sihirbaz hilesidir. Sihirbaz ise nereye varsa kurtuluşa eremez.” (Mûsâ’nın değneği, sihirbazların ipleriyle değneklerini yutunca) sihirbazlar hemen secdeye kapandılar ve, “Hârûn ve Mûsâ’nın Rabbine inandık” dediler. Firavun, “Demek, ben size izin vermeden önce ona (Mûsâ’ya) inandınız ha! Şüphe yok, o size sihiri öğreten büyüğünüzdür. Şimdi andolsun sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve mutlaka sizi hurma dallarına asacağım. Hangimizin azabı daha şiddetli ve daha kalıcıymış, mutlaka göreceksiniz.” Sihirbazlar şöyle dediler: “Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana seni asla tercih etmeyeceğiz. Artık sen vereceğin hükmü ver. Sen ancak bu dünya hayatında hüküm verirsin.” “Şüphesiz ki biz; günahlarımızı ve bize zorla yaptırdığın sihri affetmesi için, Rabbimize inandık. Allah’ın vereceği mükafat daha hayırlı ve daha kalıcıdır.”( Taha, 65-73)

Bildirerek Yüce Rabbimiz bizlerin dikkatini bu hususa çekmiş ve sihrin ne derece tehlikeli olduğunu ve bizlerin de sihirden uzak durmamız gerektiğini bizlere bildirmektedir. Bu ayetler bize göstermektedir ki, sihirbazlar kendilerinin yaptıklarının ancak bir göz boyama olduğunu çok iyi biliyorlar ve bununla ancak halkı kandırabiliyorlar.

Kur’an-ı Kerim’in sondan bir önceki süresi Felak süresinde Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır.

De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.”( Felak, 1-5)

Yüce Rabbimiz Ayet-i Kerimelerde Büyü yapanların,sihirle uğraşan kişilerin şerli insanlar olduğunu bu şerlerinin kendilerini helak’a sürükleyeceğini bunun yanında insanlarada sıkıntı vereceklerini ancak mü’minlerin bu sıkıntılı durum karşısında Allah(c.c)sığınmaları gerektiğini bu şekilde sıkıntılardan kurtulabileceğini Rabbimiz bizlere bu surede bildirmiştir.

Yüce Rabbimiz bir ayette şöyle buyurmaktadır:

“…Halbuki onlar, Allah’ın izni olmadıkça o sihirle hiç kimseye zarar veremezlerdi. (Onlar böyle yaparak) kendilerine zarar veren, fayda getirmeyen şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun, onu satın alanın ahirette bir nasibi olmadığını biliyorlardı. Kendilerini karşılığında sattıkları şey ne kötüdür! Keşke bilselerdi.”( Bakara, 2/102)

Buyurarak sihirden hiç kimseye bir fayda gelmeyeceğini belirtmiştir.Hani insanın aklına şu geliyor,Bir büyücü ye gittiğinizde size şu kadar para verirsen sana şöyle menfeat sağlarım diyor ki dünyada menfeat gelecek yeri kimse kimseye söylemeyeceği aşikar bir gerçektir.Bu durumda apaçık insanların aldatıldığı gerçeğini ortaya çıkarmaktadır.

Sihir, yedi büyük günahtan sayılmıştır. Konumuzla alakalı Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmaktadır:

“İnsanı helak eden yedi şeyden sakınınız. Bunlar nedir diye sorulduğunda şöyle buyurdu: Allah’a şirk koşmak, sihir ve büyü yapmak, Allah’ın öldürülmesini haram kıldığı insanı öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, harpten kaçmak ve namusuna düşkün Müslüman kadınlara zina iftirası atmak.”

Sevgili Peygamberimiz bizlere yedi büyük günahı sayarak bunların içinde bulunan sihir’in de ne kadar tehlikeli ve insanı helek edecek hareketlerden biri olduğunu apaçık bir şekilde belirtmektedir.

Sevgili Peygamberimizin sihir yapmayan, yaptırmayan ve uğursuzluğuna inanmayanlar’a verdiği şu müjdeli hadis-i şerifte:

“(Geçmiş) ümmetler bana gösterildi. Peygamber gördüm, yanında üç-beş kişilik küçük bir grup vardı. Peygamber gördüm, yanında bir iki kişi bulunuyordu. Ve peygamber gördüm, yanında kimsecikler yoktu. Bu arada önüme büyük bir kalabalık çıktı. Kendi ümmetim sandım. Bana ‘Bunlar Mûsâ’nın ümmetidir, sen ufka bak!’ dediler. Baktım; (çok) büyük bir karaltı. ‘İşte bunlar senin ümmetindir. İçlerinden hesapsız-azabsız cennete girecek yetmiş bin kişi vardır’ dediler.”

(İbni Abbas diyor ki) Söz buraya gelince Peygamber aleyhisselâm kalkıp evine gitti. Oradaki sahâbîler bu hesapsız-azabsız cennete girecek yetmiş bin kişinin kimler olabileceği hakkında konuşmaya başladılar: Kimileri, “Bunlar peygamberin sohbetinde bulunanlar olmalıdır” derken, kimileri, “Bunlar İslâm geldikten sonra doğup, şirki tanımamış olanlardır” dediler. Daha başka birçok görüş ileri sürenler oldu.

Onlar bu meseleyi tartışırken Peygamber aleyhisselâm çıkageldi.

- “Ne hakkında konuşuyorsunuz?” diye sordu.

- Hesapsız-azabsız cennete gireceklerin kim oldukları hakkında konuşuyoruz, dediler.

Bunun üzerine Nebi sallallahu aleyhi ve sellem:

- “Onlar büyü yapmayan, yaptırmayan, uğursuzluğa inanmayan ve Rablerine güvenenlerdir” buyurdu

 

Sevgili Peygamberimiz’in verdiği bu değerli müjdeye nail olabilmek için bu Hadis-i lütfen aklımızdan çıkartmayalım.

Değerli Kardeşlerim dinimizn yasakladığı ve bizlerin uzak durmamızı istediği iki büyük tehlike oln Büyü ve Sihirden uzak durmalıyız.Büyü ve Sihrin bizleri helaka götüreceğini unutmamalıyız.Şunu unutmayalımki geleceği size kimse söyleyemez çünkü kimse bilemez biliyorum diyen yalan söyler geleceği sadece Rabbimiz bilir.Sırf insanların parasını almak için gelecekten haber veriyoruz diyenlere inanmamak gerekir.Büyücülerin en büyük silahıda yanına gelen kişiye “sana büyü yapılmış” diyerek insanları zaafa düşürerek “senin büyünü açarım bana şu kadar para verirsen”diyerek insanları sömürmektedirler.Dua ederek mü’min sıkıntılı bir haldeyse bu sıkıntısından kurtulur.Mü’m in Rabbine yalvarıp ondan isterse Rabbi o yalvarışı karşılıksız bırakmaz.Bol bol Besmele çekelim çünkü Allah(c.c)adının olduğu yerde hiçbir kötülük barnmaz.Yatarken Peygamberimizin yaptığı gibi:

1 Fatiha

3 İhlas

1 Felak

1 Nas

Surelerini okuyup iki elimizi birleştirip avuçlarımızın  içerisine üfleyip vücudumuzu sıvazlayarak yatalım.Rabbim bizleri her türlü kötülüklerden muhafaza etsin.Rabbim bizleri kendisine layık kul,Sevgili Peygamberimize layık ümmet etsin.AMİN:

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Yazarlar Haberleri