30 Kasım 1925 ülkemizde önemli bir tarih. Bir kırılma noktası. Tekke ve zaviyelerin kapatılma günüdür. Bir çok alanda olduğu gibi, tekke ve zaviyelerin kapatılması Türk mûsikîmizi de doğrudan etkilemiştir.
MUSIKİ, İLAHİ SIRRIN ANLAŞILMASINDA DOLAYSIZ VASITA
Tekkelerimizde ve tasavvuf felsefesine mûsikî, “bir ilim” olarak görülür. “İlâhi sırrın anlaşılmasında en dolaysız vasıta” olarak bilinir.
Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretleri:” Mûsikî hikmete dair fendir / Bilene bilmeyene ruşendir / Nice esrarı var idrak edecek / Yer gelür sineleri çak edecek.” dediği mısralarında, mûsikîmizin hakikatini ifadelendirir.
TEKKELERİN KAPATILMASI İLE TÜRK MUSIKİMİZİ BESLEYEN AŞK DAMARLARI KURUTULDU
Aziz Mahmud Hüdâyî hazretleri mûsikîye büyük ehemmiyet vermiş. Aynı zamanda bir mûsikîşinas olarak tekkesinde, kendi yazdığı ilâhîlerin çoğunu kendisi besteleyerek dergâhında okutmuştur.
On yedinci yüzyılın en kuvvetli şâiri, bestekâr ve hânendelerinden olan Buhûrîzâde Mustafa Itrî efendi bir mevlevî dervişidir. Hamamizade İsmail dede ve Zekai dede efendiler gibi zirve şahsiyetler, tekkelerimizden doğan mûsikî güneşlerimizdir. Neyazık ki tekke ve zaviyelerin kapatılması ile Türk mûsikîmizi besleyen aşk damarları da büyük ölçüde kurutuldu.
ALATURKA MÜZİK YAYINLARI YASAKLANDI
Tekke ve zaviyelerin 30 Kasım 1925 tarihinde kapatılmasından sonra, 1926 yılında “Türk müziği çalgılarının resmi talim ve tedrisatı” kaldırılmış. 1934 – 1936 yılları arasında ise “ Türkiye Radyolarında alaturka müzik yayınları “ yasaklanmıştır.
1975 yılına kadar ülkemizde müzik eğitimi veren resmi bir okul yoktu. Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça ve Nevzat Atlığ’ın büyük gayretleri ile İstanbul Teknik Üniversitesi bünyesinde 1975 yılında Türk Müziği Konservatuarı açıldı.
ANADOLU İNSANI BOŞ DURMADI CEMİYETLER AÇTI
Bu boşlukta Anadolu insanı boş durmamış. Ülkemizde birbirinden değerli müzik adamlarının himmet ve gayretleri ile her ilde ve ilçede, hatta her semtte mûsikî cemiyetleri açmışlar. Binlerce gence ve her yaştan insanımıza, kendi müziğimizi öğretmeye çalışmışlar
ŞEHRİMİZDE İLK MUSIKİ CEMİYETİ 1976 YILINDA AÇILDI
“Kahramanmaraş mûsikî Derneği” de o yıllarda kurulan cemiyetlerden sadece biridir. Şehrimizde 1976 yılında; Mehmet Onur, Ali Onur, Aslan İspir, Mehmet Sandaloğlu, Metin İspiroğlu, Ahmet Sabancı, Güngör Kandeğer ve arkadaşlarınca Kahramanmaraş’ta kurulan ilk mûsikî derneğimizdir.
Dernek kuruluşundan bu güne kadar, birçok sazende ve hanende yetişmesine vesile olmuş. Amacına uygun olarak, kuruluşundan beri aynı hızla çalışmalarına devam etmiştir.
KAHRAMANMARAŞ MUSIKİ CEMİYETİ BAŞARILI İŞLER YAPTI VE YAPMAYA DEVAM EDİYOR
Dernek başkanlığını, şef ve hocalığını Bahaiddin Bilginer yapmaktadır. Türk müziği ve Türk Tasavvuf mûsikîsi eğitimleri bu çalışma sezonunda da başarılı bir şekilde devam etmektedir.
Bilindiği üzere Kahramanmaraş Mûsikî Derneği geçtiğimiz yıllarda; Rahmetli Avni Anıl, Erol Sayan, Amir Ateş gibi mûsikî üstadlarını şehrimize davet ederek, kendi huzurlarında bestelerini icra ettiler. Adlarına saygı geceleri tertiplediler. Dernek başkanı Bahaiddin Bilginer bu çalışma sezonunda da aynı geleneği devam ettireceklerini belirttiler.
Kahramanmaraş Mûsikî derneği geçtiğimiz günlerde yeni çalışma sezonunu açtı. Çalışmalarını; Salı ve Cuma günleri 18,00-20,00 saatları arasında. Belli Oteli arkasında, Belman sitesi, 6. kattaki dernek salonunda yapmaktadırlar.
İlgi duyan Kahramanmaraş’lıların bu çalışmalardan istifade edeceklerini umuyoruz. mûsikî derneğinin yeni sezon çalışmalarına da başarılar diliyoruz.
Selam ve sevgilerle.