Kahramanmaraş’ta yaşayan insanların giderek içine kapandığı, toplumdan giderek uzaklaştığı bir rastlantı değil.
“Bana değmeyen yılan bin yaşasın”atasözü sanki burada yaşayaninsanlar için yazılmış söylenmiş.
Dünya yansa kimsenin umurunda değil. Yeterki kendisine dokunan olmasın.
STK’ler başta olmaz üzeretoplumun büyük birkısmı kendisini dış dünya ile ilişkilerini asgariye indirgeyip kendi iç dünyasına döndü…
Dahaönceleri buranın en kalabalık caddesi Trabzon Bulvarı idi. Gecesaat 22 00 kadar tüm dükkânlar açık ve kalabalıkolurdu. Şimdi ise, saat: 20.00 den sonraDönercilerindışında tüm işyerleri kapalı…
Bunun başlıca nedeni artık insanlar akşamları sosyal olarak hiç bir etkinliğe katılmıyor. Doğrucasoluğu evde alıyor. Hal böyle olunca da yıllarönceki sosyal hayatın çok gerisinde kaldı…
Başta dediğimiz gibi”ne sabuna nede suyuna ”dokunmakistemediğinde iştesize; giderek içine kapanan 500 binlik merkez nüfusu…
Hiçbir sivil toplum kuruluşları ne siyasetin nede sosyal hayatın içerisindeler.
Birçok STK bir masa bir kasaya talim ederlerken siyasetinde içerisinde hiç yoklar.
“Siyasetinde içerisinde olmayalım, sosyal hayatında içerisinde olmayalım, bize de kimse dokunmasınbizde kendilerinedokunmayalım” dersen o zaman siyasette seni içerisine kabul etmez…
Gerekirse siyasetin bırak kenarından olmayı tam ortasında olması gerekenler STK’dır. Çünkü bunlar Büyük meslek kuruluşlarını bünyelerinde bulunduruyorlar.
Topu devamlı taca atarsan; Genel seçimlerde de yerel seçimlerde de sözün geçmez haberin olmaz…
İlimizde görev yapan bürokratlar ve diğer kamu çalışanları buradayaşamaktan son derece memnunlar. Kahramanmaraş’a tayin olan bir kamu görevlisi buraya ağlayarak gelir ağlayarak giderler…
Çünkü halk fazla istekte bulunmazsorgulamaz…
Vatandaşa sorulduğunda yaşadığı kent için bir istekte bulunmaz,ya kendisine ya çocuklarına yâda damadına iş ister yâda tayin… Bir milletvekilini gördüğünde istekleri bu kadardır. Onun dışında sağ ol her şey güzel Allah razı olsun der üstelik birde dua eder…
Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Müftülük meydanında yaptığı bir konuşmasında vatandaşın elindeki pankartı okur.“Bakan istiyoruz” yazısına SayınBaşbakan’da, sizin bakanınız benim daha ne istiyorsunuz der..!
İşte halkımız buna son derece sevinmişti.!.
İşin gerçek tarafı öyle değil.
Bakan’ı olan Komşu illerimizin ne kadargeliştiğini hem duyuyoruz hem görüyoruz… Bunları kimse inkâredemez…
Kahramanmaraş milletvekili ve AKParti Grup Başkan vekili Mahir Ünal’ın Kültür ve Turizm Bakanı diye gazetelerde adı geçti ama son anda ne olduysa oldu. Köşkten ismi çıkmadı.
Mahir Ünal, “ben bakanlık istemedim. Bakan olursam bir bakanlığa sözüm geçer ama tüm bakanlarasözüm geçiyor”demesine de ben bir türlü anlam veremiyorum. Keşke bakan olsaydı sen o zaman gör Kahramanmaraş’ın top yekûngeliştiğini…
Eğitimde geri kaldığımızı, Gaziantep ve Kayseri yolunun inşaatının devam ettiği, kültürde, turizmde, sporda ilerleme kaydedemediğimiz kimsenin umurunda değil…
Ne sabuna nede suyuna cümlesinin kısaca açılımı: kendisini ilgilendiren yâda hiç ilgilendirmeyen konuda tepkisiz kalmak…
Bu bizim içimize işlemiş bunun yanındabasını daeklemek gerecektir. Yazılı ve sözlü basında günü kurtarmaya çalışıyor…