Kahramanmaraş’ta sosyal hayatın her alanında bir çözülme, ilkesizlik, kalitesizlik ayağa düşecek derecede kendini hissettiriyor.
Bu sosyal bozulma sadece Kahramanmaraş için geçerli bir şey değildir. Türkiye’nin en ücra kasabalarına, köylerine kadar bu hastalık sirayet etmiştir.
Namusluların, namuslu olmak için çaba sarf edenlerin sesleri, namussuz ve şerefsizlerin şirret ve feryatları arasında kaybolup gitmiştir.
Para, makam ve mevkilere sahip olma, oraları işgal etme adına her şeyi mübah gören, ben faydacı, bencil ve hırslarına köle olan, okuma özürlü, cehaletini, görgüsüzlüğünü gücü ve parası ile örtme çabası içine giren bu insanların, bu şerefsizlerin pisliği zaman zaman bizlere de sıçramaktadır.
30 yıldır bu şehirde gazetecilik yaparken hep hak, hukuk, erdem ve ahlaki değerleri göz önünde bulundurmamın yanında bilerek boğazıma da haram lokma sokmamaya çalıştım.
Kocaman bu 1 milyonlu şehirde hodri meydan olarak çağrıda bulunuyorum;
Bir kuruş alacağı olduğunu iddia eden, tarafımdan tacize uğradığını, aldatıldığını ve kandırıldığını öne süren birileri var ise çıkıp erkekçe konuşsunlar.
Deve ile kurdun bir hikayesi vardır. Biz devenin yolunu değil kurdun yolunu seçtik.
Ne kimseye uşak olduk, uşak olmayı kabul ettik, ne de uşak olmaya meyilliler ile bir ilişki içine girdik.
Yaşamımızda uşaklığın hiçbir tarafında da olmadık. Bir iş yapmamız gerekirse de kendi elimizle yaptık.
Kimi erdem yoksunu, kendi menfaatleri için herkesi kullanma kaygısı içine düşen bazı insanlar nedeniyle bu yazıyı yazmak zorunda kalıyorum.
Sizin ne arazileriniz, ne fabrikalarınız, ne tarlalarınız ne de arsalarınız bizi ilgilendirmiyor.
Bizleri şunun ya da bunun adamı gibi ilan etme ve görme hak ve yetkisini siz nereden alıyorsunuz?
Sizler haber yaptırmak, yazı yazdırmak için gazetecilere para veriyormuşsunuz, kime ne kadar vermişseniz çıkıp ortaya konuşmalısınız.
İşte bu sebepten dolayı bir gazeteci arkadaşımızı zan altında bıraktığınız gibi, bizimde o insanla dostluğumuzu dumura uğrattınız.
Sanırım mesaj alınmıştır!...
Siz böyle yapmaya devam edin. Yukarıda Allah var. İftira atanların iftiraları inşallah kendi ayaklarına dolaşır, oğlunda, kızında bulurlar. Ben bu konularda hiç taraf olmadım. Kanun var, hak var, hukuk var. Hakkım var ise, geçti ise de zehir zıkkım olsun!...