Bazen kızıyor, sinirleniyorum. Artık yeter diyorum. Yıllardık yazıp çizdik de ne oldu sanki? Bir şeylerin değişmesini mi görebildik diye üzülüyorum.
Birkaç dostum arayıp neden yazı yazmıyorsun, neden meseleler ile ilgilenmiyorsun diye kahır edince çaresiz yeniden kalemi elimize alıyoruz.
Öncelikle bir kentte; medya güçlü değilse o kentte hiçbir şey başarılamaz!...
İsterseniz şöyle bir bakalım;
Yeni Sanayi kavşağından Migros’a doğru seyir halindeyim. İyi diyorum burada da servis yolu yapılmış. Heyhat. Hayret mi etsem, kızsam mı bilemiyorum. Yolun solunda bir bölüm servis yolu olarak devam etmesi gerekirken iptal edilmiş. Orası ağaçlandırılmış. Sanki ağaç olduğu için servis yolu orada son bulmuş gibi bir görüntü var. Biraz daha ileri gittiğimde kırmızı ışıklara varmadan yola geçiş verilmiş. Olabilir dedim. Aslında orasının neden öyle yapıldığını hepimiz biliyoruz da.
Kendi kendime dedim.
Yahu biz neden bir işi adam gibi yapamıyoruz?
Her yaptığımız işte bir yarımlık, bir sakatlık göze çarpmak zorunda mı?
Şimdi hangi mimar, hangi mühendis bu yoldaki sakatlıkları bana mantıklı olarak izah edebilecek?
Yani orada bir insanın rahatlığı için onca o yolları kullanan insanlara yapılan işkencenin hak, hukukla, bir ilgisi, alakası var mı?
Sanırım o yolu kullanan her insan benim gibi beddua etmiştir.
Size bir ilginç yer daha söylemek istiyorum:
Kuzey çevre yolu, Çamlıkta bulunan ışıklardan Esentepe konutlarına kadar hiçbir yerde sola dönüş yeri yok.
Orada kırk yıldır kullanılan sanıyorum Çakmakçı Said caddesi resmen kapatılmış.
Yani sanayiden Kuzey çevre yoluna giren bir vatandaş, Mağralı, Serintepe, Kısıkkaya’ya inmek için en az 2 km fazladan yol yapıyor. Var olan yol kapatılmış.
Yahu kardeşim o mahallede bir fabrikatör oturmadığı için mi bu yapılıyor?
Bu yolu kapatırken siz hiç Allah’tan korkmadınız mı?
Güney çevre yolunda fabrikatör için özel geçiş yolu yapıyorsunuz, bizim gibi gariplerin yaşadığı mahallelerde ise Deli Dumrul gibi yol kapatıyorsunuz.
Bunun bir mantığı var mı?
Bu zulüm değil de nedir?
Evet… sevgili okurlar; şimdi bu yazıyı okuyan Belediye yetkilileri yerleri inceleyip bu gazeteci doğru yazmış, burada biz haksızlık yapmışız diyecekleri yerde, aleyhimizde yazmışlar, bunlar bizim hizmetimizi görmüyorlar diye çıkıp ulu orta konuşacaklardır. Ve bize kahır edeceklerdir.
Biz bu şehirde yaptığımız hizmetler karşılığında insanlardan teşekkür beklerken, kahır duyuyoruz, iftira duyuyoruz. Bu yanlış bir anlayıştır.
Bunun esasına gelince;
Emek vermeden, icazetle bir yerlere gelenler, etraftaki insanların fikirlerinden faydalanmak yerine, benim dediğim doğru hatasına düşmektedirler.
Tabii bunun sonucu ise o insan için her iki dünyada da felaket söz konusudur.
Çünkü sizin hizmet diye ortaya koyduğunuz şey, aslında bir zulüm olmaktan öteye gitmiyor.
Ey millet; nemelazımcılık çok kötü bir şeydir. Meselelerimize topluca sahip çıkmalıyız.
Dostlarımız neden yazmıyorsunuz diye kahır ediyorlar, işte yazdık, hadi Belediye yönetimi Güney çevre yolundaki bu torpilli uygulamayı kaldırsın, Kuzey çevre yolundaki zulümede bir son versin de görelim.
Dedim ya; aleyhimize yazmış diyecekler ve bizlere de küsmeye devam edecekler.
Şunu unutmayalım.
Zalimin zulmü varsa bizim de Allah’ımız var.
Ve biz O’na inanıp iman ediyoruz. Zalimler bir gün er yada geç yaptıklarının cezasını her iki dünyada da çekeceklerdir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın!....
Ehh.. bizden hatırlatması!...