İnternetin hayatımıza girmesiyle birlikte eski kavram ve değerler anlamını yitirmeye başladı. Şöyle ki; “ben eskiden yerel konular dışında bir konuya değinmezdim. Ancak internet ile birlikte bu anlayışımın gerilemeye uğradığını ve yazdığım bir yazı dünyanın başka bir ülkesinde ilgi çekerek okunuyorsa neden yerel konulara mahkûm olayım ki?
Bende son günlerde aldığım bu karar gereği her gün görüşlerimi yazmaya ve bu görüşlerimi de evrensel konular ve gündem ile de devam ettirmeye karar aldım.
Çünkü artık dünya büyük bir köy oldu.
Bizlerde bu büyük köyde yaşayan bireyler olduğumuza göre Kahramanmaraş ile sınırlı kalmanın, Kahramanmaraş dışında bir konuya kör ve sağır kalmamızın bir anlamı olmayacağını düşündüm.
**
Gelelim bu günkü konumuza;
Malum komşu Yunanistan’da ekonomik sıkıntı var. Komşumuz bunalmış bir durumda. Bu süreci incelediğimizde siyasilerin popilist söylem ve eylemleri bu gün Yunanistan’ı dilenci konumuna getirdi. Daha on yıl önce de Türkiye’de durum aynı değil miydi? Ak Parti 2002’de iktidara geldiğinde Türkiye 10 cente muhtaç değil miydi? Bu yaşadığımız o günleri ne çabuk unuttuk? Ak Parti Türkiye’yi 13 yılda nereden aldı, nereye getirdi? İnsanlar eleştiri yaparken elini vicdanına koymalıdır.
YUNANLILAR TL’YE GEÇSİN
Ak Parti iktidarı 13 yılda Türkiye’yi Dünya’nın en güçlü 20 ülkesinden biri haline getirirken her ülkeye de ilham olmaya devam ediyor.
Dün basın yayın araçlarında gördüğüm bir haberi aşağıya aktarırken Türkiye’nin bu denli gelişmesine katkı yapan Ak Parti’de bu gelişime emek veren bütün siyasileri tebrik ederek konuya giriyorum.
“ Huffigton Post adlı haber sitesine makale yazan, Chicago Üniversitesi’nde Uluslarası Hukuk ve Politika Bilimi Profesörü olan Tom Ginsburg, beklenmeyen bir öneride bulundu. Tarih boyunca Türklerle Yunanlıların aynı coğrafyada var olduklarını söyleyen Ginsburg, Yunanistan’ın kurtuluşunu ise avrodan liraya geçişte görüyor. Bunun sebebi Türk lirasının avroya göre daha sabit olması. Ginsburg’a göre bu birlektelik sağlanırsa, iki ülkenin mali kararları Ankara’da, sosyal kararları ise Atina’da alınarak daha rahat bir federasyon oluşturulabilir. Yunanlıların pek bir opsiyonu olduğunu düşünmeyen Ginsburg, “Buyurun size radikal bir teklif. Yunanistan Türkiye’ye katılsın” dedi.
**
Türkiye 2000’lerde memur maaşlarını ödeyemez haldeyken bu gün bölgesinde ekonomik ve siyasi olarak bir istikrar adası olmuş, etrafına pozitif enerji salıyor. Oysa iç politika da durum öyle mi peki? Ön görüden yoksun liderler, küçük hesaplar içinde olan siyasiler, odalar ve kimi kalemi kiralık sözde aydınlar Türkiye üzerinde operasyon ve felaket tellallığı üzerine ahkam kesiyorlar, toplum mühendisliği yapıyorlar.
Türkiye’de iç politika noktasında Ak Parti iktidarının son birkaç yılında attığı adımlar toplumda kısmen huzursuzluk oluşturmuştur.
Ak Parti yeni bir söylem ve yeni projelerle tekrar vatandaşın karşısına oy için çıktığında tek başına iktidar olacak çoğunluğu elde edecektir. Bunun için Demokrasi, hak, hukuk ve özgürlükleri öne çıkartmalıdır. Şu anda toplumda oluşturulmak istenilen dini, mezhepsel ve diğer ayrıştırmalara izin vermeyecek, barış dili ile bir siyasi söylem geliştirmesi halinde % 50’lerin üzerinde tekrar oy alacaktır. 7 Haziran seçimleri sonrasında oluşan tablo ve bunun getirdiği belirsizlikleri gören seçmen bundan sonra oy verirken daha titiz ve seçici davranacaktır…