Değerli dostlar güzel ülkemizde elbette olumlu gördüğümüz şeyleri sizlerle paylaşarak vatandaşlık görevimizi yapmaya gayret ediyoruz. Sessiz yığınların sesi olan gazetemizde köşe yazarlarımız tarafından daha öncede gündeme getirilen bir konudan , beden ve ruh sağlığımız için önemli bulduğum bir meseleden bahsetmek istiyorum.
Bazı televizyon kanallarının israrla devam ettirdiği evlilik programlarını mercek altına alarak devletimizin resmi kurumlarına görevlerini tekraren hatırlatarak görevlerini yapmaya acilen çağırıyorum.
Değerli kardeşlerim. Her gördüğümüz sakallı dedemiz olmadığı gibi, televizyonlarda yayınlanan ve milyonları etkileyen bir çok program da gerçekleri aktarmak ve vazifesini doğru yapmak yerine reyting canavarının dümen suyuna kapılabilmektedir.
Reyting canavarı ki, susamış bir insanın okyanusun tuzlu suyunu içerek susuzluğunu gidermeye çalışırken yeniden susaması gibi sadece seyirci sayısına odaklı bir ucube. Doyurmak mümkün değil. Ehilleştirmek ahlaki ,akli, vicdani omurgali bir duruma getirmek nerede ise imkansız olan bu canavarı kendilerine kılavuz yapanlar, burunları leşten çıkmasa da maalesef bu kirli oyunun piyonu olmaktan kendilerini alıkoyamazlar.
Bir zamanlar katıldığım bir TV kanalında sunucu ikide bir böyle olmaz. Kavga olmalı. Tartışmanın adabı olmamalı. Böyle giderse işimden olurum vs gibi bana çok garip gelen sözleri program içinde sık sık tekrarlamıştı.
Geçenlerde bir ödül töreninde, içindeki kini kusan kişinin programına konuğu olmuştum. Doğruların tartışılmasının reyting yapmayacağını , aykırı şeyler söylememiz halinde programa devam edebileceğini uygun bir lisanla aktarınca , devam edemeyeceğimi ve ayrılacağımı ifade etmiştim.
Gözlerimizle gördüklerimiz ve kulaklarımızla işittiklerimizin bir kısmı maalesef gerçek olmayabiliyor. Sihirbazcılara ,illizyonistlere rahmet okutan bir sürü tv programı ve bir sürü tartışma var. Gözlerimizin içine bakarak bizi hipnotize edip içlerinde barındırdıkları zehirle düşüncelerimizi dumura uğratabiliyorlar.
Genelde bir çok tartışma programı özelde ise özellikle evlilik programlarına fazla iltifat etmeyelim. Orada tartışılan konular samimiyetten, iz’andan, ahlaktan ve masumiyetten yoksun ,sadece reyting canavarına hizmet eden türden . Kavgalar itiraflar ahlaka muğayir sözler hepsi sanal senaryo ve hepsi de saf ve temiz insanlarımızın samimi düşüncelerini iğfal edecek şeyler. Başka bir amacı olmayan bu tür programlara RTÜK neden müsamaha gösteriyor. Pek anlam veremiyorum doğrusu.
Aynı şekilde bazı sağlık programları da para karşılığı yapıldığı için içerisinde art niyet barındırıyor. Dizilere yerleştirilen gizli reklam anonsları gibi yazılı anonslar konularak halkımız uyarılmalı ve bilinçlendirilmelidir.
Hekim olmam nedeni ile bana da benzer teklifleri sunan bir çok tv kanalı teşekkür ederken verdiğim mesajı da maalesef yanlış yorumlayarak herkesin yaptığı ve yaptırmak için sıraya girdiği böyle fırsatları kaçırdığımı bizzat yüzüme söyleyebilmektedir. Tuz koktu ise işimiz zor. Ancak mücadelede atacağımız adımlar hala olmalı.
Namuslu insanlar ,namussuzların gösterdiği cesaretten geri kalarak susma haklarını kullanmaya devam ederlerse işimiz bugünkünden daha da zorlaşacak . Benden hatırlatması.
Bu günlük de bu kadar . Kalın sağlıcakla