Dün Maliye Bakanı Mehmet Şimşek büyük müjdeyi verdi. Bu müjde ekonomi çevrelerini sevindirmiş, İspanya Ekonomi Bakanı Luis de Guindos’u da kıskandırmıştı. Ülkesinde böyle bir başarı söz konusu değil, gittikçe dibe vuran bir yapı vardı.
Ama Türkiye öyle mi, “Bu yıl bütçe oldukça güçlü bir performans sergilemiş”ti…
Hatta muhalefetin “Seçim bütçeleri uygulanacak ve bütçe açığı artacak” dedikodularının da ne kadar yersiz olduğunu gösteriyordu.
Bakan Şimşek, 8 ayda bütçenin 231 milyon lira fazla, 38 milyar lira faiz dışı fazla verdiğini ifade ediyor, bütçe açığının yılsonu için öngörülen 34 milyar liranın altında kalabileceğini gösterdiğine işaret ediyordu.
2013 yılı ocak-ağustos döneminde bütçe gelirlerinin, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 17,9 artarak 259,9 milyar lira olduğunusöyleyen Bakan Şimşek, bütçe giderlerindeki artışın ise gelirlerin gerisinde kalarak yüzde 13,4 arttığını ve 259,7 milyar lira olarak gerçekleştiğini belirtiyordu.
Bu haberlere doğrusu sevinmemek mümkün değil.
Peki bu paralar nereden geliyor?
Bunu da Bakan Şimşek’ten alalım…
Bu yılın 8 ayında vergi gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18,6 artarak 216 milyar lira olmuş.(Cebimizden gitmiş anlayacağınız)
Sonra iç talepteki toparlanmanın etkisiyle ithalat ve tüketime dayalı olan vergilerdeki güçlü tahsilat etkili olmuş...(Tahsilatçılıktaki başarı dikkat çekici)
Bu dönemde ithalden alınan KDV yüzde 29,6, özel tüketim vergisi yüzde 24,1, dahilde alınan KDV yüzde 22,4 artmış.(Yine cebimizden çıkmış)
Özelleştirme gelirleri de yılın 8 ayında OVP'de öngörülen 4 milyar liranın üzerine çıkarak 8,3 milyar lira olarak gerçekleşmiş.
2B’den ise satışların başladığı 15 Nisan tarihinden bu yana toplam 900 milyon lira tahsil edilmiş.
Ve devam ediyor tabii…
Ekonomiden çok anlamam, bunu da sıkça dillendiren birisiyim.
Ama cebimden iyi anlıyorum.
Cebimden uçup gidenlere pelpel bakarken de gidenin nereye gittiğini iyi biliyorum.
O zaman burada bir sıkıntı var.
Ve zaten asıl sıkıntı, tahsilatlarda…
Çoğunluğu vatandaşın cebinden çıkan haksız gelirler…
Geçici olarak alınan ve kalıcı hale getirilen Özel İşlem Vergileri mesela…
Özel Tüketim Vergileri…
Yoksuldan alınan KDV’ler…
Gelir vergisinin adaletsizliğiyle yoksullaşan insanlardan zorla alınanlar…
Adaletsiz vergiyle az kazanandan çok, çok kazanandan yapılan az tahsilatlar…
Sıkı takiple vergi kaçağını önlediğini sanan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, özellikle dar gelirli esnaf ve çalışanların fakirleştiğinin farkında değil.
Güçlü devlet, elbette önemli…
Ama bana göre güçlü vatandaş çok daha önemlidir.
Eğer halkınız yoksullaşıyorsa,
Gelir dağılımı adaletsizse,
Fakir fukaranın gıdasından bile fahiş şekilde vergi alınıyorsa,
Küçük esnafı vergiler sıkboğaz etmişse,
Geçici olduğu halde, kalıcı hale getirilen adaletsiz Özel İşlem Vergisine “dur” denmiyorsa,
Siz orada güçlü bir ekonomiden söz etmeniz mümkün değildir.
Olsa olsa vatandaşını yakasına yapışan devlet kurumlarının “tahsilatçılıkta” zirve yaptığıdır.
Bunun yanında, esnafın durumu düzelsin diye çıkartılan bütün iyileştirmelerin, “alınmama” üzerine kurulması,
KOBİ gibi adlarla verilen kredilerin neredeyse torpile bağlanıyor görüntüsünün güçlü şekilde sürüp gitmesi,
Kalkınma Ajansları eliyle verilen kredilerin istihdama ve ekonomiye katkıya değil, “torpillilerin beslenmesine” harcandığı intibaını güçlendirecek veriler olduğu müddetçe, siz bu ülkede küçük esnafın, çalışanın, emeklinin, dul ve yetimin desteklendiğini söyleyemezsiniz.
Hele hele Sodes projelerini, belli bir kesimin elini güçlendirmek, boş işlere destek sağlamak olarak algıladığınız ve bu desteği verdiğiniz müddetçe de sosyal destek verdiğinizi söyleyemezsiniz.
Bütçenin açık vermemesi veya az açık vermesi, ülke ekonomisinin büyümesi, daha çok yatırım yapılması elbette önemli.
Eğitim ve sağlık paylarının artması, silaha daha az para harcanması da çok önemli.
Ama asıl önemli olan, vatandaşın cebinde olan değişimdir.
Bu olumluya doğru mu gidiyor, olumsuza doğru mu?
Siz ona bakın, sonra karar verin!
Tweetimden seçmeler
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, müjde verdi, bütçenin bu yıl çok güçlü olduğunu söyledi. Bir an elim cebime gitti, bayağı zayıflamıştı :))))