Bir çoğunu yerine getiremesem de merhum üstadımdan çok şey öğrendim. Örnek bir öğretmendi. Tenkitleri ve teklifleri olurdu lakin birçok şeye örneklik ederek öğretirdi. Mailleri mektupları ve telefondaki konuşmaları her birinden eksik olan tarafımı düzeltmeye çalışırdım.
Onun yanında çay kahve nasıl içilir? Veya sofrada nasıl oturulur? Çorba nasıl içiler? Yemek yeme hızımız ne olmalı ve tabaklar nasıl temizlenerek nimetin hakkına saygı gösterilir ? Tüm bunları onun tedrisinden geçen arkadaşlara incitmeden rencide etmeden öğretirdi. Sofraya hizmet den garsonların bahşişini her defasında hatırlatarak gaflete düşmemizin önüne geçerdi.
Merhum üstadım ile yurtdışı seyahatlerimiz çok olurdu. Bulgaristan seyahatimizde grubumuz kalabalık ve birçoğumuz da kendisinden yaşça küçüktü. Hiçbirimizin göremediği bir köpeği görmüş, beni yanına davet ederek kimsenin duymayacağı bir şekilde köpeğin aç olduğunu söyledi ve marketten konserve alarak köpeği doyurmanın zevkini en yakınında olarak bizzat hem yaşadı hem de bendenize yaşattı.
Kazakistan seyahatimizde de benzer bir durum yaşadığım dün gibi hatırımda. Kahvaltıdan kalan ekmek parçalarını toplatmıştı .Bunların sahibi var diyerek önemini işaret etmişti . Ne hikmetse bir süre sonra önümüze bir göl ve içinde yüzen kaz ve ördekler çıktı. Aman Allahım! Ekmek parçalarının dakikalar içerisinde tüketildiğinin canlı şahidiyim.
Başka bir gezimizde yolumuzu şaşırmış olduğumuzdan bir benzin istasyonuna sorma ihtiyacı doğdu. Orada çalışanı kendi ihtiyacın için meşgul etmeye hakkımın olmadığını söyledi. Bir şart ile girebilirsin. Aracına benzin de alacaksın.
Seyahatlerde merhum üstadımı tanıyan esnafla ilişkilerinden çok dersler almışımdır. Girdiği dükkandan muhakkak bir şey alır ve o esnafı memenun ederdi. Birçok kişi hassasiyetini bilmediği için hediyemiz olsun der ve ısrar ederdi. Mümkün olmadığını bildiğim için bu hassasiyetini aktararak ücretini aldırmaya çalışırdım.
Örnek hal ve davranışları saymakla bitmeyecek kadar fazla. Ama sayesinde öyle şeyler öğrendim ki, yarısını uygulayabilsem iki dünyada da kazançlı çıkarım.
Geçmiş yıllarda akbil yoklaması yapar ve ticari taksiye binip binmediğimizi çok sorardı. Ticari taksiler için, onların da ev geçindirdiğini ve ihtiyaçlarının olduğunu söyler, bizlere muhakkak ticari taksilere binmemizi öğütler ,akbil yoklamasının amacı ise vatandaşlarla iç içe olmamızdan faydalanmak. Halkın içerisine karışarak öğreneceğimiz çok şeyler olduğunu söylemeyi ihmal etmezdi.
Üstadımdan teşekkür etmeyi de öğrendiğimi itiraf etmeliyim. Çok teşekkür ederdi. Birçok daveti bu şekilde savuştururdu. Ben hem öğrencisi hem dostu ve hem de doktoru olmamın şımarıklığı ile nazımın geçtiğini bildiğim için, fakirhaneme davetlerimi genellikle reddetmez ve gelirdi. Bir ramazan iftarında sofraya oturduk. Yüzüme bakarak “Ali Bey bu sofrada bir eksiklik var, bil bakalım” suali ile beni telaşlandırdı. Sofrada benim gözümün bu eksikliği göremeyeceğini bildiği için uzatmadan cevabını verdi. Bu sofrada fakir yok. Maşallah hepinizin tuzu kuru diyerek bu meselenin önemi üzerine hazirunu hem duygulandırdı hem de bilgilendirdi.
Hekimi olmam nedeni ile rica minnet kullandırdığım ilaçların mahiyetini araştırır ve kafasını karıştıran soruları sorardı. Zorlayarak kullandırdığım bir ilacın prospektüsündeki yan etkilerde ani ölüm yazısını okumuş ve sormuştu. Üstad kül yutmaz, geçiştirilmekten hazzetmez ve mantıklı, makul, akla ve fenne uygun cevap ister. Bu hassasiyetini bildiğim için o an aklıma geleni “Üstadım beklenen İstanbul depremi kadar ihtimal dahilinde” şeklinde cevapladım. Merhum “aaah” diyerek iç çekip “ya olursa” dedi ama o ilacı şahsıma olan güveni nedeni ile çoğunlukla kullandığına şahidim.
Son günlerde halsiz bitkin ve yorgun olduğunu sık tekrar eder ve zihninin berraklığının çok ama çok arttığından bahsederek sevinerek bendenizi de sevindirirdi. Malum geçtiğimiz Mart ayında kısmi beyin felci geçirdi. Hafıza ile ilgili tedirginliği bu durumdan olsa gerek. Sevincini bu travmanın herhangi bir iz bırakmamasına bağlıyorum.
Üstadım ile ilgili yazılacak çizilecek elbette çok hatıra var, aklıma gelenlerin bir kısmını özetlemiş oldum. Rabbim rahmeti ile muamele eylesin. Cennette cem eylesin. Amin.
Bugünlük de bu kadar.
Kalın sağlıcakla.