Olmadı be Veysi Abi!

.

Son zamanlarda Ak Parti milletvekillerine bir hâller oldu.

Mecliste kanun çıkacak… Koca genel kurul salonunda sadece iki milltevekili var. Sonra, Başbakan’ın art arda gelen gece yarısı baskınları başlayınca meclise gelmeye başladılar. Ama bu kezde, herkes kanun yaparken onlar cep telefonlarıyla okey oynarken görüntülendi, iyi mi!

Nedir bu dağılma, gevşeme, miskinlik sayın vekillerim?

N’oldu, memleketin bütün dertleri bitti mi?

(…)

***

Herkes kendine mi çalışıyor ne!

***

Muhalefet ve medya tarafından son zamanlarda “yolsuzluk” iddiaları çok dillendirilmeye başlandı. Ben bu tür, belgesiz, mesnetsiz(!) iddialara asla inanmıyorum. Ama bu demek değildir ki; “Ak Partililer yolsuzluk yapmaz” !!

Nihâyetinde onlar da etten ve kemikten yaratılmışlardır ve onların da “doymak bilmeyen nefisleri” vardır.

Ama onların “yolsuzluk yapmak” gibi bir lüksleri olamaz. Çünkü bu ülkenin Ak Parti’ye ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a daha çook ihtiyacı var.

Ak Parti’yi de zaten yolsuzluk dışında hiç güç (halk hariç) yıkamaz.

İşte o yüzden “Aman ha…” derim başka bir şey demem.

Bu “dost” uyarısını yaptıktan sonra gelelim bir başka dost sözüne. “Dost acı söyler” demişler, ama acı-macı söyleyeceğiz.

***

Sanırım Ak Parti’nin 8 yılda çıkardığı; kendi tabanında da tepkiyle karşılanan kanun, Kahrmanmaraş Milletvekili Sayın Veysi Kaynak’ın önerisi ile çıkarılan Türk Ceza Kanunu'nun 257. maddesindekiGörevi Kötüye Kullanma Suçuna Verilen Cezalarda İndirim” öngören kanun olsa gerek.

Ve Ak Parti’nin hanesine “eksi” olarak yazılan puan!..

Bu teklifi sunan başka bir vilâyetin milletvekili de olabilirdi. Yine yanlış olurdu tabii. Sonuçta “yanlış” yanlıştır. Ama yine de bizim milletveklimiz Sayın Kaynak değil de bir başkası sunsaydı keşke.

Sayın Kaynak milletin dertlerine “derman” olacak başka bir teklif sunsaydı; hem biz de gururlanırdık. Meselâ; son zamanlarda ülkemizde Dünya’nın eh pahalı akaryakıtını kullanmaya başladık. Sayın Veysi Kaynak, akaryakıttan ve otogazdan alınan vergilerin düşürülmesi yönünde bir teklif sunsaydı örneğin. Hem milletin gönlünde taht kuarardı; hem de bizim “gönlümüzdeki tahtını” daha da sağlamlaştırırdı!

***

Gerçekten, savunulacak bir tarafı olmayan bir yasa. Olsa bile, insanlara “izah” etmesi,  “iknâ” etmesi zor bir yasa.

En azından “etik” olarak bakıldığında, halkın vicdanında derin yaralar açan bir yasa!

***

Bir devlet memuruna bir görev veriliyor. “Al sana vazife arkadaş, aha da emeğinin karşılığı olarak (milletin vergilerinden toplanan paralardan) maaş. Adam gibi çalış, al paranı.”

Memur arkadaş ne yapıyor?

Bulunduğu görevi istismar ederek ya rüşvet yiyor, ya ihâleye fesat karıştırıyor, ya zimmetine para geçiriyor, ya haksız kazanç sağlıyor, ya hırsızlık yapıyor, ya yolsuzluk yapıyor. Hâsılı, “görevini kötüye kullanıyor”.

Bunları çoğaltabiliriz.

Artık bu tür suçları işleyenler “daha az cezâ” alacaklar.Zira kânun geçtiğimiz günlerde mecliste sert tartışmalara sahne olarak maalesef(!) yasalaştı.

***

 Kim olursa olsun, hangi mevkîde bulunursa bulunsun, hangi siyasi görüşte olursa olsun, hangi dîne mensup olursa olsun, hangi cemaatin üyesi olursa olsun; bulunduğu makâmı istismar ederek kul hakkı yiyorsa Allah (cc) bin türlü belasını versin.

Ve böyle birini kim, nasıl, hangi bahâne ile, hangi kılıfa sığdırmaya çalışarak savunursa savunsun YAN-LIŞ-TIR !!

Benim bakış açım bu!

O yüzden bu kanun yanlıştır ve çıkmamalıydı. O kadar ki, ilk defa Chp’nin, kanunun iptali için Anayasa Mahkemesi’ne baş vurmasını ben de istiyorum.

Yani…

Yani “Olmadı be Veysi Abi” diyorum.

***

Güzel memleketimin, ekmeğini helâlinden yiyen insanlarına en derin saygı ve hürmetlerimi sunuyorum.

Görüşebilmek dileğiyle…

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri