MHP’de var olan İl ve İlçe Başkanları arasındaki mücadele ile ilgili bu güne kadar tek bir satır yazmadım.
Siyasi Partileri, Odaları, STK’ları büyük bir aileye benzetir, oralarda olan tartışmaları kamuoyuna ilan ederek, kavganın büyümesine çanak tutmam. Gücüm yeterse. Elimden bir şey gelirse bu kavgaları sona erdirmek için uğraş veririm.
Nitekim Sayın Mustafa bastırmacı ile Sayın Ömer Özkan arasındaki bu süreci her ikisinden de ayrı ayrı dinleme imkanı buldum.
Esasen ilk kavga MHP’de Özkan’ın oturduğu oda yüzünden çıktı. O Odayı şimdi İl Başkanı kullanıyor. Başlangıçta böylesi istenmeyen bir tartışma ile aralarındaki kavga hep büyüdü.
Ben bu süreçte gerek Bastırmacı’ya ve gerekse de Özkan’a soğukkanlı olmalarını ve mümkünse karşılıklı konuşmalarını önerdim. Hatta birlikte yemeğe çıkalım dedim. Hiç biri de yok demedi ancak bir masa etrafında da bir araya getirme imkanı olmadı.
Aile içi kavga olarak gördüğüm. Bu tartışma Ömer Özkan’ın Merkez İlçe Başkanlığından istifası ile sona ermiştir.
Artık İl Başkanı Mustafa Bastırmacı ve ekibinin mazeret üretme hakkı kalmamıştır.
Şehrin Yerel Gündemine dair bir ekip kurarak takip etmeli ve ortaya proje çıkartmalıdır.
Bir süre önce yazdığım bir köşe yazısında;
Particilik; parti binasında oturma değildir. Diyerek Ak Parti İl ve İlçe Başkanını eleştirmiş, bu şehrin sorunlarını takip edin ve ortaya eserleriniz çıksın demiştim.
Şimdi aynı sözü MHP İl Başkanı için de söylemek istiyorum.
Particilik, partide oturarak yapılmaz. Hele muhalefet iseniz, sokağa ineceksiniz, esnafı ziyaret edeceksiniz ve projelerinizi anlatacaksınız.
Özkan’ın ilçe Başkanlığında sorumlu olduğu yer itibariyle seçimlerde aldığı oy ortadadır. MHP’nin oyu artmıştır. Gerek 22 Temmuz ve gerekse de 29 Mart seçi sonuçlarında bu ortadadır.
Yarın yapılacak ilk seçimde alınan oylar da düşüş görüldüğünde bunun faturası da İl Başkanı Sayın Bastırmacı’ya çıkacaktır.
Bunun için Bastırmacı’nın çok daha fazla çalışması gerekiyor. Bunu yapamazsa yenilgilerin bütün faturası kendine çıkar.
Bizler bu güzel kentimizin her alanda gelişip, güzelleşmesi, bu şehirde yaşayan insanların refah seviyesinin artırılması için heybemizde olduğu kadarıyla yazıp, çizerek katkı sağlamak istiyoruz.
İsterim ki; Kahramanmaraş’ta ki bütün partiler, STK’lar ve diğer gruplar yaptıkları işleri en iyi şekilde yaparak kente katkı sağlasınlar.
Üzülerek ifade etmek istiyorum ki; biz STK’ları egolarımızı tatmin ve sıçrama yerleri olarak görüyoruz.
Sonuç ortada.
Kimsenin sesi çıkmıyor.
Bu sessizliğimiz; korkak olduğumuzu gösteriyor.
Bu şehirde yaşayanlar olarak hepimiz bu korkaklıktan kurtulmamız gerek.
Bundan kurtulamadığımız için ise; bir adım öne çıkanları hep kıyma yapıyoruz, onu bitirinceye kadar aleyhinde oluyoruz.
Benim düşünceme göre; Sayın Özkan gelecek vaad eden bir siyasetçi profili çiziyordu. İstifa etmesine gönlüm razı olmadı. Keşke bir olsalardı. Keşke birlikte MHP’nin büyümesi için uğraş verselerdi.
Ne diyelim.
Allah herkesin yardımcısı olsun!...
Sonuçta bunu söylemek bize düşüyor.