Ömer Tekerek Orman Yüksek mühendisi, Türk Ocağı Kahramanmaraş şubesi eski başkanı, iyi bir insan, iyi bir aile babası, iyi bir neyzen ve gönül adamıydı.
1949 yılında Kahramanmaraş’ta dünyaya geldi. 26 Ocak 1993 yılında hakka yürüdü.
Vefatında şehrimizin ediblerinden Fazıl Tiyekli hoca “ Bir dost yitirdik “ başlıklı yazısında Ömer Tekerek için şöyle demişti;
“ Bir menfiler birde müsbetler zor unutulur. O zor unutulacak müsbetlerdendi.. Bir düşmanlık birde dostluk geç unutulur. O gerçek bir dosttu…
“ Herhangi bir kimseyi incittiği, kırdığı görülmemiştir” söyleminde onun için iltifat edilmiş sayılmaz…
Sanata açık, tasavvufa hayran aynı zamanda pozitif kafalı bir gönül adamı idi. Bu haliyle aklını gönlü ile dengelemiş gerçek bir Müslüman, gerçek bir Türk tipi…
Gönül ehliydi… Musikişinastı… Neyzendi… “
….
Ömer Tekerek Türk Ocağı başkanıydı. Aynı zamanda Kahramanmaraş Musıki Derneği yönetim kurulu üyesi ve neyzeniydi.
Vefatı sonrasında Musıki derneği yönetimi aldığı kararla çalışma salonlarının adını “Ömer Tekerek Salonu “ olarak isimlendirdiler. “Vefa” nın sadece İstanbul’da bir semt adı olmadığını gösterdiler.
Aradan 21 yıl geçmesine rağmen Kahramanmaraş Musıki derneği Ömer Tekerek’i hiç unutmadı. Geçtiğimiz 26 Ocak günü vefatının sene-i devriyesinde; Sevenleri, dostları, ailesi, evlatları Musıki Derneğinde kendi ismi ile anılan Ömer Tekerek Salonunda bir araya geldiler. Tasavvuf musıkisinden ilahiler okudular. Kur’anı Kerim tilaveti yaptılar, fatihalarla yad ettiler.
Dostları; Bahaiddin Bilginer, Dr. Oğuz Paköz, Dr. Faruk Atlı, Halil Yalçın,Yrd.Doç.Dr. İzzet Saygın, Sedat Saygılı, Rahmetli Ömer Tekerek’in eşi, evlatları Celal Tekerek, Ruhan Nalbantoğlu, diğer misafirler ve dernek mensupları katıldılar. Nüktedan kişiliğini ve hatıralarını sevenleri ile paylaştılar.
Rahmetli Ömer Tekerek benim şahsımda da ayrı bir yeri vardır. Kendisi Musıki derneğinde ney hocamdı. Gönül ehli, derviş ruhlu bir insan olduğu herkesçe bilinir. Fakat derviş olduğunu pek kimse bilmezdi. Kendiside zaten bildirmezdi.
Yeri gelmişken bu husustaki bir hatırasını nakletmek istersek;
Kendisi Türk Ocağı başkanıydı. Türk ocağı bitişiğinde tasavvuf ehli bir büyüğün mühendislik Ofisi var idi. Ofisin arka bölümünü şark köşesi gibi tanzim etmişler, bir nevi mini bir Mevlevi dergahına büründürmüşlerdi.
Haftanın belli günlerinde akşamları bu işin ehli kimseler bu mini ofis dergahta bir araya gelip, meşk edip zikrullah yaparlar.
Ömer ağabeyin Türk Ocağındaki arkadaşları “ Bitişikteki ofisten bazen zikir eder gibi Allah Allah sesleri geliyor, ne olduğunu anlayamadık “ demişler. Rahmetli nev-i şahsına mahsus bıyık altı gülümsemesiyle, Siz onlara aldırış etmeyin der ve konuyu değiştirir.
Rahmetli Ömer Tekerek Türk ocağı başkanıydı. Aynı zamanda Tasavvuf ehliydi. Zikrullah seslerinin geldiği o mini dergahta ney üflüyor, bir Cerrahi dervişi olarak da burada zikrullah yapıyorlardı.
Ömer Tekerek 26 Ocak 1993 günü bu dünyadan göçtü. Sevenleri, dostları kendisini vefat yıldönümünde dualarla andılar ve fatihalarla yad ettiler.
Selam ve sevgilerle.