Her sabah olabildiğince erken kalkıyorum. Çocuk okula gidecek, kahvaltı, akşamdan yapılmadı ise ütü, günlük rutin toparlanma, hani ani misafir gelir onun için her ve tabii yaşam gereği lavabo ve banyoların temizliği, kocamın yolcu edilmesi, azıcık vakit kaldıysa hızlı bir gazete turu (hoş tv lerin bedava turu çıktığından beri bu işi yaparken örneğin hazırlanabiliyorsunuz) sonra derneğim. Yeni yeni yoluna girmeye başlayan işim. Arkadaşlarım. Eeee aileden haberdar olmak gerek, bu arada Kadın El Emeği Satış Merkezi. Sonra öğlen. 3-5 kişiyi ziyaret. Aaa çocuk okuldan gelecek. Koştur eve . yemek hazırlanacak, unutmadan ev ödevleri. (Anlamadığın yer için çaktırmadan öğretmen aranacak) muhtemel akşam misafirlikleri, diziler, meyve çerez tatlı, iyi geceler. Sabah erken kalkılmalı.bunun içine haftalık programa bir sinema ya da tiyatro koy. Aylık hedef 2 kitap ama bugünlerde çok mümkün değil. İş için belki bir şehir dışı. Birkaç ayda bir düğün, nişan vs. yine ayda bir iki dışarıda yemek. Bolca kadın istihdamı sohbeti, gelişen durumlarda siyaset, birlikte çalışmak isteyen partilerin teklifleri. Çocuğun geleceği için alınması gerekli kararlar, ödenmesi gereken faturalar. Hafta sonları dostlarla bir araya gelip yakılan mangal. Hep karar verilip bir türlü başlayamadığım rejim pazartesileri, yine spor yapamadığım sabahlar.
Günlük yaşam anlatılacaktı ama alın size aylık plan. Ne eksik? Bence eksik bir şey yok. Ama uzmanlara göre kendimize ayıracağımız zaman.
Yeni uygulamada ne olursa olsun, yalnızca kendinize ait bir zamanın olması gerektiğini söylüyorlar. Free time. Her ne kadar boş zaman diye çevirsek de asıl çevirisi özgür zamandır.
Sevgili okur, sizin özgür zamanınız var mı? Öyle kendinizi çok mutlu hissettiğiniz. Yalnızca kendiniz ve izin verdiklerinizle paylaştığınız. Pek çok arkadaşım, çeşitli toplantılara katıldıklarında manevi olarak kendilerini iyi hissettiklerini söylüyor. Onların yaklaşımı kulluk vazifesini yerine getirdiklerinde kendilerine zaman ayırdıkları yönünde. Aslında söylemeye ya da anlatmaya çalıştığım buna pek uymuyor.
Yaradılışımızın tek sebebi oyun Legoları gibi boşlukları doldurmakmıdır? Çocuklarımızın ya da sevdiklerimizin yanında yer almakmıdır? Sosyal içerikli projelerde yer almakmıdır? Bu şehirde daha fazlası tehlike arzediyor. Sustum.
KOSGEB geçen hafta çok yoğundu. Fakat dikkatimizi çeken önemli bir nokta, kadınların bu kredilerden neredeyse hiç faydalanamaması idi. Konuyu müdür beye ilettik. Haklılar, çünkü iş hanımlarımız daha taban veri kaydına bile giriş yapmamışlar.
Hergün en az 3-5 kadın yanımıza kredi yollarını sormak için geliyor. Hatta bir kısmı bizim kredi dağıttığımızı bile zannediyor. Yeni bir taktik bulduk. İçinde bulundukları zor durumları, kredi karşılığı istenenleri karşılayabilecek durumda olsa zaten buna ihtiyacı olmadığını bir dilekçe ile yazıp ilgili mercilere gitmelerini tavsiye ediyoruz.
Bakın bu anlattığım imkansızlıklara rağmen kadınlar iktisadi yaşamda varolabilmek için canla başla çalışıyorlar. Çünkü kendilerine ait bir gelir olsun istiyorlar. Kendi ekonomik özgürlükleri özgür zamanlarının kapılarını açacağı için olmasın.
Mutlu kalın.