Pakistan Başbakanı İmran Han hükümeti kurduktan sonra ilk olarak ekonomik sıkıntıdan kurtulmak için borç aramaya başladı. Çin ve Suudi Arabistan’dan yardım aldı. Türkiye ile dostluğu pekiştirici kararlar aldı.
Ezeli rakibi Hindistan da seçim sürecine girmişti. İşte tam bu sıralarda sanki birileri düğmeye basmış gibi Keşmir sorunu gündeme geldi. Kısaca Keşmir sorunu;
İngiltere 1947'de Hindistan'dan çekilirken, çoğunluğu Müslüman olan Keşmir’e, Hindu bir Raca atayarak çekilir. Böylece İngiltere, ilerde Hindistan ve Pakistan arasında oluşacak büyük sorunu kucaklarına bırakarak ayrılır. Sözüm ona Keşmir halkını Hindistan veya Pakistan ile birleşme konusunda serbest bıraktı. Ancak çoğunluğu Müslüman olan Nüfusunun yüzde 90'ı Müslüman olan Keşmir halkı 1947'de Pakistan'a katılmaktan yana tavır alsa da dönemin Racası, Hindistan ile birleşmeye karar verdi.
Bu karara Müslüman Keşmir halkı karşı çıktı. Pakistan ve Hindistan'ın bölgeye asker göndermesi üzerine de taraflar 1947'de ilk kez savaştı.
Böylece iki ülke arasındaki ilk savaş, bağımsızlıklarından kısa bir süre sonra 22 Ekim 1947'de Keşmir yüzünden başladı. Savaş, Birleşmiş Milletler'in (BM) ara buluculuğunda 1 Ocak 1949'da imzalanan ateşkes anlaşmasıyla sona erdi..
Ateşkes anlaşmasına göre, iki ülke bölgedeki askerlerini geri çekecek ve Keşmir'in geleceği BM gözetimindeki halkoyuyla belirlenecekti. Hindistan, ateşkes anlaşmasına uymayı reddederek Keşmir'den askerlerini geri çekmedi ve işgal ettiği bölgeleri "Cammu Keşmir" eyaleti adı altında kendine bağladı. Cammu Keşmir, şu anda Hindistan'da Müslüman nüfusun çoğunlukta bulunduğu tek eyalettir.
Şu anda Keşmir'in yüzde 45'i Hindistan'ın, yüzde 35'i Pakistan'ın kontrolünde bulunuyor. Bölgenin yüzde 20'sine ise Çin hakim durumda. İki ülke arasında yine aynı nedenle 1965 ve 1999'da da savaş çıktı.
Pakistan ise kendi kontrolü altındaki Keşmir'e "Azad Keşmir (Bağımsız Keşmir)" ve "Gilgit Baltistan" adıyla iki özerk bölge statüsü verdi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 1948'den itibaren aldığı kararlarla Keşmir'in askerden arındırılmasını ve geleceğinin halkoyuyla belirlenmesini öngördü. Hindistan halk oylamasına sıcak bakmazken, Pakistan ise BMGK kararlarının uygulanmasını istiyor. Türkiye de sorunun BMGK kararları çerçevesinde çözülmesini savunuyor. Yeni Delhi yönetimi, 70 yıldır bölgedeki askeri gücü ile "Cammu Keşmir" halkının Hindistan'dan ayrılma isteğini bastırmaya çalışıyor. Ayrıca Hindistan bölgeye bir çok Hinduların taşınmasına özen göstermiş olup, nüfusun Müslümanlardan fazla olması için gayret etmektedir.
YENİ KEŞMİR GERİLİMİ
Pakistan ile Hindistan arasındaki gerginlik Hindistan kontrolündeki Keşmir'de 14 Şubat'ta paramilis konvoyunu hedef alan bombalı saldırıda 44 asker hayatını kaybetmesiyle başladı. 20 asker yaralandı. Yeni Delhi yönetimi saldırıyla ilgili Pakistan'ı suçladı. Saldırıyı kınayan Pakistan suçlamayı reddetti.
Hindistan, 26 Şubat'ta Keşmir Kontrol Hattı'nın Pakistan tarafında bulunan terör örgütü hedeflerine hava saldırısı düzenlediğini duyurdu. Pakistan da hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle Hindistan'a ait iki savaş uçağını düşürdüğünü bildirdi. Ayrıca Pakistan uçakları Hindistan hava sahasına girdi. Hindistan, Pakistan'a ait bir savaş uçağını düşürdüğünü açıklarken, İslamabad yönetimi bunu doğrulamadı.
Gelişmeler üzerine Pakistan tüm hava sahasını kapatırken, Hindistan bazı havaalanlarında uçuşları durdurdu. Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureşi, Hindistan'la yaşanan gerilimi azaltmak adına rehin Hint pilotu geri iade edebileceklerini söyledi.
Pakistan Başbakanı İmran Han, Hindistan'ı sorunları diyalog yoluyla çözmeye ve sağduyuyu hakim kılmaya davet etti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, gerilime ilişkin yaptığı açıklamada taraflara itidal telkin ederek gerilimin tırmanmasından kaçınmalarını istedi. Almanya, İngiltere, Çin ve Rusya da benzer çağrılar yaptı.
Hindistan ile Pakistan arasında savaş uçaklarının düşürülmesi ile yeniden alevlenen gerginliğin ardından Başkan Erdoğan devreye girdi. Erdoğan, kendisini arayan Pakistan Başbakanı İmran Han ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede, Pakistan ile Hindistan arasında son günlerde yaşanan gerilim ve bölgedeki gelişmeler ele alındı.
Hindistan’da Modi hükümeti, güvenlik meselelerini ve Müslümanlara baskıyı hep seçim yatırımı olarak kullanmaktadır. Bharatiya Janata Partisi'nin (BJP) geçen dönemde seçimlerde başarı göstermişti. Şimdilerde düzenlenen büyük çaplı organizasyonlarla ve pahalı hediyeleriyle bilinen Hint düğünlerinde, sıra dışı bir uygulamaya gidildi. Hintli çift, düğüne gelecek konuklardan hediye yerine yaklaşan seçimlerde Başbakan Narendra Modi'ye oy vermelerini istedi.
Dikkat edilmesi gereken Nükleer Savaş ;
İki ülke için bu krizin uzatılması veya ne kadar ileri gidebileceği hala belirsiz. Hindistan bir kez daha karşı saldırı yaparsa, muhtemelen bir kez daha saldırı uçağı kullanırsa, iki taraf kendilerini tahmin edilemez bir çatışma tırmanışı içerisinde bulabilir. Bu çatışmadan Aynı zamanda, her iki tarafın da çatışmadan politik kazanımlar alma isteği olabilir.
İki taraf bu krizi aşamaları gerekiyor. Aksi halde çok büyük sonuçlar doğuracağı ortada. Uluslararası topluluk, özellikle ABD , Avrupa Birliği , Çin ve Rusya kararlı bir şekilde müdahil olmalarında fayda görülmektedir. Zira her iki tarafın da nükleer silahlarla donatılmış olması nedeniyle iki tarafın barıştırılması şarttır. Aksi halde Orta Asya’da kaçınılmaz bir savaşın eşiğine gelinir.
Hindistan, Pakistan’ı istikrarsızlaştırarak kendisi için en önemli tehdit olan Pakistan’ın Nükleer yeteneğini tesirsiz hale getirmenin çabası içerisindedir. Hindistan Afganistan’ın Pakistan’a yakın sınır bölgelerinde temsilcilikler açarak ajanları vasıtasıyla özellikle Belucistan eyaletinde kargaşa yaratmakta ve buradaki ayrılıkçı hareketleri destekleyerek provakatif suikastlar düzenlemektedir.
Nükleer silahlar Hindistan’dan daha çok belki de İsrail için önemli bir tehdit oluşturuyor. İsrailli istihbarat kaynakları İran’dan daha çok Pakistan’ın nükleer silahlarından çekindikleri yönünde açıklamalar yapıyorlar. Hindistan ve İsrail’in uzun süreden bu yana Pakistan’ın nükleer yeteneğini ortadan kaldırmaya yönelik ortak işbirliği sürüyor. Bu yönde atılan son adım Hindistan’ın İsrail yapımı araştırma uydusunu geçtiğimiz ay içinde uzaya fırlatması oldu.