Kısasa kısas. Elin Amerikalısı, Çinlisi bırakın PKK’lı gibi teröristi, uyuşturucu ve yüz kızartıcı suç işleyeni dahi idam ediyor. Darülislâm olan Türk ülkesinde silahlı yakaladığın her PKK’lıyı din-i mübin ve vatan-ı İslâmiye gereğince meydanda asacaksın efendi!
Hz. Ömer Efendimiz gibi İslâmî merhamet, hoşgörü ve sevgiyi bütün ülkeye yayacak ve Hakkari’den Edirne’ye kadar her insan birleştirici siyasetine inanacak ve sonra eylem üstünde yakaladığın her teröristi bulduğun yerde sallandıracaksın efendi!
Asılan teröristin döşüne gerekçeli fermanını iliştireceksin ki, askerimizi, polisimizi şehit eden her PKK’lının yüreğine korku yerleşsin. Evvel emirde Meclis’ten terör suçları için anında idam kararını gerçekleştirme kanununu çıkartacaksın. Avrupa Birliği’nin mevzuatlarına aykırıdır diyenlere şöyle diyeceksin: “Bundan böyle benim ülkemde askerimi, polisimi, vatandaşımı şehit eden her PKK’lı ve yandaşlarını anında asacağım.”
HDPKK’YI SAVUNANLAR DÜŞMANIN İŞBİRLİKÇİSİDİR
Kürt kardeşlerimizin Türk milletinin bin yıllık din, medeniyet ve devlet üzere bir parçası olduğunu anlatacaksın. İslâm üzere merhametli ve âdil olacaksın. Sonra da PKK namına askerimizi şehit edenleri, bayrağımızı indirenleri anında orta yerde asacaksın efendi! HDPKK’yı hâlâ “siyasî bir aktör” olarak savunanlar düşmanların işbirlikçisidir ve Türk devletinin bekâsını istemeyen Batı’nın muhipleri ve paralı ajanlarıdır.
Hazreti Ömer Efendimiz gibi merhametli ve otoriter yüzünü göster ki, Müslümanların vatanı Türk devletini âciz ve hamakat içinde sanmasınlar. “Kenar-ı Dicle’de bir kurt bir kuzuyu kapsa” ondan sorumlu olduğunu adaletinle, kanununla, icraatınla ispat edeceksin.
Otoriterlikten kastımız ceberrut, zâlim, mütehakkim, hak ve hürriyetleri kısıtlayıcı despot bir devlet değil elbette. Nizam, yâni adaletin, hukukun hükümferma olduğu bir hayatı kana bulayanların haddinin İslâmca bildirildiği ve anında bildirileceği merhamet yüklü bir devlet otoritesinden bahsediyorum.
PKK ve uzantısı HDP’yle mücadele edecek inançlı bir ordu kuracaksın. Sonra da PKK’lı silahlı teröristleri çıkartılması elzem olan kanun gereğince yakaladığın mekânda idam edeceksin efendi! Asmazsan, sallandırmazsan olmaz.
Devletin gözünde ve dilinde Hazreti Ömer Efendimizin celâdetini görmek istiyor millet! PKK’nın gezdiği dağlardaki çakaldan dahi haberi olmalı devletin.
NEKROFİL(ÖLÜSEVİCİ) HDPKK MEŞRU DEĞİL DÜŞMANDIR
Ölüsevici PKK ve uzantısı HDP’ye dış düşmanların desteği devam ediyor. HDPKK’yi semirtmek istiyorlar. Ölümler çoğaldıkça, ölüsevicilik, yâni nekrofili tutkunlukları kabarmaktadır. Öldürmek bu kanlı örgüt için “faydalı” ve “en iyi gelişmedir.”
Türkiye’nin yakın yılları HDPKK’nın siyasî yayılmacılığını kolaylaştırmak için katliamlar, kanlı sabotajlar ve senaryolarla geçti. HDPKK’lılar kanlı “dâvaları” için ölenlerin tükenmesinden ve “dağ elemanı” bulamamaktan yakınmaktadırlar. “Dağ elemanı” olmayı, ölümseverliği ilâhî buyruk gibi kutsallaştırırlar. “Dağa çıkmayı” ve “birkaç arkadaş kendini yaksın, intihar bombacısı olsun” demeyi kanlı ideolojilerinin bir vecibesi olarak görürler.
Nekrofiliyi, yâni ölüseviciliği yaygınlaştıran HDPKK’ın iç ve dış destekçileri kanlı gayelerine ulaşmak için masum insanları ve kendi yandaşlarını intihar bombacısı olarak ölüme göndererek “verim” almaktan çekinmezler. Nekrofili, yüreğinde insan sevgisi olmayan, kanla, şiddetle, nefretle beslenen, bu yönde siyaset yapan, ırkçı, faşist ve kanlı metodlarla insanın ferdiyetini yok sayan ve nesneleştirip ideolojik meta hâline getiren bir zihniyettir.
HDPKK BÖLÜCÜ VE KATİLDİR
Erich Fromm’a göre, “ölümseverlik eğilimi olan insan yaşamayan, ölü olan, her şeye, cesetlere, çürümüş şeylere, pisliğe kendini kaptıran kişidir. Ölümseverler hastalıktan, cenazeden, ölümden söz etmekten hoşlanırlar. Katıksız bir ölümsever tipine en açık örnek Hitler’dir. Yok etmek, Hitler’i büyülüyordu, ölüm kokusu ona hoş geliyordu. O, en büyük doyumu yalnızca düşmanlarını, Alman halkını, çevresindekileri ve kendini yok etmekten aldığını göstermiştir. “Ölümseverlik tam bir sapıklık olarak ortaya çıkmaz. Daha az baskın olarak çoğu insanda farkında olmasalar bile vardır. Ölümseverlik ayrıca hâtıralara ve sahip oldukları şeylere şimdiki zamandan ve insan ilişkilerinden daha çok değer verirler. Canlı bir şeyi görmek yerine onu cansız bir forma sokup, onun üstünde hâkimiyet kurmak, saklamak, biriktirmek isterler.
Böyle insanlar soğuk insanlardır, sürekli kötü koku alıyormuş gibi bir yüz ifadeleri vardır. Bu tiplerin bir başka adı da ‘Nekromantik’tir; ölümseverlik ve savaş zehriyle ruhu kirlenmiş olanlardır. Psikolojide de ölümseverlik vardır. Bunun adı hem ferdî, hem de sosyal bir şuur altı hâli olarak, felaketi, yangını, savaşı, kitleler hâlinde ölümlerin sürekli olmasını arzu etme duygusudur.
HDPKK “KAN” FETİŞİZMİNE TUTULMUŞ HDPKK nekrofil (ölüsevicilik) karakterinden dolayı şehit ettiği her Türk askeri ve polisinin cenazesinden canavarca bir haz duyar, “Kanla arınıp kanla kirlenmenin” fetişizmini yaşar. Ölümseverliği kışkırtarak, ölenleri gayelerine vasıta yapmalarında sosyal darvinist yaklaşım vardır.
“Kan akıtmanın ‘kötü’ değil, “gerekli” görülmüş olmasıdır. Kan dökme ve şiddet HDPKK ve hâmileri Amerika, İsrail ve diğer Batılı ülkelerince yüceltilmiştir. HDPKK En vahşi cinayetleri sözde “en güzel kavramlar” adına ve “görev” duygusuyla icra ediyor. Allah muhafaza! Zaman bütün kuvvetimizle dikkat, tedbir ve topyekûn sıkı durmak zamanı.(ilbeyali@hotmail.com)