İnsan hayatında önemli zaman dilimleri vardır, Bu önemli zaman dilimlerinden biride Ramazan ayıdır. Bu ay Yüce Rabbimizin Yılda bir kez bizlere bahşettiği önemli bir aydır, İçerisinde Kadir gecesini barındıran, içerisinde teravihi barındıran, içerisinde sabır etmeyi barındıran önemli bir ayın içerisine girmekteyiz Rabbimize sonsuz Hamdüsenalar olsun.28 Haziran gecesi inşallah sahura kalkıp ilk orucumuza niyet edip ilk orucumuzu Rabbimizin izni ile tutacağız.
Sevgili Peygamberimiz kutsi bir hadiste oruç hakkında şöyle buyurmaktadır:
“Aziz ve celîl olan Allah "İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruçbenim içindir, mükâfatını da benvereceğim" buyurmuştur.
Oruç kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine söver ya da çatarsa: ‘Ben oruçluyum’ desin.
Muhammed'in canı kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, oruçlunun ağızkokusu, Allah katındamisk kokusundan daha güzeldir.
Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç anı vardır: Birisi, iftar ettiği zaman, diğeri de orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır.”
Sevgili peygamberimiz hadis-i şerifte buyurduğu üzere oruç esnasında mü’minin takınması gereken durumu bizlere aktarmaktadır. Oruçlu iken Sabırlı olmayı, Kavgadan uzak durmayı ve unutmamız gereken oruç amelinin bizim için olduğunu aklımızdan çıkarmamamız gerekir. Sabır kolay değildir.
Peygamberimiz: “Gerçek babayiğit, güreşte rakîbini yenen değil, öfkelendiği zaman nefsine hâkim olan kimsedir.” Hepimiz bilmekteyiz ki, sabrın sonu selamettir. Sabrın neticesinde elde edilecek yer cennettir. Kur’an-ı Kerim bize şu tavsiyeyi sunmaktadır:
“Ey İnananlar! Sabredin, düşmanlarınızdan daha sabırlı olun, cihada hazır bulunun, Allah'a karşı gelmekten sakının ki başarıya erişebilesiniz.”
Başka bir Hadisi Şeriflerinde:
Enes İbni Mâlik radıyallahuanh’denrivâyet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, (çocuğunun) mezarı başında (bağıra-çağıra) ağlayan bir kadının yanından geçti.
Ona: “Allah’dan kork ve sabret!” buyurdu.
Kadın: Çek git başımdan; zira benim başıma gelen felâket, senin başına gelmemiştir, dedi.
Kadın Hz. Peygamber’i tanıyamamıştı. Kendisine, onun Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemolduğunu söylediler. Bunu duyar duymaz Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in kapısına koştu, orada kapıcılar yoktu. (Özür beyân etmek üzere Hz. Peygamber’e):
- Sizi tanıyamadım, dedi.
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de: “Sabır dediğin, felâketle karşılaştığın ilk anda dayanmaktır”
Hadisi şeriften, Ayeti kerimeden de anlaşılacağı üzre sabır mü’minin dikkat etmesi gereken önemli bir husus olduğunu unutmamalıyız,Sabrımızı orucumuzla bütünleştirerek tuttuğumuz oruçların bizi cennete götüreceğini unutmamalıyız..Malesef Ramazan ayında inşanlar trafiğe çıkamıyor nedeni de insanlar küçücük bir nedenden dolayı küfürler,kavgalar nedenini soracak olduğumuzda aldığımız cevap oruç başıma vurdu. Unutmamalıyız ki orucun temelinin sabır olduğunu. Diğer bir husus orucu Kendimiz için tutuyoruz. Sokakta bakıyorsun ki insanlar ellerinde sigara. su v.b maddeler ellerinde insan iç çekiyor ah nerden nereye geldik diyor bakın Fatih sultan Mehmet zamanına:
Bir ermeni evi evden küçük bir çocuk elinde ekmekle sokağa fırlıyor arkasından babası çocuğunu sokakta yakalıyor ve çocuğuna”Yavrum biz Ramazan ayının içerisindeyiz bizim dinimize göre Ramazan ayında oruç tutulmaz ama Müslümanlar oruçlu onlara saygılı olmalıyız” diyerek çocuğunu uyarıyor.
Unutmamız gereken hususlardan biride nefis oruçla birlikte aczi yetini daha iyi idrak etmektedir:
Rivayete göre, Cenâb-ı Hak nefse:
- Ben kimim, sen kimsin? Diye sormuş. Nefis de:
- Ben benim, sen sensin! Diye cevap vermiş. Bunun üzerine Allah ona azab vermiş, Cehenneme atmış, sonra yine sormuş:
- Ben kimim, sen kimsin?
Nefsin cevabı aynı olmuş:
- Ben benim, sen sensin!
Hangi azâbı verdiyse, nefis gurur ve enaniyetinden vazgeçmemiş. Nihayet uzun süre aç bırakarak bir nevi oruç tutturmuş, sonra tekrar sormuş:
- Ben kimim, sen kimsin?
Nefis bu sefer şu cevabı vermiş:
- Sen benim Rabb-i Rahîmimsin, bense senin âciz bir kulun...
Değerli kardeşlerim Oruç Sabır dır İnşallah rRamazan Ayında sabırlı davranarak orucumuzun yerine ulaşmasını sağlayalım.Oruç sıhhattir:
"Oruç tutun! Vücudunuz sağlam (ve sıhhatli) olsun."
"Her şeyin bir zekâtı vardır. Vücudun zekâtı da oruçtur."
Ramazan’da Kimler Oruç Tutar?
Bir kimseye orucun farz olması için kendisinde şu üç şartın bulunması gerekir:
1. Müslüman olmak.
2. Akıllı olmak.
3. Erginlik çağına gelmiş bulunmak.
Bu şartları taşımayanlara oruç tutmak farz değildir. Ancak erginlik çağına gelmeyen çocukları, bünyelerine zarar vermeyecek şekilde oruç tutmaya alıştırmak uygun olur. Orucun Edasının Şartları
Orucun farz olması için gerekli olan şartlardan başka oruç ibadetinin yerine getirilebilmesi için de bazı şartların bulunması lâzımdır. Bunlar:
1. sağlıklı olmak.
2. Mukim olmak (yani misafir olmamak).
Oruç tutamayacak kadar hasta olanlarla, dinî ölçülere göre yolcu olanlar oruçlarını erteleyebilirler. Hastalar iyileşince, yolcular da ikamet ettikleri yere dönünce tutamadıkları günler sayısınca oruçlarını tutarlar.
Ramazan ‘da kimler oruç tutamaz?
Uzmanlar oruç tutan kişilerin sağlığına bir zarar vermemesi halinde tutulmasının anlamlı olacağına dikkat çekerken şu durumdakileri de uyarıyor; ‘Gün içinde ilaç almaya ihtiyaç duyan kalp ve böbrek hastaları, şeker hastaları, vücut direnci düşük ve aşırı zayıf kişiler, ameliyattan yeni çıkmış hastalar, ağır gebelik geçirenler, loğusalık döneminde olanlar, emziren anneler oruçtan muaftır, yani tutmak mecburiyetinde değildir.
Değerli Kardeşlerim Oruç ayı Kur’an ayıdır. Ramazan ayında Kur’an la daha çok hemhal olmak gerekir. Oruç Ayı Bin Aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini bünyesinde barındıran bir aydır. Yüce Rabbim Bizleri bu önemli ay olan Ramazan ayından istifade eden kullarından eylesin. Bu fırsat zamanı olan ramazan ayını dolu dolu geçirelim. Rabbim Ramazan ayının hürmetine Günahlarımızı affetsin, Tuttuğumuz oruçları dergah-ı izzetinde kabul olan oruçlardan eylesin, Tüm kardeşlerimizin hastalarına şifa, dertlilerine deva, borçlularına edalar versin. Ramazanınız mübarek olsun. Rabbim bizleri kendisine layık kul, Peygamberimize layık ümmet etsin. AMİN:.