Uzun yıllar önceydi Milli Gençlik Vakfı “Ramazan ayında sıcak yemek!” dağıtımı için ilk adımı attığının üzerinden neredeyse 25 yıl geçti.
O ilk heyecan, bu iş için ilk talep ve o günkü arkadaşlarım Mustafa Aydoğar, Mehmet Dere ve isimlerini ilk çırpıda hatırlayamadığım arkadaşlar. Günlük 200 kişiye sıcak yemek için başlandığında, ilk yıl 2000 kişi ile sonlandırıldığını hatırlıyorum.
Dha sonraki yıllarda bu rakam günlük 20 bin kişiye ulaşılmaya başlandığında ise artık konunun muhatabı Kahramanmaraş Belediyesi olmuştu.
Bir bakıma Türkiye’ye “Sosyal Belediyecilik” Kahramanmaraş’tan doğdu.
Salman Özdoğan’ın MHP İl Başkanlığında MHP bir ay boyu Ramazan Çadırı kurdu. Bir ara TÜMSİAD bu geleneği devam ettirdi.
Çok şükür, Kahramanmaraş Büyükşehir olduktan sonra Ramazan ayında, Büyükşehir Belediyesi, Onikişubat ve Dulkadiroğlu Belediyeleri başta olmak üzere bütün İlçe Belediyeleri neredeyse 30 gün çeşitli semtlerde, mahallelerde bu güzelliği yaşatmaya başladılar.
Sosyal medyada iftar proğramları ile ilgili yanlış bir algı var. Ben bu şehirde yaşayan bir vatandaş olarak; Onikişubat Belediyesinin Batıpark Stadyumunda yapılan iftar etkinliğine katıldım. O günün masrafını bir hayırsever üstlenmişti. Ve iftara üç dört mahallenin sakinleri çoluk çocuklarıyla birlikte katılmışlardı. Bu zenginler için mi yapıldı?
Türkoğlu İlçemizde Büyükşehir Belediyesinin iftar proğramına katıldım. Belki de 3000 bin kişiden fazlaydı. Çoluk çocuk yaşlısı genci bu iftardaydı.
Dün gece Dulkadiroğlu Belediyesinin organize ettiği Baydemirli Mahallemize gittim. Yaklaşık 2000 kişiye yakın vatandaşlarımız çoluk çocuklarıyla gelip iftarlarını yaptılar.
Her üç iftar proğramında da benim gördüğüm garip guraba insanlar, siyasetçiler, gazeteciler, aynı masalarda yan yana oturarak verilen iftar kumanyasından yeme imkanı buldular.
Şimdi bu güzellikleri eleştirenleri ben anlamakta zorluk çekiyorum. O kalabalıkta bir masaya oturup önüne ne gelirse onu yiyerek orucunu açmış bir insanın bunu eleştireceğine ihtimal vermiyorum.
Böylesi güzellikleri yaşamamış, paylaşmamış, bir insanın yarasına merhem olmamış ve sadece kendisi odaklı yaşayan tuzu kuru insanlar her şeyi yazıp konuşabilirler.
Bu arada Kahramanmaraş Ülkü Ocakları her gün iftar düzenledi. Katılmak ve onların bu güzelliklerini bende yaşamak istedim. Şu ana kadar mümkün olmadı. O Alperenleri de yürekten kutluyorum.
Beyler, biz Türkler “merhametli” bir millet olarak tarihte hiçbir millete nasip olmayan şerefli bir maziye sahibiz. Bize almak değil Allah rızası için karşılıksız vermek yakışır.
Onun için Allah’ın bize millet olarak lütfettiği bu merhamet duygularımızı dumura uğratacak söz ve eylemlerden kaçınalım. Geçmişte 500 bin Yahudi’yi Avrupa’da ki Engizisyondan kurtararak vatanımızı açtık. Bu gün 3 milyon Suriyeli insana sahip çıktık.
Bizim bu güzel hasletlerimiz için bize örülen kumpasları Allah’ın izniyle kırıp döküyoruz. Bunun kıymetini bilelim.
Bu güzel ayda, güzellikler yapan bütün insanları başıma taç ediyorum. Allah fazlasıyla karşılığını her iki cihanda da versin.
Bu duygular içinde, yüreğini, cebini ortaya koyan gönül dostlarına da selam ve hürmetlerimi sunuyorum.
Şimdiden Mutlu Bayramlar…