2000’lerden sonra siyasetin çivisi koptu desek yeridir. Siyasi partilerden gönlünden milletvekili olma fikri geçen insanlar vardır. Bunda ciddi ve samimi iseler saygı duyarım. Ancak bu seçim dönemlerini kendilerince reklam ve tanıtım amaçlı kullanmak isteyenler ve bunun içinde bizleri kullanmaya kalkışanlara da saygı duymuyorum.
Seçim dönemlerinde, partisi bile belli olmadan sağa sola göstermelik ziyaretler yaparak ve bu yaptığı ziyaretleri de bizim gözümüze çakarcasına haber yapılmalarını istemeleri, yapmadığımız zamanda bizlerle ilgili abuk sabuk sözler sarf etmelerine en azından benim karnım tok.
Bu reklam filmi çekilmesi noktasında kendine rol biçen adamların yaşı kadar bizim bu mesleğe ömür verdiğimizin farkında bile değiller…
**
Malum 7 Haziran 2015 günü Genel Seçimler yapılacaktır. Seçime katılma hakkı kazanan siyasi partiler bütün yurt çapında büyüklüklerine ve bütçelerine göre çalışma içine gireceklerdir. Laf olsun torba dolsun tarzı seçime giren siyasi partilerin aday adayları da bu yarışta bizde varız tarzında ahkam ve hükümler verirlerken, boyundan büyük söylediği sözlerin de bizlerin yayın organlarında haber olmasını istiyorlar.
Oysa gazetecilik mesleğinin kendi içinde kuralları vardır. Gazeteci bir siyasi parti ile ilgili haber yaparken halktaki karşılığına bakar.
Bunun anlamı şudur: O siyasi parti TBMM’de temsil ediliyor mu? O siyasi parti en son seçimde aldığı oy yüzdesi nedir? Seçim barajını aştı mı? Haberin yapılacağı şehirde ki konumu nedir? İktidar mı? Muhalefet mi? Yerelde iktidar alternatifi olabilmiş mi? Yani yerelde Ana Muhalefet mi? Buna benzer soruları sorar ve o açıklamanın kendinde oluşturduğu toplumsal karşılığına göre de haberini yapar.
**
Gazetecilik kurallarını bilmeyen biri ise Milletvekilinin açıklamasını manşete çekmek yerine bir aday adayının açıklamasını manşete çeker. Bu paralı bir haber değil ise bunun manşete çekilme gerekçesini haberi okuyan okur verecektir.
Bu haber kültüründen uzak yetişen kimi gazeteciler ne kadar para o kadar büyük haber anlayışı içine girerek, batmanın çağıla karışmasını sağladılar.
Bunun sonucu ise bizim gibi kuralları olan gazetecileri zor duruma düşürdükleri gibi, hem siyasette ki kalitesizliği ve hem de medyadaki kalitesizliğinde oluşmasını sağladılar.
Bunu değiştirmeye gücümüz yetmiyor.
Çünkü reklam amaçlı sahneye çıkan Zübükler topluma gerçekten hizmet etmek için siyasete giren namuslu isimlerinde önüne geçiyorlar.
**
Bir gazeteci olarak, kesinlikle aday adayı ciddiyetine bağdaşmayan, kamuda yükselmek amacıyla aday adayı olarak ortaya çıkan ayrıca reklam filmi çeviriyor gibi davranış içine giren aday adaylarına uzak durmaya çalışıyorum.
Hani bir söz var; adam olacak çocuk, çocukluğunda kendini belli eder diye.
İşi ciddi tutan, buna emek veren insanlar yaptığı eylemlerle kalitesini ortaya koyuyor.
İşte ben kaliteli aday adaylarına destek vereceğim. Fırsat buldukça haberlerini yapacağım. Bunu yaparken de siyasi parti farkı gözetmeyeceğim.
Reklam filmi çeken aday adaylarına da kendimi kullanmalarına izin vermeyeceğim…
Bilmem anlatabildim mi?