Bir gazeteci olarak bu kentin her alanda gelişmesi için gücümüz yettiğince kalem oynatmakta ve bunun mücadelesini kalemimizle vermekteyiz.
Bütün ülkemizde olduğu gibi Kahramanmaraş’ımızda da çok hızlı bir değişim ve dönüşüm yaşanıyor.
Daha çok değil 20 yıl önce şehrimizde en basit bir cerrahi operasyon (ameliyat) yapılamıyor, biletini alan vatandaş en yakınımızda ki Adana ve Gaziantep’e gidiyorlardı.
Bu gün bu durum tersine başlamıştır. Kalp ameliyatlarında ortaya çıkan başarı, diyaliz merkezi, Üniversitemize bağlı Tıp Fakültesinin başarısı, Uğur Göz Hastanesi bunlara birer örnektir.
Bana Üniversite ile ilgili bir bilgi maili geldi. Dikkate değer ve önemli olduğuna inandığım bu bilgi notunu kamuoyu ile paylaşırken, özellikle Üniversitemiz Rektörü Sayın Nafi Baytorun hocamızın dikkatini çekeceğini umuyorum.
Üniversite üst yönetimi bu bilgi notunda yazılanları salim ve art niyetsiz bir yaklaşımla okuyarak, bir çözümleme yaparak soruna yaklaşılır ise olumlu bir sonuç çıkacağını düşünüyorum. İşte o bilgi notu:
“Sayın Mehmet Taş;
Sizin olaylara yaklaşımınızı ve takibinizi hayranlıkla izliyor ve yazılarınızın daimi okuyucusuyum.
Sayın Taş, size bir konuda bilgi vermek istiyor ve sizinde bu konuyu yakınen takip edip sonuçlandıracağınıza olan inancım tamdır. Bu yazıyı size yazarken amacım herhangi birilerini karalamak veya zor durumda bırakmak değildir. Amacım sadece memleketimizle vatandaşımız için verilecek olan iyi bir hizmet olduğuna inandığım bir işin yarım kalmamasını sağlamaktır.
Sayın Taş malumunuz üzere bundan yaklaşık 1.5 yıl kadar önce, merkez kampüsünde bulunan ziraat fakültesi avşar yerleşkesindeki yeni yerine taşındı. Merkez kampüsünde, ziraat fakültesinin boşaltmış olduğu bina (eski rektörlük binası) uzun süren karasızlık aşamasından sonra tıp fakültesi bünyesinde şehir merkez polikliniği yapılmak üzere tadilat ve onarım ihalesine çıkıldı. Bu binanın onarım ve tadilat işi 5-6 ay kadar önce bitmiş olmasına rağmen hala boş olarak sanki kaderine terk edilmişcesine boş tutulmaktadır. Devletin ve milletin bir çok parası harcanarak tadilatı yapılan bu bina boş dururken, yukarıda şu anda faaliyeti devam eden tıp fakültesinde bu memleketin hasta insanları tıkış tıkış (gerçi oranın durumunu halktan kopuk yaşamayan siz çok iyi biliyorsunuz) bir ortamda muayene olup şifa bulmayı bekliyorlar.
Sayın Taş; Rektör bey ben buradan çok yakında gideceğim diye bir şey yapmazken, Tıp fakültesinden sorumlu rektör yardımcısı Cemal bey, Tıp fakültesi dekanı ve Tıp fakültesi hastanesi başhekimi rektörlük seçimi dolayısıyla (sanırım adaylık düşüncelerinden dolayı) birilerini üzeriz diye ellerini kıpırdatmamaktadırlar. Bunları söylerken amacım birilerine zarar vermek değil. Sadece devletimizin çok zor şartlar altında milletimizden toplamış olduğu paraların boşa gitmemesini sağlamaktır. Bunda dolayıdır ki size yazmak istedim. Buranın kaderini değiştirecek insanlar da bunlardır.
Sayın Taş; Aslında bu binanın şehir merkez polikliniği olarak hizmet vermek amacıyla hazırlanmış olması son derece isabetli bir karar ve hizmettir. Hangi mahallede ikamet ederseniz edin, tek bir dolmuşla veya toplu taşıma aracı ile buraya ulaşma imkanınız var. Fakir fukara için gerçekten çok büyük bir kolaylıktır. Bu memleket ve vatandaşımız için bu şekilde iyi düşünülmüş projelerin bir an önce faaliyete geçirilmesi hepimiz için bir görev olduğu düşüncesindeyim. Bu konunun en iyi takipçisi olacağınızdan eminim. Saygı ve selamlarımla”
Geldiği gibi kamuoyunun bilgisine sunduğum bu bilgi notunda var olduğu iddia edilen sorunların çözüm mercii Üniversite’mizdir.
Umarım sayın Rektör üzerine gider!...