Sayın Reisimiz evvelki gün Kazakistan’a giderken pis kokudan bahisle Amerika’nın bu yanlıştan dönmesi gerektiğine sert bir dille işaret etti. Siyasetçi bir kimliğim olmaması ve mesleğim gereği halkımızın içinden birisi olmam hasebiyle kötü kokuların sadece Amerika’dan gelmediğine sık tanıklık yapıyorum.
Geçtiğimiz yıl bu köşeden diyanet gibi önemli bir kurumumuzdan gelen ve ses getiren pis kokularlardan bahsetmiştim. Bu kokular günümüzde birbirine karışarak o kadar çok kurumumuzdan yayılıyor ki, sıklıkla burnumuzu tutmak zorunda kalıyoruz.
Atalarımızın güzel sözü çoktur. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
Son 15 yılda kat ettiğimiz mesafeyi görünce yapılan hataları yolsuzlukları ve sağdan soldan gelen pis kokuları hissetmemize rağmen bilerek yada bilmeyerek sessiz kalabiliyoruz.
Bu sessizliğe sebep olabilecek içerden dışardan çok ihanet var. İhanet mimarlarının bir kısmı açık ve biliniyor. Kriptoları çözmek ise zaman ve kaliteli zemin istiyor.
Ağızlar torba olmadığı için büzülmüyor. Ağızdan dökülenleri dedikodu kazanında pişirerek ortaya çıkan ucubelerden doğruya ulaşmak da oldukça zor . Yanlış yapanlar er geç açığa çıkacak . Nitekim de çıkıyorlar.
Özellikle belediyelerimiz ki, halkımızın birebir muhatap olduğu kurum. Buralarda dönen dolapların sayısı haddi ve hesabı konusunda yazılmayan kalmadı.
Geçen haftaki makalemde bir önceki başbakanımızın bir cümlesini hatırlatmıştım. Okurlardan çok sayıda dönüş yaparak bu konuyu biraz açmam istendi.
Hatırladığım kadarı ile konu şöyle idi. Kamu yönetiminde bulunan memur amir tüm çalışanlardan talep edilen ve zorunlu olan mal bildirim beyanı gibi bir belgenin , hazırlanacak olan şeffaflık paketine bir madde eklenerek üst düzey siyasi parti yöneticilerinin de mal bildiriminde bulunması istenecek ve mal bildirimi süreleri de 5 yıldan iki yıla indirilecekti.
Çok önemli bir çalışma ama nerde o cesaret. Konu apar topar kapatıldı ve sanırım sümen altına değil kilitli sandıklarda unutulmaya terk edildi.
Kokunun ecele faydası yoktur dostlar. Hiç ölmeyecekmişiz gibi çalıştığımız dünyada yarın ölecekmişiz gibi yaşamayı becerebilmeliyiz. Yoksa daha bu dünyada acısı fitil fitil burnumuzdan gelir.
Mevcut iktidarımız gerçekten devrimden ötesini yaparak bu millete soluk aldırdı. Metal yorgunlarını, gözünü servet şöhret ve şehvet hırsı bürümüş maskeli liboşların kamburunu üzerinden atmayı başaramazsa geldiği gibi, gümbür gümbür de gider. Bu millet racon kesmesini çok iyi beceriyor.
Nerde ANAP? Nerede DYP ve Nerede SAADET ve DSP?
Hepsi ömrünü tamamladı ve siyaset mezarlığındaki yerini çoktan aldı.
Aslında CHP de ömrünü çoktan tamamladı da, mumyası makyajlanarak ikide bir pudralanıp canlandırılarak yeniden sahneye sürülüyor.
Ak parti de belki diğerlerinin akıbetini yaşayacak. Ancak daha yapacağı çok şey var ümmet adına.
Dünya mazlumlarının hamisi olmaya devam etmeli. Sessiz yığınların sesi ve kimsesizlerin kimsesi olma misyonunu sürdürmeli.
Maddi kalkınmada gösterdiği başarıyı manevi kalkınmada da göstermeli. Sırf bu eksiklikleri tamamlamak için de olsa İçinde barındırdığı cürufu def ederek etrafına yayılan pis kokulardan ivedilikle kurtulmalı.
Ben muhbirlik yapacak bir misyon adamı değilim. Sıradan bir vatandaş olmama rağmen kulaklarımla işittiğim o kadar çok yanlış var ki ,haklı olarak cambaza bak yerine aman dikkat diyorum.
Aman dikkat. İçimizde o kadar çok zıtlıklar iç içe barınıyor ki, gölgemizden çekinir olduk. Bir dostumun sözüdür.” Ali hocam partimizdeki insanları tanımakta zorlanmaya başladım. Birbiri ile kuzu sarması olan kardeşlerim yönlerini döndüklerinde birbirini o kadar çok yeriyor ki şaşırıp kalıyorum.”
Bunun adı en hafifi ile riyadır. Riyakar insandan bu memlekete ve bu millete zarardan başka fayda gelmez.
AÇ TAVUK RÜYASINDA MISIR GÖRÜR
Müzmin muhalefet halk partisinin bir yetkilisi rüyasında darı gören aç tavuk gibi bugün seçim olsa İstanbul’u alırız demiş. Gülermisin ağlarmısın. Bu millet aklını kullandığı sürece sizin cemaziyelinizi unutmaz ve size rey vermez.
Bunu adınız gibi bildiğiniz için de kesilmiş umudunuza can simidi olur mu acaba cinsinden yerli olmayan arayışlarınız devam ediyor. Birlik ve bütünlüğümüze düşman olan tüm odaklar umudunuz olmuş.
Bu kafa ile devam edin. İktidara yaklaşmak şöyle dursun giderek erimeye mahkumsunuz. Ana muhalefet misyonu ile ülkemiz adına yapabileceğiniz o kadar hayırlı hizmetlerde size bir türlü nasip olmuyor ve olmayacak.
Rahmetli Erbakan hocamızın ana muhalefet gücü olmadığı halde Demirel ve Ecevit’e ülkemizin geleceği adına kök söktüren projeleri , meclisteki bütçe konuşmaları ve yaptığı muhalefet ile tüm engellemelere rağmen halkımızdan kazandığı teveccüh bunları bir düşünseniz ne güzel olur.
Nerde bu akıl nerde bu feraset.
Devletimizin kurulduğu yıllarda milletin size umut bağlayarak verdiği görevi nasıl yüzünüze gözünüze bulaştırdığınız ve halkımıza reva gördüğünüz zulümleri biz unutmadık ve unutturmayacağız da.
Ya bu kafayı değiştirirsiniz ki bu bana göre imkansız. Ya da daha çok rüya görür rezil rüsvay olmaya devam edersiniz.
Bugünlük de bu kadar. Kalın sağlıcakla.