Çabasan Kahramanmaraş’ta boya üzerine çalışan mütevazi bir şirket. Kahramanmaraş’ta ki dev şirketlere baktığınızda ciro olarak belki de bu şirketin ekonomik büyüklüğü devede kulak kalır.
Şahin Balcıoğlu öncelikle kendisiyle barışık bir iş adamı olarak bu güzel kentin gelişmesine sosyal ve kültürel noktada çok güzel katkılar yaptı. 1995 yılından 2013 yılına kadar Ticaret ve Sanayi Odasında görev yaptı. Şehrin gelişmesi için projeler üreten bir ekip ve yönetimin içinde yer aldı.
O yönetim kendi iş ve güçlerine bakmak yerine şehrin toplu kalkınması için emek ve zaman harcadılar. Gerek Mehmet Balduk ve diğer isimleri masaya yatırdığımızda diğer iş adamları ile karşılaştırma yaptığımızda onlar kadar hızlı bir büyüme gerçekleştiremediler. Çünkü odada aldıkları sorumluluk ve odaya verdikleri zaman kendi işyerlerinin büyümesi bir yana küçülmesine de sebep oldu diyebiliriz. Bu şehrin kalkınması için kendi işinden, gücünden fedakarlık yapan bu ekibi her zaman saygı ile anacağım.
**
Bizim esas konumuz Çabasan Tekstil’de yapılan bir güzel etkinlik. Bu etkinlik birkaç yıldır yapılıyor. Yapılmayan yıllarda oldu. Terörün oluk oluk can aldığı günlerde- yıllarda bu yapılmadı.
Bu etkinliğin esas amacı, çalışanlar ve aileleri ile bir arada olmak, çocuklara çevre konulu resimler yaptırmak, çocuklara küçük yaşta çevre bilincinin oluşmasına küçük bir katkı yapmak… v.s.
Şahin Balcıoğlu günlük yaşamında da sürekli farkındalık oluşturarak kendisi mutlu olduğu gibi çevresine de sürekli olumlu sinerji veren pozitif, paylaşımcı bir kişilik olarak çıkar karşımıza.
İşte bu farkındalıklarından bir tanesi de; etkinlik olarak çıkar karşımıza.
Bu şehirde binlerce insan çalıştıran büyük işletmeler, gruplar ve hatta holding olmuş firmalar bu tip etkinliği belki de bir angarya olarak görmekte ve yapmamaktadırlar. Oysa en büyük yatırım insana olan yatırımdır. İnsan odaklı olmayan hiçbir yatırım moral değer açısından bir önemi yoktur. Cebiniz para ile dolu olsa bile siz hiç mutlu olamazsınız. Mutluluk paylaşıldıkça artan anlam kazanan bir sihirli kelimedir. Parası çok olan mutlu olsaydı bu dünyada, zengin aile çocukları kendilerini uyuşturucu ya da teröre kaptırmazdı.
**
Çabasan grubun yaptığı bu etkinlikte fabrika çalışanlarının aile ve çocukları ile Balcıoğlu’nun eş ve çocuklarının da kardeşçe halay çekip, oyun oynadıklarını gördük.
Şimdi o fabrikada çalışan personelin eş ve çocukları sermaye düşmanı olabilir mi?
Çalışanlarına tepeden bakmayan, onlarla bir olan, onlarla aynı yemekten yiyen, onların cenaze ve düğünlerine katılan bir patron, her zaman ağabey olur, baba olur.
Yüreğinde bütün insanlara yetecek kadar sevginin olduğuna inandığım değerli dost Sayın Balcıoğlu, konuşmasında bize dair düşüncelerini açıklaması beni ziyadesiyle mutlu etti, onurlandırdı. Marifetin iltifata tabii olduğu günümüzde, insanları eleştirmek, kötülemek, karalamak basit insanların işidir. Yiğit adam, yürekli adam övgü ve takdir eder. Basitler ve cahiller ise gıybet eder, iftira eder. Bu açıdan da Balcıoğlu, örnek bir kişilik olarak çıkar karşımıza…
Sayın Balcıoğlu mütevazi bütçesi ile çalışanların Üniversitede okuyan çocuklarına burs veriyor ve okulu bitiren çocuklara da iş garantisi veriyor. Üstüne üstlük bir okul ile kardeş okul olmuşlar, o okulun ihtiyaçlarına katkıda buluyonuyor. Ve bundan sonra da her ay bir bilgisayar alarak o okul başta olmak üzere okullara hediye edecekler. Bu güzelliklere şapka çıkartılmaz mı?
Sayın Balcıoğlu ve ekibine teşekkür ediyorum, iyi bir ev sahipliği yaptılar. İnşallah gelecek yıllarda daha büyük bir organizasyon olarak çıkar karşımıza..
**
Pazar günü Adıyaman’a gitmiştim. Bölgede gazeteci olarak tanınan, yazdığı köşe yazıları ile zaman zaman ülke gündemine gelen ve maraş gündemde de köşe yazıları yayımlanan değerli meslektaşım Naif Karabatak babasını kaybetmişti. Dostuma taziye ziyaretinde bulunmak ve Adıyaman’da diğer dostlarla da sılai rahimde bulunmak istedim.
İyi de oldu.
Çünkü fırsattan istifade kısa bir zaman dilimi içinde Zey Köyüne giderek Abdurrahman Erzincani Hz.lerinin türbesini ziyaret ettim. Adıyaman sahabe ve evliyalar diyarıdır.
Abdurrahman Erzincani Hz.leri büyük bir evliyadır, kerametleri yörede konuşulur. En bilineni de Osmanlı Padişahı 4.Murat ile ilgili olanıdır. Bu büyük padişah Bağdat seferine çıkarken bu köyden geçer.
Abdurrahman Erzincani Hz.leri padişaha bu gece burada konaklamalarını ve misafiri olmasını ister. Padişah ya bu kadar askerin karnını nasıl doyuracaksın dediğinde, davet edenin bir bildiği vardır diye cevap verir.
Erzincani hz.leri bir kap yemek yapar ve bütün asker bu kaptan yemek alır aynı şey hayvanlar içinde geçerlidir.
Padişah Bağdat seferi dönüşünde tekrar bu köye uğradığında Abdurrahman Erzincani Hz.lerinin vefat ettiğini öğrenir. Türbe ve camii yaptırır.
İşte Anadolu’nun sahipleri o mübarek insanlar değil mi? Pazar günümüz bu açıdan dolu dolu geçti. Yolunuz Adıyaman’a düşerse mutlaka uğramanızı isterim dostlar…