Şair yazar Ali İhsan KEKEÇ, vefatının birinci yıl dönümünde, Kahramanmaraş Edebiyat ve Sanat Derneği (MESDER) in düzenlediği bir programla 21 Ekim 2023 Cumartesi günü Tekir’de anıldı. Merhumun sevenleri, ailesi, şair ve yazarlar Tekir kabristanında mezarı başında Kur’an ve dualarla anıldı. Daha sonra Tekir Muhtarlığı Okuma Salonu bahçesinde hazırlanan bölümde tertiplenen programla; şair yazar Ali İhsan Kekeç’in Tekir sevgisi, tabiataşkı ve şiir sanatı anlatıldı, şiirleri okundu, dostlarının dilinden hatıralar dinlendi.
Ali İhsan Kekeç’i anma Programı; Kahramanmaraş Edebiyat ve Sanat Derneği (MESDER) başkanı Lutfi Bilir’in açılış ve Tekir Mahalle Muhtarı Ali Akkoyun’un selamlama konuşmalarıyla başladı.
“ALİ İHSAN KEKEÇ, ANADOLU’NUN TÜRK KÜLTÜRÜYLE MAYALANMIŞ HAYATINA KÖPRÜ KURMAYI BAŞARMIŞ ŞAİR”
Anma programının moderatörü Ramazan Avcı’nın “Ali İhsan Kekeç’in edebî kişiliği” konulu konuşmasıyla program başladı. Ali İhsan Kekeç’in bir tabiat şairi olduğuna vurgu yapan Ramazan Avcı, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Şehirde yaşamalarına rağmen şehrin suni ve kirli ortamına bir türlü alışamayan, yüreklerinde yıllar önce ayrıldıkları köy ve kır hayatının derin özlemi bulunan ve bir liman gibi sığındıkları bu özlemlerini şiirleştiren şairler vardır. Şehrin kozmopolit, suni ve kirli ortamının karşısına genel anlamda tabiatı, özel anlamda Anadolu’yu çıkartan şairler kervanının son halkalarından biri de Ali İhsan Kekeç’tir.
Ali İhsan Kekeç, yayımladığı “Dağlara Vurur Yüreğim” ve ”Şeleğim Sevda Yükü” adlı şiir kitaplarıyla yüreklerden tabiatın eşsiz güzelliklerine ve Anadolu’nun Türk kültürüyle mayalanmış hayatına köprü kurmayı başarmıştır.
“KARACOĞLAN’IN İÇTİĞİ SUDAN İÇMİŞ BİR YAYLA ÇOCUĞU”
Ali İhsan Kekeç, Kahramanmaraş’ın Tekir yaylasında doğmuş; Karacaoğlan’ın içtiği sudan içmiş, saz çalıp türkü çığırdığı yerde büyümüş bir yayla çocuğu; Anadolu kültürünü, iklimini ve coğrafyasını yüzüne, yüreğine ve diline yansıtan, öğretmen olarak şehirde yaşamasına rağmen her fırsatta yüreğini dağlara vuran bir Anadolu insanı ve bütün bu hususiyetleri şiirlerine sinmiş bir şairdir.
Ali İhsan Kekeç’in şiirlerinde konu zenginliği vardır. Zaman, çocuk, anne, yurt sevgisi, yayla, dağ, dostluk, ayrılık, tarih, türkü, şehir vb. okurun haleti ruhiyesine göre bulabileceği temalar bir aradadır. Bu temaların arasında merkezi Tekir olan tabiat sevgisi ve aşk ön plana çıkmaktadır.
“TEKİRNAME” ADLI ESERİ TEKİR’İN BİR KÜLTÜR ÇIKINI
Rahmetli Ali İhsan Kekeç’in üçüncü eseri Tekirname’dir. Bu eserin isim babası olmak beni ayrıca onurlandırmaktadır. Tekir’in kültür çıkını olarak gördüğüm Tekirname adlı kitap Ali İhsan Kekeç’in; yetiştiği yörede biriktirdiği anılarını, yüreğinin derinliklerindeki özlemlerini; onun gözüyle özelde Tekir’in, genelde tüm Anadolu yaylalarının doğal güzelliklerini, sosyal ve kültürel hayatının yansımalarını anlatan bir eserdir.
Ali İhsan Kekeç, doğup büyüdüğü coğrafyadan kopamayan bir insan, yöresine âşık bir şair/yazardı. Onu yetiştiği köye bağlayan değerlerin başında yaşanmışlıkları geliyordu. Yetiştiği sözlü kültür ortamını yarım asır boyunca hafızasına kaydetmiş ve bu birikimin artık yazılı kayda geçmesi zamanının geldiğine inanmıştı. Yazar, bir nevi doğup büyüdüğü memleketine vefa borcunu ödemiştir bu eserle.
Bu kitap; halk bilimi, dil bilimi, sosyoloji, coğrafya, edebiyat gibi pek çok bilim alanı için araştırmacılara kaynaklık yapabilecek özellikler taşımaktadır.
Ali İhsan Kekeç, bu eserler var olduğu sürece adı dünyada yaşayacak, biz yaşadıkça da kendisi gönlümüzde yaşayacaktır. Mekânı cennet olsun.”
“DÜNYAYA DÖRT ELLE SARILMA GÖNÜL”
Ramazan Avcı’nın okuduğu Ali İhsan Kekeç’e ait “Gönül” isimli şiir dinleyiciler tarafından büyük bir zevk ve beğeniyle dinlendi. Bu şiirin son dörtlüğü aynı zamanda merhumun mezar taşına da kazınmış manidar bir şiirdir şöyle ki;
“Sanma ki çiçekler her dem açıcı
Günü gelip can kafesten uçucu
Herkes bilir, her şey gelip geçici,
Dünyaya dört elle sarılma gönül…”
Programda, rahmetli Ali İhsan Kekeç Bey’in yakın dostlarından Lutfi Kılınç birlikte geçirdikleri öğrencilik ve öğretmenlik yıllarından hatırlalar anlattı. Yüksel Horasan, Tekir’in şairler beldesi olduğunu belirterek merhumla olan yakın dostluğa değindi. Fatih Mehmet Gökçe Bey ise yine öğrencilik ve öğretmenlik yıllarından bahsederek, rahmetli dobra bir insandı, sözünü hiç kimseden esirgemezdi, lâkin yüreği tertemiz, gönlü yumuşak bir insandı, diyerek onunla yaşadığı hatıraları anlattı. Kalem arkadaşları şair yazar Zekeriya Çakabey, yeni eseri “Sarsıntı” isimli kitabına da aldığı Ali İhsan Kekeç Bey’le ilgili bölümü kitabından okuyarak şiirlerinden örnekler verdi. Şair Hanifi Yılmaz ise Ali İhsan Kekeç’le ilk tanıştığı hatırayı anlatarak onun güzel bir şiirini okudu.Merhumun Tekirli dostları söz aldı ve hatıralarını anlattı. Merhumun kardeşi Cengiz Kekeç, programı tertipleyenlere teşekkür ettikten sonra onunla ilgili hatıralarını anlattı. Son olarak da Ali İhsan Kekeç Bey’in kızı Asude Kekeç hanımefendi mikrofonu aldı, programı tertipleyen Mesder edebiyat derneğine ve katılımcı şair yazarlarına teşekkür ettikten sonra; babasıyla ilgili duygusal bir konuşma yaptı. Onunla yaşadığı hatıraları anlatarak bir şiirini okudu. Ali İhsan Kekeç’i anma programı Kur’an ve dualarla son buldu.
Güzel bir iklimde, güzel bir beldede, güzel bir şairi, güzel insanlarla anma programı çok güzeldi. Öncelikle bu anlamlı etkinliği organize eden Kahramanmaraş Edebiyat ve Sanat Derneği (MESDER)’e, programa katkısı olan dostları Lutfi Kılınç ve Mehmet Köşke, programın moderatörü Ramazan Avcı’ya, katılımcı şair ve yazarlara, merhumun sevenlerine, kadirşinâs Tekir halkına ve özellikle ailesine çok teşekkür ediyoruz. Rahmetli Ali İhsan Kekeç Bey’e Allah’tan rahmet niyaz ediyor, ruhu şâd, mekanı Cennet olsun diyoruz.
Selam ve sevgilerle.