“Sen tarihini bilmez isen, başkalarının anlattığı masalları tarih diye dinlersin”
Sarıkamış Savaşı’nın çok az bilinen olayını yazmak istedim. Bu başlığı okuyan biraz tarih bilen kişilerin büyük çoğunluğun Sarıkamış’ta deniz var mıydı? Dediklerin duyar gibiyim. Evet, Sarıkamış’ta tabi ki deniz yok. Öyle ise bu tarihi hep birlikte okuyarak bilgi hazinemizi zenginleştirelim.
Önceleri bu Sarıkamış Hareketi nedir? Sarıkamış Harekâtı, I. Dünya Savaşı sırasında, 22 Aralık 1914 ve 6 Ocak 1915 arasında Osmanlı İmparatorluğu ile Rus İmparatorluğu arasında Sarıkamış ve çevresinde gerçekleşen muharebeler olup Osmanlı İmparatorluğu'nun askeri taktik hatalarıyla büyük bir başarısızlıkla sonuçlanan bir askeri girişimdir.
Sarıkamış Harekatının Amacı Nedir?
Kasım 1914'te Azap ve Köprüköy'e saldıran Ruslar, 3.Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa tarafından mağlup edilip dağıtılmıştır. Hasan İzzet Paşa dağılmış Rus ordusunu yakalamak yerine orduyu 15 kilometre geri çekmiştir. Hali hazırda dağıtılmış olan Rus ordusunu yok edip Bakü Petrollerine ulaşmak ve Alman İmparatorluğu'nun sanayi ihtiyacını karşılamak harekatın amaçlarından biridir. Ayrıca 1877'deki 93 Harbi, Osmanlı İmparatorluğu'nun yenilgisi ile sonuçlanınca BATUM savaş tazminatı olarak Rusya'ya verilmiş, SARIKAMIŞ, KARS, ARDAHAN ve ARTVİN de BERLİN ANTLAŞMASI ile Rusya'ya bırakılmıştı. Bu yurt topraklarını geri almak amacıyla, 1914 yılında dönemin Başkomutan Vekili olan ENVER PAŞA, 19 Aralık tarihinde "SARIKAMIŞ HAREKATI" planlarını kurmaylarına sundu. Osmanlı ve Alman kurmay heyeti planı kabul ettiler.
ÜÇ GEMİNİN BATIRILDIĞI OLAY ŞÖYLE GERÇEKLEŞTİ:
Harbiye Nazırı Enver Paşa, yaklaşan kara kışı hesaba katmadan Ruslar ile savaşmak için Kafkas Cephesi’ne 100 binden fazla asker gönderme kararı aldı. Askerler gönderildikten sonra kış bastırdı. Enver Paşa’nın emriyle Üniformaları hava şartlarına uygun olmayan askerler daha savaş başlamadan Sarıkamış’ta soğuk karşısında şehit düşüyorlardı. Enver Paşa verdiği kararın nelere mal olacağını fark etti. Sarıkamış’taki askerlere kışlık üniforma ve erzak göndermek için İstanbul’da üç kuru yük gemisi hazırlattı.
Enver Paşa’nın planına göre içlerinde 3 bin asker, 3 keşif uçağı, üç pilot ve TEŞKİLATI MAHSUSA (Osmanlı istihbarat teşkilatı) tarafından Kafkasya'daki Türkleri örgütleyerek Rusya'ya karşı isyan çıkartmak amacıyla özel eğitilmiş Çerkez liderlerden oluşan ajanlar, 2 Alay asker ve cephedeki askere dağıtılacak 60 bin adet kışlık kıyafet, battaniyeler ve erzak bulunan BEZM-İ ALEM, BAHR-İ AHMER, MİTHAT PAŞA isimli 3 dev yük gemisi İstanbul’dan yola çıkarak Karadeniz üzerinden Trabzon Limanı’na ulaşacaktı.
Gemilerle Trabzon Limanı’na varacak askerler, ajanlar ve malzemeler, karayoluyla çok hızlı bir biçimde Sarıkamış’a ulaşacaktı. Donanmanın kuralları gereği askeri personel taşıyan yük gemilerine olası düşman saldırısına karşı mutlaka bir, hatta birkaç savaş gemisi eşlik ederdi. Ancak, Enver Paşa’nın ani kararıyla 6 Kasım 1914’te gemiler İstanbul’dan dualarla yola çıkarttı.
İstanbul Boğazı’ndan demir alan bu 3 kuru yük gemisine hiçbir savaş gemisi koruma yapmıyordu. Daha kötüsü bu gemiler ilgili bilgiler Donama Komutanlığına haber bile edilmemiş olduğunu öğreniyoruz. Halbuki o sabah Rus Savaş gemileri Karadeniz sahil şehirlerini bombalıyordu.
Söz konusu 3 gemi, Zonguldak açıklarına geldiklerinde karşılarında Rus Savaş gemilerini buldu. Ruslar, Zonguldak’taki kömür madenlerini bombalamış, üslerine dönüyorlardı. 07 Kasım 1914’te sabah 7.45 sularında Karadeniz Ereğlisi açıklarından RUS savaş gemileri Osmanlı bandıralı bu üç kuru yük gemileri ile karşılaştılar. Rus savaş gemileri savaş nizamı alarak gemilere ateş açıldı. Üç yük gemimiz Sarıkamış’a götürülen malzemelerle birlikte çok kısa süre içinde denize gömüldü. Rus savaş gemileri tesadüfen önlerine çıkan bu üç kuru yük gemisine de ateş açarak onları Karadeniz’in derin sularına gömerken, tarihi nasıl değiştirdiklerini bilmiyorlardı. Eğer üç gemi dolusu giysi, erzak, mühimmat, 3 bin asker, 3 uçak ve özel yetiştirilmiş teşkilatı mahsusa elemanları Sarıkamış’a ulaşabilse idi. Kim bilir belki de tarihin seyri bambaşka bir şekilde tecelli edebilirdi.
Bu saldırıdan sonra 248 askerimiz ve bir kaç Alman Kurmay subayları da Ruslara esir düşmüşlerdir. Önceleri bu gemilerde asker olmadığı söylensen de yabancı kaynaklar bunu yalanlamışlardır. Sanki bu felaket Sarıkamış faciasının başlangıcı olmuş.
Bu acı olay Enver Paşa’nın kesin talimatı üzerine basından, kamuoyundan hatta tarihten saklandı. Gerçi Sarıkamış yenilgisi de uzun yıllar Türk kamuoyundan saklanmıştı. İşte bu deniz faciasından da yıllarca halkın haberi olmamış, taki 2005 yılına kadar. Tarihin yazmadığı, dolayısı ile kimsenin bilmediği bu olay, Sarıkamış Dayanışma Derneği'nin kurucusu ve başkanı Prof. Bingür Sönmez Hoca’nın araştırmaları sonucunda tesadüfen ortaya çıktı. Unutmayınız tarihi gerçekler mızrak gibidir, çuvala sığmaz.
Faydalanılan Kaynaklar
Hürriyet Tarih Dergisi Murat Bardakçı
Murat Bardakçı, "Hafız Hakkı Paşa'nın Sarıkamış Günlüğü, Türkiye İş Bankası Yayınları,
Sessiz Ölüm - Sarıkamış, Albay Arif Baytın.
Sarıkamış Harekatı Bir Savaşın Bilinmeyen Öyküsü. Historia Yayınları. 1 Kasım 2018
Atlas Tarih Dergisi
Köprülülü Şerif İlden, Sarıkamış. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. 1 Nisan 2018