Makalemin başlığını hakkedenler düşünmeli diyeceğim ama zeka aklın önüne geçtiğinden dolayı düşünme yetisi kaybolunca akletmek pek mümkün olmuyor.
Akledenlerden olunuz tavsiyesi rafa kalkınca da olanlar oluyor.
Kimi yok aklına rağmen akıl vermeye çalışırken ,kimi de işkembeden atıp tutmanın dayanılmaz cazibesi ile ha bire sallıyor, ortalığı kesif işkembe kokusunun sardığının farkında bile değil.
Sosyal medya trollerinin dolduruşu ile vatanını değiştirerek gittikleri ülkelerden devletimize ve milletimize akıl vermeye kalkanların düştüğü durumu ibretle ve acıyarak izliyoruz.
Küçük bir kıvılcımda baba ocağı ana kucağı vatanını hatırlayanlara devletimizin yaptığı fedakarlarlık unutulur mu?
Dünyanın beşten büyük olduğu gerçekliği ile bir kez daha tüm açıklığı ile tescillendi.
İçimizdeki beyinsizlere duyurulur.
Ukrayna da bir haftadır yaşanılanları gördükten sonra ABD ve batıya güvenilmezlik bir kez daha tescillendi.
Sırtını bu çürük duvara dayayanlara da duyurulur.
Rus ayısının pençeleri arasında can çekişen Ukrayna halkının yaşadıklarını görmezden gelerek bu krizden bile Erdoğan nasıl devrilir hesabı yapanlar var.
Savaş demek yıkım demek.
Yokluk kıtlık ve zulüm demek olmasına rağmen her şeyi göze alarak mevcut iktidara ver yansın etmek gerçekten acınası bir savrulma.
Bunlara da yuh olsun.
Asena abla S400 ile kafayı bozmuş, büyük abinin ağzından çıkanları kulağı duymuyor. Fırsatçılar ise bu savrulmadan aldıkları cesaretle yeniden gezi zekalıların talep ettiği saçma sapan istekler ile sosyal medyayı sallamaya çalışıyor.
Büyük abilerin projesini yeniden hatırlatadursunlar.
Türkiye eski Türkiye değil ki, bu talepler itibar görsün.
Kanal İstanbul takıntısı bir kez daha piyasaya sürülünce bir sürü keriz bu yetmez diyerek ellerinden gelse Havaalanını ,Gazi Osman Paşa köprüsünü hatta bugüne kadar yapılan tüm alt yapı hizmetlerini tarumar edecekler.
Allah fırsat vermiyor şükür de emellerini gerçekleştiremiyorlar.
Bunlara kalsa boğazın incisi köprülerde gereksiz , tünellerde gereksiz. Yollarda yolaklarda gereksiz.
Kafa çağdışı olunca hiçbir şeye gerek yok.
İstemezük de istemezük.
Dünya fezaya giderken hayalleri olan köylerde yaşamaya razılar. Yeter ki Kanal manal yapılmasın.Enerji üretiminde kullanılacak nükleer santraller kapatılsın. Savunmaya harcanan paraya yazık biz yurtta susmaya cihanda susmaya alıştık.
Susarız diyorlar.
Be ademler insaf.
Başınızı gömdüğünüz kumdan çıkarın.
İstanbul trafiği ekonomik krize ve petroldeki akıl almaz yükselişe rağmen berbat. Nerede ise tüm gün bir kıtadan diğerine geçmek üç köprüye rağmen saatlerce zaman israfına ve ekonomik kayıplara sebep oluyor.
Avrasya tüneli yapılmamış olsa idi bir taraftan karşı tarafa gün içinde geçmek zorunda olanlar bir gününü harcamak zorunda kalırdı . Boğazın incisi köprünün olmadığı yetmişli yılların başında araba vapurları ile bir taraftan diğer tarafa geçmek için saatlerce zaman kaybının yaşandığı gibi bir kayba razı olan zeka özürlüler hala içimizde.
Bir dostum Osman Gazi köprüsünden geçmemde geçmem inadı yüzünden İstanbul-Bursa seyahatinin üç saatten fazla sürdüğünü söyleyince ,köprüyü kullan o zaman dediğimde herhalde öyle yapacağım demişti.
Aynı kafadan bir sürü insan Marmaray içinde benzer sözler sarf etmiş ama akıl galip gelince bu inatlarından vaz geçmek zorunda kalmışlardı.
Şimdi de aynı kafada inandım inat diyen bazı aklı evveller salvolar halinde Kanal İstanbul için yaptırmam da yaptırmam diyor.
Korkum Kanal boyunca yapılacak denize nazır yalıların bu güruh tarafından kapış kapış alınması ve vatandaşın her yerde olduğu gibi avucunu yalamaya mahkum edilmesi.
Yaparlar mı?
El cevap.
Yaparlar.
Omurga nerede diyen soranlara, hangi omurga diyorum sevgili hemşerilerim.