Yeni Türkiye’nin çiçeği burnunda sağlık bakanımız Dr. Fahrettin Koca’yı bir grup meslektaşımızla ziyaret ettik. Organizasyonu gerçekleştiren Okmeydanı Hastanesi başhekim muavini Dr. Akif Feyizoğlu ve sevgili yeğeni Galip beye mükemmel hizmetleri nedeni ile kalbi teşekkürlerimi sunuyorum.
Bakanımızı İstanbul’daki başarılı çalışmalarından tanıyor olmamdan dolayı kendisine tevdi edilen görevi lâyıkıyla yapacağına inanıyorum. Zaten göreve başlar başlamaz yaptığı çalışmalardan da bunu anlamak mümkün.
Sağlık sistemimizin ciddi sorunları var. Bakanlığımızın bugüne kadar uyguladığı sağlık politikalarının sonuçlarını hep birlikte görüyoruz. Halkımızın gözünden çok iyi görülen hal ve gidişi biz hekimler çok iyi politikalar olarak göremiyoruz.
Yeni bakanımız, hekimlerimize ve sisteme can suyu olabilecek bazı düzenlemeleri kaşla göz arasında torba yasa ile çıkartarak dakika bir gol bir kabilinden ilk icraatlardan bahsederek konuşmasına başladı.
Sağlık sisteminin aksayan yerlerini ve çare çözüm ile ilgili projelerini anlattıkça içimin ferahladığını aktarmak isterim.
Sağlık ordusunun vefakâr ve fedakâr dostları, bu sefer sanki hayallerimiz gerçekleşecek gibi. Özellikle özlük haklarımızla ilgili ciddi projeler önümüzdeki günler yüzümüzü güldüreceğe benziyor.
Acillerdeki sorunlardan evde bakıma, hastanelerimizin belirli dallarda özelleşmesinden hekimlerimizin enerjilerinden tam gün yararlanmaya kadar birçok meselede bakanımız bizlerden farklı düşünmüyor.
Son 15 yıl içerisinde sistemsel olarak oluşturulan itibar kaybımızın ne kadarı telafi edilir zaman içerisinde bunu öğreneceğiz. İnşallah çok uzun sürmez ve dağ fare doğurmaz.
Sağlık personeline şiddet meselesi güncelliği nedeni ile gündemde idi. Bu meselenin geçici olarak şimdilik halledildiğini ve meclis açılır açılmaz da kanunla teminat altına alınacağını ifade ederek içimize soğuk su serpti.
Bakanımız birçok konuda ve özellikle de dünya istatistikleri ile ülkemiz sağlık istatistiklerini net rakamlarla karşılaştırmalar yaparak acilde bakılan hasta sayılarının ve yoğun bakımda yatan hasta oranlarının dünya ortalamalından kat be kat yüksekliğine vurgu yaparak bu durumun böyle gitmeyeceğinin altını çizdi.
Makalelerimi takip eden dostlarım bilir. Bu ve benzer aksaklıkları yazmaktan kalemim yoruldu ve dilimde tüyler bitti desem yalan olmaz. Çok şükür sıkıntılı alanlarımızı anlayarak çare ve çözüm için aktardıklarımızı dinleyen ve eleştiriye açık olan bir bakanımız var.
Değerli okurlar, hasta-hekim ilişkisi çok farklı parametreleri nedeni ile özeldir. Bu ilişkinin kalitesine sınırsız yatırım yapılmalı. Sağlıkla ilgili basında çıkan olumsuz haberlerin çok büyük bir kısmı yetersiz, yanlış ve hatalı iletişimle ilgili.
Hekimlerimizin moral ve motivasyonu ile bu ilişkiler desteklenmediği sürece devletimiz ne yaparsa yapsın sonuçları halkımızı memnun etmez.
Bu mesleği seçerken özveri ve fedakarlık ön kabulüne göre kendini hazırlayan hekim ve diğer sağlık elemanlarımıza öğrencilik sıralarından başlayarak iletişim ve duygu eğitimi dersleri ile verilmeli.
İstanbul’da özel çalışan şanslı hekimlerden bir tanesiyim. Sayımız çok azalsa da bizlerin tecrübeleri önemli. Hastalarımızın son uğrak yeri olmamız hasebi ile onları dinlemek ve çare çözüm üretmek gibi zaruri bir sorumluluğumuz var.
Nerede ise son çare rumuzu ile çalışan hekimlerden biri olarak müracaat eden hastalarımızı muayene ettikten sonra tetkiklerini de gözden geçirmek istediğimde karşıma devasa bir dosya ve torba torba ilaçlar çıkıyor.
Şaşmamak hayıflanmamak mümkün değil.
Dünyanın başka hiçbir ülkesinde böyle bir olaya şahit olmamız mümkün değil. Geçen hafta Amerika’dan ülkemize tatile gelen Ahıska türkü bir kardeşimi muayene ettim. Amerika’da sağlıkla ilgili biraz yoklama çekeyim dedim.
Bu kardeşimin yalancısıyım. Yılbaşında kalp spazmı zannı ile acile gitmiş birkaç hafta sonra adresine dokuz bin küsür dolar fatura gelmiş. Benzer bir durumu geçen yıl bir akrabam Amerika’da yaşamış ve bendeniz telefonla akrabama bazı tavsiyelerde bulunarak 14 bin dolarını kesesinde bırakmıştım.
Örnekler sizlerde de çoktur. Meramım anlaşıldı sanırım.
Sayın bakanımıza arzımdır.
Aciller derhal yolgeçen hanlığından kurtarılmalı. Aile hekimliği kurumu misyonuna uygun olarak çalışır hale getirilerek kendi sorumluluğu altında olan hastalarına sahip çıkabilmelidir.
Hastanelerimiz hiyerarşik olarak düzenlemeye tabi tutulup, kimin nereye nasıl ve ne şekilde kabul edileceği ile ilgili düzenlemeler kamu spotları ile duyurulup halkımız bilinçlendirilmelidir.
Gereksiz tetkiklerle ve tedavilerle çaresizlik içerisinde kalıp yanlış yerlerden çare ve çözümün ötesinde mucizeler bekleyen insanlarımızla da iyi hekim-hasta diyaloğu ile çıkış yolları oluşturulabilmeli.
Hasta yığılmalarının en büyük ve çözümü çok yolu iyi organizasyondur. Teknolojinin imkânları ile bu işi çözüme kavuşturamıyorsak para ile pul ile sadece havanda su döver dururuz. Büyüklerimiz havanda su dövme deyimini bize boşa kürek çekme olarak öğretti.
TEBRİK
Sağlık bakanlığı yardımcılığına atanan değerli meslektaşım Şuayıp Birinci ve Halil Eldemir beyleri tebrik ediyor hayırlı hizmetlere vesile olmalarını diliyorum.
Zor günlerin sağlık bakanlığı müsteşarı değerli meslektaşım Eyüp Gümüş beyin mesleki ve bürokratik bilgilerinden yararlanılması gerekliliği hususunu yetkililere arz ederek vatandaşlık görevimi yapıyorum.
Bu günlük de bu kadar. Kalın sağlıcakla.