Belediye Başkanı Sayın Mustafa Poyraz'ı severiz, sevmeyiz ama bu şehirde muhalif olarak tanıdığım dostlarla yaptığımız sohbetlerde, Başkanın art niyetli biri olmadığı, rant, para peşinde koşmayacağı ve kimseye de bu imkanı bilerek vermeyeceği noktasında fikir birliği yaparız.
Her ne hikmetse geçmişte Kahramanmaraş Belediyesini adeta bir rant kapısı olarak kullanan, oralardan nasiplenen, oraların imkanlarını kendileri ve partilileri için kullanmaya alışık olan bir grup var ki, bu grup iktidarlarla ve seçilip gelen Belediye Başkanları ile her zaman içli dışlı olmuşlar, al gülüm ver gülüm işi hep böyle devam etmiş.
Ne var ki Mustafa Poyraz'ın Belediye Başkanı olmasıyla bu grup al gülüm ver gülüm işinde istedikleri çarkı çeviremedikleri için gizliden gizliye bu muhalefetini sürdürdüler.
Bu grup içinde yer alan ve Sayın Başkana da çok yakın olan insanlar da var. Ama o insanlarda diyorlar ki; Başkan kimsenin sözünü tutmaz, başkan sadece bildiğini okur, başkan her şeyi bilir...
Tabii Belediye Başkanı uzaydan gelmedi, bu şehrin insanı, kimin mazisi nasıl bunu bilmiyor mu?
Görmezden gelerek, haberi yokmuş gibi davranarak, kimseyi de kırmamaya çalışarak bu şehre hizmet veriyor.
Bir gazeteci olarak,
Bir çok yapılan hizmeti zamanlama olarak tasvip etmediğim, bunun vaktimiydi dediğim olmuyor değil.
Ama o koni eli ilgili Başkanı arayıp konuyu sorduğumda, söylediği sözlerle de çoğu defa ikna olmuşumdur.
Bir şiir festivali yapıldı. Şu kadar para gitti, bu kadar şu gitti.. falanına takılmadım. Hem hizmet etmiyor diye eleştiriyoruz, hem de yapılan hizmeti beğenmiyor, küçümsüyoruz.
Ben "yerel şairleri" alınmadığı yönünde bilgilendirmiştim. Ancak gördüm ki; öyle değil. Unutulan olmuştur, davet edilmeyen olmuştur. Ancak amaç üzüm yemek ise bu festival tutmuş ve gelecek yıllarda da daha kapsamlı hatta evrensel olmaması için bir sebep de yok.
Eksiği ile hatası ile şunuyla, bunuyla ben festivali başarılı buluyorum. Benim itirazım sadece bir görüşten olan şairlerin davet edilmesinedir.
Bu şehirde Maraş olayları lekesinin çabuk atlatılması isteniliyorsa, bu tür organizasyonlarda çeşitli dünya görüşüne mensup şairler davet edilmelidir. Bu festivalde bir kaç sol görüşlü şairler katılsaydı, sanırım daha farklı bir durum ortaya çıkardı.
Her şeye rağmen bu iyimserliğimi koruyorum. Gelecek yıllarda daha güzel bir festival göreceğime inanıyorum.
*
Gelelim şu meşhur klorlamalı basın toplantısına;
Mekan, yer, zaman v.s. gibi art niyetli bir yaklaşım gösterdiğimizde yazılacak onlarca konu var, sorun var. Ancak bir idareciyi çalıştırmak istiyorsak eleştiri ile övgüyü yan yana yapabilmeliyiz.
Vur dendiğinde "öldürmek" ve sonrada bu öldürdüğümüz insanlardan bir şey istemek. Bu abesle iştigal gibi bir şey.
Toplantıda Sayın Başkanı dinledik;
Gelecek 1 yıl içinde; Orta hal alanı tamamen istimlak edilecek, Sabit Pazar yerine Otopark kurulacak, Tarihi çarşıların tamamı elden geçirilecek ve tadilatları yapılacak. Haziran ayı içinde iki çarşının tadilat(restorasyon) ihalesi var. Çevre yolları ile ilgili çalışmalar ve en önemlisi de yeni mezarlık yeri...
Bunlara ilave olarak bu şehrin geleceği ve planlaması için büyük önem arz eden yeni imar planının yakında biteceği.
Son on yılda yapılanlara baktığımızda daha fazlası olmaz mıydı? şeklinde bir soru sorulabilinir. Ama hiç hizmet etmedi diyenlerde haksızlık yapar.
Burada geçmişten bu güne kadar SİYASİ BİRLİKTELİKSİZLİĞİN yaşandığını hepimiz biliyoruz.
Bu noktada Milletvekilleri daha çok suçludur. Bu şehrin var olan sorunlarının çözümü noktasında suyun gözü Ankara'dır. Ankara'ya gönderdiklerimiz, bu şehir için on yıldır kafa yorsalardı, bu gün bu durumda olmazdık.
2011 seçimleri ile işbaşına gelen vekiller Kahramanmaraş için bir uğraş veriyorlar. Bir çaba içindeler. Şu yapılan çalıştaylar ve bu çalıştaylar sonucu ortaya çıkacak olan yol haritası çok önemli.
Sayın Mahir Ünal Haziran ayı içinde yol haritasının kamuoyu ile paylaşılacağını açıkladı.
Ona bakacağız. Sorunlarımız ve çözüm önerileri var mı? Bunlar kaç yıl içinde ve nasıl çözülecek? Ortaya konulan çözüm önerileri mantıklı ve makul mu? Bunlara bakarak eleştirilerimizi ve teşekkürlerimizi ifade edeceğiz.
Ya destekleyeceğiz.
Ya da sizler de eskiler gibisiniz diyerek tepki koymaya devam edeceğiz.
*
Kılavuzlu Parkının adı AŞIK MAHSUNİ ŞERİF parkı olmalıdır
Sayın Başkan ile özel sohbetlerimizde neredeyse iki yıldır bu konuyu konuşmuşuzdur.
Basın toplantısında yine gündeme getirdim.
Bu şehirde Maraş olayları algısını değiştirmek istiyorsak bu konuda bir kaç adım atmamız gereklidir.
Kılavuzlu Parkının adı Aşık Mahsuni Şerif parkı konmalıdır. Bu şehirde yaşayan alevi vatandaşlarımızın Cemevi istekleri var. Bu çözülmelidir. Bir yer tahsis edilmelidir.
Bizler elimizi uzatmak zorundayız. Her şeye geri durarak, ya bu öyle, şu böyle şeklinde mazeret uydurarak, konuyu saptırarak bir yere varamayız.
Korkmayalım.
Çünkü çok korkan vaktinden önce ölür.
Korkularla bir yere varılamaz.
Yürekli bir şekilde bu şehirli olan sol görüşlü yazar ve şairlerin, ozanların isimlerini de sağa sola verelim. Bundan imtina etmeyelim....
*
Ve Şıhım kendi sitesini kurdu
Son yıllarda en çok bir arada olduğum, 30 yıldır tanıdığım ve arada sırada küçük kırgınlıkların dışında kırgın olmadığım Şıhım diye sevip saydığım, dost insan Mehmet Fiskeci kendi internet sitesini kurdu.
www.maraskimlik.com adını verdiği bu site 1 Haziran 2012 günü start alıyor, yayına başlıyor, okuru ile buluşuyor.
Tabii doğal olarak bu günden itibaren yazı komşuluğumuz sona erecek.
Ama dostluğumuz, arkadaşlığımız dünden daha güçlü ve sağlam olarak devam edecek.
En kalbi duygularla maraskimlik.com'a ve Sayın Fiskeci'ye başarılar dileriz.
Allah yolunu açık eylesin!...