Üniversite arazisi içinde yer alan 35 Dönüm alanı 4 yıldızlı Hilton Garden Otel yapılması için tahsis talebi yönündeki kararınız ortada.
Bu memleketin son 30 yılında ne gibi bir yenilik ve gelişim varsa, önerilmişse mutlaka bu yazıları yazan gazetecinin emegi vardır.
Aksu TV"de ki açıklamalarınızı dinlerken dogrusu "bir üniversite rektörüne, hocasına yakışmayan!" ifadelerinizi duyunca irkildim.
Irkildim. Çünkü masumane temennilerle ben eleştirimi yazarken ailevi ve mesleki ahlakım geregi şahsınıza en ufak ima bile olacak bir cümle kurmadan yapmıştım.
Bu memlekette sadece işi ?gazetecilik? olan birkaç isimden biriyim ben.
Siz"in Kahramanmaraş"a geldiginiz günden bu yana siz"e olan güvenim ve sizin samimiyetinize inanarak her zaman yanınızda oldum.
Ama gördüm ki; boşu boşuna size destek vermişiz.
Bizler Kahramanmaraş basını olarak Üniversite"nin bu güne degin neyini eleştirdik?
Masumane taleplerle Hilton"a arsa tahsisi yapıyorsunuz, bunun karşılıgı kredi burs degil de 1000 yataklı ögrenci yurdu yapılamaz mı diye soruyoruz.
Bu sorduklarımızdan neden bu kadar rahatsız oldunuz?
Yoksa bu arsa tahsisi içinde bizim bilmedigimiz başka bir pazarlıkların oldugu için mi bu denli tepki vererek, ?aba altından degnek gösteriyorsunuz??
Sayın rektör; TV"de yaptıgınız açıklamanız da "kendini gazeteci zanneden" diye bir rektöre, bilim adamına yakışmayan ifadeleri kullanma hakkını kendiniz de gördünüz.
şimdi biz yazarken; "kendini rektör sanan adam" diye bir ifade kullanmamız ne kadar şık olur?
Bu ifadeler bir bilim adamına yakışmadıgı gibi sorumlu bir gazeteciye de böyle yazmak yakışmaz.
Bu arada sanayicilere çagrı da bulunuyorsunuz; "bu gazetecileri uyarın!" diye.
Pardon!... Hangi sanayicinin gazeteci danışmanı var? Hangi sanayici hangi gazeteciye ne kadar maddi ve manevi destek çıkmış?
Hangi sanayici kime yardım etmiş?
Bildigin bir şey varsa açıkla da bizde patronlarımızı ögrenelim.
Ayrıca Teşvik yasası ile ilgili bu gazeteci kabul etmedigin insan iki hafta 30 biner adet gazete bastırarak kamuoyu oluşmasını saglamış ve Kahramanmaraş"ta bu işin öncülügünü yapmıştır. Bu gün teşvikten faydalanan hangi sanayici bunun bedelini ödemiştir?
Öte yandan; bu gazeteciye yazdıgın teşekkür yazıları, ödül v.s de vardır. Biz gazeteci degildik de neden bizlere bunları verdiniz?
O zaman iyiydik de şimdi mi kötü olduk?
Sayın Rektör;
4 yıldızlı Hilton Garden"e arsa tahsisi konusunda yanındayız. Hem fikiriz. Bir gazeteci olarak tahsise karşı degilim. Size yazdıklarımda iftira da atmadım. Ama siz bize iftira attınız.
7 Temmuz 2008 Pazartesi günü basın toplantısı yapacagınız ifade edildi. Malum biz size göre "kendimizi gazeteci zannettigimiz" için toplantınıza katılmayacagım. Ama Aksu TV"de yayımlanan açıklamana benzer bir açıklama yaparak isim vermeden herkese top atarsan üzerime alınarak yasal ve hukuki haklarımı aramak için yargıya başvuracagım.
Bizlerde sizinle ilgili yazı yazan gazeteler, köşe yazarları için neden yargıya başvurmuyorsunuz?
Adaletin kestigi parmak acımaz.
Biz size iftira etmişsek, cezamızı çekeriz.
Sayın Rektör;
Tekrar tekrar ifade etmeye çalışıyorum. Tahsise karşı degilim. Ancak ögrencilere verilecek olan burs sayısı hala kafamı karıştırıyor. 50- 100 degil de neden 65.
Bu 65 rakamı tesadüfen mi tespit edildi?
Biz diyoruz ki; ögrencilere her yerde burs imkanı olur. KSÜ"de okuyan ögrencilerin barınma sorunu vardır. Yurt sorunu vardır. Otel yapacak olan firmaya 1000 yataklı ya da 500 yataklı bir yurt yapılması istenemez miydi?
Biz bunu sorduk ve sorguladık.
Sayın Rektör;
O kendini gazeteci zanneden dediginiz insanlar bu kentin gelişmesi için hep kafa yordular, hep proje ortaya koydular. Ziraatçısın, seracılık konusunda uzmansın, peki şimdi soruyorum size;
"siz uzmanlık alanınız olan seracılık ile ilgili ne yaptınız?"
Sayın Rektör;
Sizi seviyoruz. Hala benim çalışma ofisimde sizinle çekilen fotograflarımız asılı.
Bu memleket bizim. Burada yatırımlar noktasında bize göre bir sorun varsa bunu yazarız, eleştiririz.
Ama ne var ki; "siz kendinizi dokunulmaz" görüyorsunuz.
Sayın Rektör;
Atıl olan ve bir işe yaramadıgını öne sürdügün yer için "sonsuza kadar boş kalacak ve Kahramanmaraşlı kaybedecek" diyorsun.
Aksu TV"deki açıklamalarınız baştan sona kin ve tehdit koktu. Bu üslup ile artık bu kentte hizmet etme olanagınızın kalmadıgını düşünüyorum. Bu denli sizi kin ve nefrete sevk eden sebepler sadece yapılan bir iki eleştiri yazısı olamaz.
Bunun sebepleri nedir?
Bunu sorma hakkını kendimde görüyorum Sevgili hocam?
Müsadenizle!...